𝐓𝐀𝐑𝐎𝐓: 𝐂𝐚𝐫𝐝 𝐌𝐚𝐬𝐭𝐞𝐫// 𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐡𝐨𝐫𝐭 𝐒𝐭𝐨𝐫𝐲

Blood&Dark

Kitabın tamamı, MurekkebiOkyanus'a ithaftır. Tembel değil, sadece yoğun bir insan olduğumu söyleyerek oldukça rötarlı gelişimden sıyrılmaya çalışıyorum :'>

Keyifli okumalar dilerim!

🕸️

Zihnine yayılmış olan karanlığı paylayan sonbahar gecesinde, içindeki huzursuz hislerle birlikte yürümekteydi Harry. Eğer kartları kendisi için açmamış olsaydı da, aynı şekilde huzursuz olacağını biliyordu. Çünkü zaten, o kartları bu hissettiği ağırlık yüzünden açmıştı.

Ters Kader Çarkı...

O kartı açtığından beri daha tetikte, daha gergindi.

Tarot'ta Kader Çarkı, en iyi kartlardan birisi sayılabilirdi. Zira kartı çeken kişi için şans, değişim, güzellikler kapıda demekti. Tabii ters çekmediyse. Şimdi Harry için bu tam tersi, kötü şans ve kontrolsüzlük demek oluyordu.

Şokla ve can havliyle çektiği Kılıçların Kızı ise, beklediğinin aksine kendisinin kurtarıcısı falan olmamış, ona ikinci bir şok daha yaşatmıştı. Tekrar kart açamayacak kadar bitkin düştüğünü hissettiğinde, hiç yapmadığı bir şeyi yaparak, kendisi için açtığı o kartların devamına bakmadan geri koymuştu.

Çünkü ne olursa olsun, Ters Kader Çarkı'nı ve Kılıçların Kızı'nı çekmişti.

Bir şeyler olacak, birisi gelecek, hayatı alt-üst olacaktı. Tüm bunlar olurken de, Harry'nin yalnızca boyun eğmesi gerekecekti. Kendisinden üstün bir otorite tüm hayatını darmaduman ederken ona karşı gelmesi, irade göstermesi, yaptığı en aptalca şey olurdu. Bu yüzden, yalnızca ve yalnızca kaderine razı gelmesini söylüyordu kartlarıyla sezgileri ona.

Avuçlarındaki kader çizgilerini okuyan en yakın arkadaşı Zayn'in, ellerini görmesiyle yüzünde beliren ifadeyi de unutamıyordu Harry. Ancak bu, işin tamamen teferruat kısmıydı. Çünkü Zayn de, kendisine sadece akışına bırakması gerektiğini söylemişti. Yüzünü çevreleyen o sıkıntılı ifade yüzünden Harry daha çok gerilmişti, ama o günden beri sadece bekliyordu. Başına gelecekleri, en yakın arkadaşı Zayn bile teyit etmişken, başka ne yapabilirdi ki zaten?

Birisi gelecekti, hayatını bitirecekti, Harry ise tek bir şey dahi yapamayacaktı.

Şimdiye dek hep şanslı adam olmuştu; her zaman dört ayak üstüne düşerek kendini kötülüklerden kurtarmış, sürekli korunduğunu hissederken, asla kendisinde iz bırakacak kadar büyük acılar uğramamıştı yanına. Sezgilerine çok güveniyordu ve bir kez olsun güveni de sekteye uğramamıştı.

Ama bu çok başkaydı, o âna dek kartları hep muhteşem kombinasyonlar içerirken, bu kez sezgisi sayesinde kurtulamazdı sonunda tutulup kalacağı o uğursuz kapandan.

Zaten bunu en net hâliyle hissediyordu da.

Rüyalarında sürekli aynı şeyi görürken, bundan kaçmaya çalışması da imkânsızdı üstelik. O iki kart tenini yararak vücuduna sızıyor, ardından kalbinin ince zarını yırtıp, kalbine giriyordu acı verici bir şekilde. Kaç kez yatağından haykırarak fırladığını bile bilmiyordu, ama kalktığında bile kartların kalbine verdiği acı oradaydı.

Hayatına aldığı her insanı dikkatle inceliyordu, herkese şüpheyle yaklaşıyordu artık Harry. Ancak hiç kimse, şüphelendiği herhangi birisi, hiçbir şekilde şüphelerini haklı çıkartmamıştı.

Evine çıkan yokuşu henüz tırmanmaya başlamıştı ki, "Harry Styles!" diye öfkeli bir gürleme duydu Harry. Adımları bıçak gibi kesildi ve arkasına baktı tedirginlikle. Yokuşun aşağısında, aydınlatmaların bittiği yerde gördüğü kişinin karanlığa rağmen öfkesini buram buram hissedebiliyorken, onun tanıdığı birisi olup olmadığına emin olamadı. Neden gecenin bu vaktinde böyle bir olay yaşadığını da anlayamamıştı.