"Hadi gidiyoruz." dedi Chris oturduğu deri koltuktan kalkarken.
Tüm gün boyunca bu anı beklemişti. Kendi kendine kurduğu planların haddi hesabı yoktu. Gecenin sonunda o binaya -eğer Seungmin'in bahsettiği yolda bir bina varsa- girmeyi ve yeterince bilgiyle çıkmış olmayı istiyordu. Tabii bundan henüz diğerlerine bahsetmemişti.
Polis aracını es geçip ikiye bölündüler. Bir grup Chris'in kişisel aracına ilerlerken diğer bir grup da Minho'nun arabasına ilerlemişti.
Araçlara yerleştikleri gibi yola çıktılar.
Sivil kıyafetleri ve Minho'nun gece bile olsa taktığı güneş gözlükleriyle bardan çıkmış bir avuç erkek gibi görünüyorlardı. Bu da onların işine gelirdi.
Chris kulaklığını takarak "Ses deneme bir, iki." dedi. "Duyuyor musun Minho?"
Kulaklığından "Evet." cevabını alınca gülümsemesini genişleterek telefonu yan koltukta oturan Seungmin'e verdi.
Chris arabayı kullanırken Seungmin de yolu bilmesine rağmen ne olur ne olmaz diyerek açtığı navigasyona bakıyordu. Polis merkezine çok yakın değildi gidecekleri orman yolu, ama en fazla yirmi dakika içinde orada olacaklarını düşünüyordu. Chris'in hevesini ve devamlı gaza basmasını hesaba katarsa bu süre on beş dakikaya bile inebilirdi.
"Döner kavşaktan ikinci çıkıştan, düz devam edeceksin." dedi Seungmin. Chris de kulaklığına doğru "İkinci çıkış, düz devam." diyerek Minho'yu bilgilendirdi.
Devam ettiler.
Yola çıktıkları saati tam iş çıkışına getirmemek için bilerek geç çıkmışlardı merkezden, ama yollar hâlâ çok doluydu.
Chris'i sinirlendiriyordu bu durum.
Önündeki iki aracı sollayarak hızını arttırdı. Bu durum diğer grubun arkada kalmasına sebep olmuştu.
Karşılarına bir yol ayrımı çıkmıştı şimdi de. Chris hız kesmeden devam ederken "Nereden!" dedi. Seungmin bir anlık paniklese de "Sağdan." dedi. "Sağdan." diyerek tekrarladı Chris, Minho için.
"Sonra soldan." diye devam etti Seungmin. "Soldan." diye tekrarladı Chris de.
Bir süre uzun caddede düz gitmeye devam ettiler. Seungmin dikkatli bir şekilde yolu izliyordu. Bir süre sonra yolun sağ tarafında 'Kafe LightUp'ı ve hemen önündeki telefon kulübesini görünce gülümsedi. "Otobana geldik."dedi gülümsemesini istemsizce genişletirken.
Chris sevinçle ufak bir kahkaha attı. "Otobana geldik Minho." dedi kulaklığına doğru. "İlk sapaktan giriyoruz değil mi?" diye sordu ardından Seungmin'e.
Seungmin "Evet." diyerek cevapladı. Chris de "İlk sapak Minho." diye tekrar etti.
Çok geçmeden sola doğru dönen tamamen karanlık bir ara yol gördüklerinde o tarafa döndüler.
Çok az ilerlediklerinde arka koltuktan kafasını öne doğru uzattı Changbin. "Chris, farları kapat istersen ilerde bir villa görüyorum." dedi.
Chris kaşlarını çatarak tüm dikkatini ağaçlar arasında kalan yapıya verdi. Gerçekten orada oldukça geniş bir alana yayılmış bir bahçe ve aynı bahçe kadar geniş üç katlı bir villa vardı. Geniş çatısının kırmızı kiremitlerini zifiri karanlıkta tek parlayan ışık kaynağı yarım ayda bile görebiliyordu. "Arabaları burada bırakalım." diyerek durdurdu aracı Chris. "Bundan sonra yaya devam edelim."
Onun hemen yanında da Minho arabayı durdurunca araçlardan indiler.
Minho, zaten yeterince karanlık olduğu düşüncesiyle güneş gözlüklerini çıkardı ve yakasına yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not For You | skz, itzy
FanfictionKötü ameller için kullanılan beş kız, kendilerini yakalamakla görevlendirilmiş ve başarırlarsa rütbe atlayacak bir grup polisten kendilerini kurtarmaları için yardım ister. Ama iki grup da sadece kendi çıkarını düşünmekten başka bir şey yapmıyordur...