0.1

665 72 97
                                    

Müzeden yeterince uzaklaştıklarında karanlık bir ara sokağa saptılar. Yeji arabanın radyosunun ses açma tuşuna iki kere art arda bastı ve arabanın plakaları bir anda değişti.

Ara sokaktan çıkıp biraz daha ilerlediler.

Otobana varmadan önceki orman yoluna saptılar.

Karanlık yolda sessizce ilerledikleri sırada Ryujin deri eldivenli elleriyle kavradığı elması inceliyordu. "Çok güzel." diye mırıldandı. "Ay ışığında parlıyor baksanıza."

O elması incelemeye devam ederken Jisu arka koltuktan seslendi. "Çantayı uzatsana Ryu."

Ryujin kafasını çevirmeden çantayı arka koltuklara doğru uzattı.

Jisu çantayı kavradığı gibi fermuarını açıp içine tıkıştırılmış tomarlarca parada gözlerini gezdirdi. Kaşları çatıkken miktarı yaklaşık olarak saydı.

Çantanın içine elini atarken "Seung'un istediği miktarı aldığınıza emin misiniz?" diye sordu.

Ryujin elması ceketinin iç cebine yerleştirdi.

Jisu'nun sorusuyla kaşları çatıldı. "Evet, neden?"

"Emin olmak için soruyorum. Eğer istediğini alamadıysak haşlar bizi." dedi Jisu.

Elini paradan çekip fermuarı kapattı ve çantayı ayak ucuna attırdı. Arkasına yaslanıp bakışlarını cama çevirdi.

Her soyguna gittiklerinde -her ne kadar kendisi çoğunlukla arabada kalsa da- oldukça geriliyordu. Yaptıkları iş tehlikeliydi. Bunun beşi de farkındaydı ama başka şansları yoktu.

Büyük beyaz, gri bir villanın önüne geldiklerinde arabayı arka tarafa götürüp yer altı garajına park etti Yeji. Diğerleri de içeri geçtiler.

Korumalardan geçip en üst kata çıktılar. Kapıyı tıklatıp içeri geçtiler.

Seung deri koltuğuna kurulmuş, kucağında uyuyan siyah kediyi okşuyordu.

O kedi kızlar buraya taşındığından beri -yani yaklaşık olarak üç yıldır- onlarlaydı. Seung'un kedisiydi ve Seung'un koyduğu ismini kimse bilmiyordu. Bu yüzden kızlar ona kendi aralarında "Evil" diyorlardı. Buna göre Seung da "Devil", yani "Şeytan" oluyordu.

Geldiklerini belli etmek maksadıyla sesli, sahte bir öksürük sundu Yuna.

Seung'un dikkati Evil'dan kendilerine döndü. Gülümseyerek ayağa kalktı ve yan yana dizilmiş kızların önüne doğru ilerledi. Evil'ı da masasının hemen yanında bulunan kedi yatağına bıraktı.

Ellerini arkasında birleştirerek kızları süzdü. Hepsinin üzerinde siyah kıyafetler vardı. Ryujin'in üstünde ise büyük bir deri ceket vardı ve ellerine eldivenler geçirmişti. Omzularını biraz geçen kahverengi saçlarının ufak bir kısmı kesilmişti. Botlarından biri ise yoktu. Bürünmüş olduğu siyahlar içinde ayağındaki mavi çorapları oldukça göze çarpsa da Seung bunu çok umursamadı.

"Beşinciniz nerede?" diye sordu gülümserken.

Jisu donuk bakışlarını yerden kaldırmadan "Arabayı park ediyor." dedi.

Tam o sırada da içeriye Yeji girdi.

Özür dileyerek en solda duran Chaeryeong'ın yanına geçti.

Ryujin Seung'a sırtındaki çantayı ve iç cebindeki elmaslarla kolyeyi uzattı. Seung keyifle gülümseyerek Ryujin'in uzattıklarını aldı.

Otuz iki diş gülümseyerek elmasları masasına dizdi ve incelemeye başladı. Onlar orada dururken çantayı açtı. İçindeki tomarlarca parayla karşılaşınca daha çok gülümsedi.

Not For You | skz, itzyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin