0.2

550 70 52
                                    

Kızların biri dışında hepsi uyuduğunda, saatler neredeyse 2'yi geçtiğinde, sekiz genç polis kendilerini cezalandırmak adına fazladan mesailerinin ikinci saatini neredeyse bitirdiğinde Seul Merkez Karakolu'nun telefonu çaldı.

Chris oturduğu koltukta dikleşerek derin bir nefes aldı. İlk karakola döndüklerine kıyasla daha sakin gibiydi, en azından çabalıyordu. Ses tonunu ayarlamaya özen göstererek ahizeyi kulağına dayadı. "Buyurun, Seul Merkez Karakolu."

Karşı taraftan ilk önce hiçbir ses gelmedi.

Chris'in kaşları çatıldı. "Orada mısınız?"

Biraz daha bekledi. Karşı taraftan kesik kesik nefes alış veriş sesleri geliyordu. En sonunda ince bir ses, titreyerek "Komiser Chris..." diyebildi.

"Buyurun, benim."

Karşı taraftan yeniden sadece nefes alış veriş sesleri duyulduğunda odada bulunan yedisinin bakışı Chris'i bulmuştu. Kiminle konuştuğunu merak etmiş olmalılardı.

Karşı taraftan gelen sesin sahibi yeniden aynı tonla "Aradığınız bir çete var... ya." dedi.

Chris bu konuşmanın nereye gideceğini gerçekten merak ediyordu.

"Evet." dedi. Kız devam etti. "Hatta bu akşam bir müzeyi soymuşlardı."

Chris sinirlenmemek adına derince nefes aldı. Bu gece o kadar yaklaşıp ellerinden kaçırmaları çok sinirini bozmuştu.

Karşı taraftan gelen ses yeniden kesilince "Evet hanımefendi! Ne demek istiyorsanız çabuk söyleyin, lütfen." diyerek biraz sesini yükseltti.

"Ben..." dedi kız. Korktuğu ya da bir şeyden ölesiye çekindiği ses tonundan gayet net anlaşılıyordu. "O çetenin üyelerinden biri benim."

Chris aldığı cevap karşısında gözlerini kapatıp sabır dilercesine derin derin nefesler alıp vermeye başladı. Bir yandan da içinden ona kadar sayıyordu.

"Bakın hanımefendi." diye başladı. Sakin kalmak için olağanüstü bir çaba harcıyordu. Bu sırada hemen önündeki sandalyede kahve içen Felix başta olmak üzere hepsi başına toplanmıştı. "Zaten gergin bir gece geçirdim, bu yüzden uğraşacak başkalarını bulun. Zaten yeterine işimiz-"

Cümlesini tamamlayamadan karşı taraftan, daha önceki çekingenliğinin tam tersi olarak "Dalga falan geçmiyorum!" diye bir ses yükseldi.

Chris'in kaşları daha çok çatılırken odadaki diğerlerinde gözlerini gezdirdi. Hemen ardından da kızın sesini dışarı verdi. "Devam edin."

"Üç yıl önce." diye başladı. Konuşmadan yeni haberdar olan diğerleri ise hiçbir şey anlamadan sadece dinliyordu. "Bizi yaşadığımız yerden aldılar."

"Kimler?" diye sordu Jisung bir anda.

Kız sesinin herkesin duyabileceği şekilde hoparlöre alındığını anlayınca biraz durdu. Hem isim verip vermemek konusunda kararsızdı. Ama devam etti. "Choi Seung Hyun-"

"Şu ünlü iş adamı mı?" dedi hayretle bu sefer Hyunjin.

Chris susmasını işaret edip yeniden telefondakine döndü. "Lütfen devam edin."

Not For You | skz, itzyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin