~24~

765 70 266
                                    

Aşırı geciken 10K özel bölümü

~MARİNETTE~

"Burada ne oluyor Samantha?"

"Tsuguri Şirketi acil bir toplantı talep etti." Dediği şeye şaşırırken sordum

"Neden, defile hazırlıklarını sunmuştuk en son zaten?"

"İşte tam da o yüzden toplantı yapmak istiyorlar. Defileyi iptal etmeye karar vermişler." 

"Ne- Neden?" Taksit taksit söylemesi sinirime dokunmaya başlamıştı.

"Ortaklık anlaşmasını fes etmek istiyorlardı ama fes edecekleri takdirde ödemeleri gereken meblağı karşılayamacakları ortaya çıktı."

İşte şimdi kafam iyice karışmıştı.

"Sonra ne oldu, defileyi iptal etmek iki şirket içinde yapılması gereken son şey bile değil, bütün davetleri yolladık, bir geri dönüş bizi derinden sarsar?"

"Açıkça biz batıyorsak sizi de yanımızda götürürüz diyorlar yani Marinette." 

Derin bir iç geçirdim. Bayan Tsuguri'nin ana hatası şirketi o kızı Kagami'ye devretmek olmuştu zaten.

"Bay Agreste nerede? Neden hala bu sorun kontrol altına alınmadı?"

"Bay Agreste'e ulaşılamıyor maalesef." Yine olayın yarısını söylüyordu işte.

"Neden peki!? Asistanı olacak o kadının işi ne o zaman?" Samantha ağzını cevap vermek için açmışken arkasından bana doğru gelen kişiyi görmemle kaşlarım iyice çatıldı.

"Benden bahsediyordunuz sanırım Bayan Dupain-Cheng..." diyen alay dolu sesiyle gözlerimi devirdim.

"Tam olarak senden bahsediyordum Lila. Bay Agreste nerede, sen neden işinin başında değilsin?"

İşaret parmağını sallarken yüzündeki sinir bozucu gülümsemeyi bozmayarak konuştu

"Aa... Ama ben burda resmiyetten ayrılmazken sizin bana adımla hitap etmeniz... Olmuyor Bayan Dupain-Cheng."

Elimi sadede gelmesi için salladığımda gülümsemesini düşürdü ve Samantha'ya döndü.

"Bizi yalnız bırak." dedi. Korkan Samantha bana döndüğünde gözlerimle onay verdim ve yanımızdan ayrılınca sonunda pençelerini çıkarmış Lila'ya döndüm.

"Konuş."

"Asıl sen konuş Marinette. Bakıyorum ilk iş gidip Adrien'a ağlamışsın benim hakkımda. Mutlu oldun mu bari kovulduğuma."

Dedikleriyle şoka uğrarken konuşmaya çalıştım

"Ko-kovuldun mu?"

"Duymak sana zevk mi veriyor bilmiyorum ama merak etme uzun sürmeyecek. Artık o küçük olmayan sırrın sır olarak kalmayacak."

"Bir saniye bir saniye- Ben mi Bay Agreste'e ağlamışım?"

"Oof sıktın ama. İnkar etmen sırrını kurtarmayacak."

"Lila ortada bir yanlış anlaşılma var. Kovulduğuna sevinmediğimi söyleyemem ama ben Bay Agreste'e hiçbir şey söylemedim. Ayrıca ne sırrından bahsediyorsun sen ya?"

"Senin söylemediğine inanmamı bekleme, Bayan Şans. Kediciğine de söyle benden bu şekilde kurtulamaz." dediği şey ile ağzım bir karış açık kalırken o hala aynı modeli kullandığı saçlarını savurdu ve yanımdan geçerek asansöre bindi.

Bana az önce ne demişti o..?

Bayan Şans... benim lakabım...

Peki Kara Kedi'nin ne alakası vardı?

Sevgili PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin