Performansımı sergiledikten sonra sunucuyla kısa bir selamlaşmanın ardından kenarda ki sandalyeye oturdum.
"Park Chaeyoung'ı izlediniz şimdi de karşınızda Park Jimin!"
Diyince bende alkışladım.
Jimin üstünde son derece iyi duran siyah kıyafetleriyle gülerek geldi ve yanıma koyulmuş sandalyeye oturdu. Saçları bu haldeyken aşırı karizmatik duruyordu.
"İkinizde bugün buraya hoşgeldiniz"
Sunucunun dediğiyle ikimizde saygıyla hafif eğildik.
"Bugün çeşitli oyunlar oynayacağız birlikte sohbet edip eğleneceğiz"
Dedi sunucu, onu onayladık.
"İlk önce Rose'den başlamak istiyorum solon bir harika özellikle de 'Gone' isimli şarkın ama sence de iki şarkı da özel birine yazılmış gibi değil mi ? Dimi Jimin~shi ?"
Kadın Jimin'e bakınca gerilmiştim.
"Bu onun özel hayatı, özel birine ithafen yazılmışsa bunu o bilebilir"
Dedi, sunucu bana döndü.
"Açıkçası On The Ground'u yazarken aklımda stajyerlik dönemlerim ve ondan öncesi vardı. Gone ise...Gone benim için özel bir şarkı..ithafen yazdığım biri yok ama bu şarkım daha çok hoşuma gidiyor belki de On The Ground'a göre daha slow olduğu içindir."
Dedim
