Jungkook'un dediği hastaneye gelmiştim. Maskeyi ağzıma çekip kenarda bekleyen jungkook'un yanına gittim.
"Rose jimin sorarsa yerini ben söylemedim"
"Tamam jungkook kaç defa uyardın tamam!"
"5. Kat 368 numaralı oda"
Jungkook'u onaylayarak asansöre bindim. 5. Kata basıp beklemeye başladım.
Elimdeki kırmızı güllere baktım. Jimin'in bana ilk çıkma teklifi ettiğinde elinde kırmızı gül vardı.
Güllerin rengi bizim için hep önemli oldu. jimin bana; kırmızı, lacivert veya beyaz gül alırdı ama çoğunlukla siyah alırdı çünkü anlamı çok güzeldi.
Ölene kadar sevmek...gülümseyerek asansörden indim. Biraz yürüdükten sonra 368 numaralı odanın önünde durup derin bir nefes aldım.
Elimi kapının koluna attım açarken bir ses duydum. Gülme sesi, jimin içerde bir kızla gülüşüyordu. Camdan içeriye baktığımda Seulgi'yi gördüm.
Jimin'e bir yandan çorba içiriyor diğer yandan da 'Uçak geliyor' gibi saçma laflar söylüyordu ve buna BİRLİKTE gülüyorlardı! Ben ağlarken hem de...
Gözümdeki yaşı silip elimdeki güllerin yapraklarını koparıp jimin'in kapısının önüne attım ağlayarak koşmaya başladım. Şarkımda da dediğim gibi: aşkım tam da şuan gitti.
