Tekrar merhaba beni zaten hayat hikayemden biliyorsunuz. Pek iç açıcı bir hayatım yok şimdi asıl maceraya başlayalım HAZIR MISINIZ
Yarın yakın arkadaşlarım Başak ve Denizle okul çıkışı beraber vakit geçirmek için buluşup bir şeyler içicektik. Aslında istemiyorum ama kırılıcaklardı o yüzden kabul ettim.ve şuan ne mi yapıyorum penceremin yanına oturmuş öylece dışarıda yağan yağmuru izliyorum. Saatte baktığımda 12.34'tü yarın okula geç kalmayım diye erken yatmak zorundaydım. İstemeye istemeye yerimden kalktım ve yatağıma yattım alarmımı saat 7.30'a kurdum ve yorganı üstüme çektim. Pencereme vuran yağmur damlalarıyla yaklaşık yarım saat sonra uykuya daldım. Sabah alarmımın sesiyle uyandım ve saate baktığımda 8'di ders 9.00'da başlıyordu ve 1 saatim vardı alarmımı kapatıp yataktan kalktım hızlıca banyoya girip, defalarca ayılmak için yüzümü yıkadım banyodan çıktım ve dolabıma yöneldim .Dolamımdan kırmızı kazağımı ve siyah kot pantolonumu alıp üzerime geçirdim, saçımı özensiz bir şekilde at kuyruğu yaptım. Aynaya baktığımda çok kötü görünüyordum bu halde okula gitseydim savaştan çıkmış sanarlardı hızlıca çekmecemi açıp allığımı alıp hızlıca yüzüm sürdüm ve dudağıma nemlendirici sürdüm. Makyaj kullanmazdım hatta nefret ederdim ama yüzüm bembeyazdı renk vermesi için sürmek zorundaydım. Çantama telefonumu defter ve kalem attıktan sonra odadan çıktım .Ve her zamanki gibi annemle babam kavga ediyorlardı babam kahvaltı masasında, kahvaltısını yaparken annemde mutfakta çay koyuyordu, ve yine kavga etme sebepleri babamın geç gelmesiydi ben gelince sussalarda ortam çok gergindi kahvaltı yapmayıcaktım okulda yerdim. Merdivenlerden inip kapıya yöneldiğimde annem arkamdan seslendi
''Kahvaltı yapmayıcak mısın kızım?'' ona bakarak gülümsedim ve cevap verdim
''Yok anne okulda yerim bugün Başak ve Denizle buluşucam geç gelirsem merak etme'' dedim ve ayakkabımı giymeye başladım giyerek annem tekrar söze girdi
''tamam selam söyle''
'' tamam söylerim''
... dedim ve kapıya yöneldim kapıdan çıkıp, gördüğüm ilk taksiye bindim ve taksiciye okul yolunu tarif ettim. Okula gidene kadar müzik dinledim okula geldiğimde taksiciye , ücretini ödeyip sınıfın yolunu tuttum. koridorda Başak ve Denizi sohbet ederken gördüm ve yanlarına gittim onlar sohbet ederken, ben sessizce onları dinliyordum. Sınıfa geldiğimizde onlar oturmak için sıralara bakarken ben onları izliyordum, sonunda bir sıra buldular ve oturduk. Bugün nedenini bilmediğim bir şekilde içimde kötü bir his vardı, sanki çok kötü bir şey olacaktı bu his beni kötü etkilemeye başlarken kimya hocamız geldi kimya hocamız ne kadar sevecen biri olsada bi o kadarda disiplinliydi hocamız gelip derse başladığında ben defterimi karalıyordum çünkü içimdeki his dersi dinlememi engelliyordu. Hoca dersi anlatırken ben defterimi karalamaya devam ediyordum, böyle devam ederken kolumda bir el hissetim baktığımda ise Başaktı bana endişeli gözlerle bakıyordu ve kulağıma doğru eğilip söze girdi
''Beril iyi misin kötü gözüküyorsun'' dedi ve onu üzmemek için ben söze girdim
''iyiyim sadece yorgunum o kadar'' deyip geçiştirdim
sonra önüme dönüp defterimi karalamaya devam ettim aslında iyi değildim. Ders yaklaşık 2 saat sürdü ve ben hiç bir şey anlamadım çünkü odaklanamamıştım ders bitmişti Başak ve Deniz defterlerini çantalarına koyarken bende çantama koyup onlara katıldım. Kahvaltı yapmak için kantinin yolunu tuttuk, onlar ünlülerden konuşurken ben yine onları sessizce dinliyordum ve içimdeki o kötü hissi aşmak için derin derin nefes alıyordum. Kantine ulaştığımızda tostlarımızı alıp kantinin masalarından birine oturduk, aslında canım bir şey istemiyordu ama ayakta duramayacak kadar içimdeki his beni kötü etkilemişti ilk defa kendimi bu kadar kötü hissediyordum ve kendime gelirim diye bir şeyler yiyecektim Oturduğumuz sırada ben tostumu yerken Başak ve Deniz herkese selam veriyorlardı nerdeyse okulun hepsini tanıyorlardı ama ben onlardan başka kimseyi tanımıyordum. Yavaş yavaş tostumuzu yerken onlar hala selam veriyorlardı, ve başağın sesini duydum
''Beril burda mısın? kızım sen iyi değilsin ''dedi bağıra bağıra herkes bize bakıyordu, ve bende sessizce cevap verdim onun bağırmasının karşılığında
'' iyiyim dediğim gibi yorgunum sadece uyuyunca geçer'' dedim
aslında iyi değildim oldukça kötüydüm tostlarımızı yedik ve bahçeye çıkmak için yürürken Deniz arkamdan seslendi ve bende durup omu dinledim
'' canım biz lavaboya gidiyoruz sen çık bahçeye geliriz yanına''
dedi ve oma başımı tamam diyerek salladım ve yanımdan ayrıldılar bende bahçeye giderken oldukça kötü hissediyordum gözüm uzaklara dalarken biri bana çarptı ama öyle bi çarpt ki beni tek vuruşuyla yere serdi..
Merhaba bu benim ilk kitabım ve ilk satırlarım 1. bölüm olduğu için biraz uzun tutmak istedim umarım beğenirsiniz yorum yaparak ve oy kullanarak bana destek olursanız çok mutlu olurum yorumlarınızı bekliyorum 2. bölüm yakında gelecek
HAZIR OLUN MACERA BAŞLIYO