Chanyeol tüm hafta boyunca Baekhyun ile konuşmadığından, Baekhyun 1 saatlik ders arasında annesine uçlu kaleminin bozulduğunu söyleyip evden ayrılmış, instagramdan yaptığı stalklar ile Chanyeol'ün evini bulmuştu.
30 dakika sonra yürüyerek Chanyeol'ün evine geldiğinde zile basmış, içinde anlam veremediği heyecanla beklemeye başlamıştı.
2-3 dakika sonra söylene söylene aşağı inen Chanyeol'ün sesini duyduğunda heyecanı nedense daha da artmıştı.
Chanyeol kapıyı açıp dağınık saçlarını karıştırırken karşısında Baekhyun'u görmeyi tahmin etmiyordu. Bir kaç defa gözlerini ovuştursa da karşısındakinin hayaş olmadığını fark etmesi biraz zor olmuştu.
"B-Baekhyun?"
"Beni içeri davet etmeyecek misin?"
Baekhyun elindeki cips poşetlerini sallayıp, sığabileceği küçük yerden içeriye girip montunu çıkararak koltuğa oturmuştu.
"Baekhyun dersin başlamasına yarım saat, evinin bize uzak olduğunu biliyorum neden geldin?"
Chanyeol bir an önce Baekhyun'un gitmesini istiyordu.
"Neden mi? Arkadaşımı görmek için geldim, hadi bize iki tane bardak getir."
Chanyeol söylene söylene mutfağa ilerlemişti.
"Sorun da bu ya iki arkadaşız."
"Efendim, ne dedin?"
"Hiç umarım dersini kaçırmazsın bi arkadaşın için."
Chanyeol 2 bardağı da getirip masaya koyduğunda, Baekhyun ona göz ucuyla bakmış sonra da önündeki bardaklara içecekten doldurup televizyondaki diziyi izlemeye başlamıştı.
"Neden geldin?"
"Uzun süredir konuşmuyorduk arkadaşımı merak ettim."
"Mesaj atabilirdin."
Chanyeol o kadar çok üzgündü ki, Baekhyun'u gördüğüne sevinemiyordu bile.
"Geldim işte, seni görmek istedim. Derslerde sesin soluğun çıkmıyordu."
"İyiyim Baekhyun, benimle vakit geçirmek yerine sevgilinle vakit geçirebilirsin. Mesajlaşıyoruz zaten."
Chanyeol Baekhyun'u kabaca kovmayı denediğinde ikisi de ayaklanmıştı.
"Neden böyle yapıyorsun? İyi misin diye kontrol etmek istemiştim."
"İyiyim Baekhyun git artık."
"İyi değilsin, arkadaşlar hisseder ne olduğunu anlatsan sana yardım etsem?"
Chanyeol oflayıp Baekhyun'u kapıya götürüp onu dışarıya çıkarmıştı.
"Biz arkadaş değiliz, olmadıkta. Olmayacağız da, lütfen beni anlayana kadar benimle konuşmaya çalışma Baekhyun."
Chanyeol kapıyı kapatıp odasına ilerlerken hiç bir şey olmamış gibi sakin kalmaya çalışıp odasına çıkıp gözlerini yummuştu. Baekhyun ise neden böyle yaptığını anlayamamış üzgün üzgün evine ilerlerken telefonunun çalmasıyla elini cebine atmıştı. En sevdiği, abisi gibi gördüğü Suho Hyung'u arıyordu.
Telefonu cevaplayıp kulağına götürdüğünde, üzgünlüğünü belli etmemeye çalışıyordu.
"Suho Hyung!"
"Baekhyun! Nasılsın?"
Suho, Baekhyun'dan 3 yaş büyüktü ve yaklaşık 3 yıldır görüşmüyorlardı. Suho Amerika'da eğitim gördüğünden sene de bir ya da iki kere görüşüyorlardı.
"İyiyim Hyung! Sen nasılsın?"
"Bende iyiyim de, taşınmışsınız neden bana haber vermedin? Online eğitim durumundan dolayı erken döneyim sana süpriz yapayım istemiştim."
"Finallerin vardı rahatsız etmek istemedim Hyung, ama taşındık. Biliyorsun aile durumumu."
Baekhyun'un anne ve babası henüz boşanmasa bile birbirlerinden uzak kalmayı seçmişlerdi. Baekhyun'da annesiyle kalıyordu.
"Pekala, şimdi bana adresini atıyorsun. Neden üzgün olduğunu ve bana anlatmadığın her şeyi anlatıyorsun anlaştık mı?"
"Anlaştık, hyung."
[2 saat sonra;]
Baekhyun, hyunguna anlatmadığı aklına gelen her şeyi anlatmıştı. Ama aklını kurcalayan Chanyeol'ü anlatsa mı bilmiyordu.
"Hadi Baekhyun anlat.."
Suho meyveli sütünden içerken omzuyla Baekhyun'un omzunu dürtüklemişti.
"Şey bir arkadaşım bana "Biz arkadaş değiliz, olmadıkta. Olmayacağız da, lütfen beni anlayana kadar benimle konuşmaya çalışma Baekhyun." Dedi. Sence neden Hyung? Beni eskisi kadar sevmiyor mudur?"
Baekhyun çok masumdu, her ne kadar zeki öğrenci olsa da bu tarz işlerde Baekhyun hiç bir şey anlamıyordu.
"Baekhyun ilk adımın arkadaşının yönelimini öğrenmek tamam mı? Öğrenir öğrenmez beni ara."
Baekhyun anlamasa da onu başıyla onaylamış, derslere girmeyişinin verdiği huzursuzlukla üzgündü.
"Hyung eksik konularımı kapatmam da yardım et!"
"Tamam edeceğim!"
O sırada Chanyeol, Baekhyun'un derslere girmediğinden dolayı başına bir şey geldiğini düşünüyor içten içe kendini yiyordu.
En sonunda onu aramaya karar verdiğinde ezbere bildiği numarayı tuşladı ve telefonu kulağına götürdü.
"Chanyeol?"
Baekhyun açar açmaz şaşırdığını belli ettiğinde, Chanyeol sesini duymasıyla rahatlamıştı.
"Neden derslere girmiyorsun?"
"Bir arkadaşımlayım, bugünlük giremeyeceğim."
"Sevgilinlesin yani? Neyse hocaya iletirim."
"Chanyeol dur bi!"
Chanyeol telefonu kapatacakken Baekhyun onu durdurmuştu.
"Yönelimin ne?"
"Baekhyun sarjım bitiyor."
Chanyeol bir anda telefonunu kapattığında, kurtulduğunu hissedip nefesini bırakarak oturmuştu. Telefonun diğer ucunda kalan Baekhyun ise Suho ile bakışıyordu.
"Bana yönelimini söylemedi, demek ki gerçekten de yakın arkadaşı değilim hyung."
---
bi anda neden Baekhyun'u masum yaptığımı sorguluyorum şu an
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zoom, chanbaek
Cerita PendekChanyeol, ilk defa online derste gördüğü çocuktan hoşlanmıştı. ─tamamlandı. 101020|150721