Feel&Sex

739 73 383
                                    

Aslında bu ficte smut olmayacaktı da neyse. Ağlatmadan önce kıyak yapalım dedik. Bilmiyorum belki alternatif final de yazarım istemeyen ağlamaz. Ama ağlatabilirim de... Bilmemek ya gerçekten...

Keyifli okumalar dilemek *with goril voice* hu hohu!

"Aslında sarhoş olmayı sevmem biliyor musun?"

Harry tam Louis'nin yanında, bar tezgâhının önüne konulmuş sandalyelerden birisinde otururken ve soğuğuyla parmaklarını uyuşturan köpüklü biranın yüzeyini izliyorken düşünceliydi. Sonra muzip bir şekilde gülerek Louis'ye döndü. Kafası neredeyse omuzlarının arasından vücuduna gömülmek üzereymiş gibi duruyordu dirseklerini yüksek tezgâha yasladığı için. Solunda duran adam dudaklarında iddialı bir tebessümle kendisi süzmekteyken, "Ama ağzından laf alabilmek için iki yol vardı, ben birincisini seçtim; seni sarhoş edeceğim ve şu sıralar çokça ilgimi çeken adamın neyi var neyi yok, öğreneceğim," dedi oyuncu bir ciddiyetle.

Louis hımladı ve birasından bir yudum alıp, ağırca başını salladı. Dudaklarındaki tebessüm yerini hâlâ koruyordu. Sanki suratının ortasına bir yıldırım düşse, en son yanacak yer, yine o dudaklarıydı; dudaklarındaki etkileyici gülümsemeyi hiçbir şey yakamaz gibi gelmişti Harry'ye.

Louis ona doğru dönerek, "Birinci seçenek?" diye sorduğunda, Harry burnundan hafifçe nefes verip güldü. Bakışlarını yeniden büyük bira bardağına çevirdiğindeyse, "Onda da seni yatağa atmak zorunda kalıyorum ve biz rekorlara girebilecek kadar konuşurken..." Durup Louis'ye baktı. "Anlarsın ya?"

Louis kendisine çapkınca göz kırpan adamı omzuyla itti gülerek. Daha sonra Harry'nin de şaşıracağı bir hızda, henüz çeyreği içilmiş biranın tamamını kafasına dikti. Harry ise onun hızla hareket eden adem elmasına bakarken şaşkın ve emindi. Bir süredir bu sakin ortamda herkes sessizce içkilerini yudumlarken ikisi de arada şakalaşarak içkilerini içmişler, hatırı sayılır ölçüde gevşemişlerdi. Yani bu ilk bardakları değildi, kaçıncı olduğunu bilmese de, Louis'nin bu bardakla dünyasının dönebileceğini düşünüyordu.

Haince sırıttı. 

Louis bardağı bitirip tezgâha çarparak bıraktı ve Harry ona açık bir merakla bakarken kendisine dönen cin bakışlı uyanık mavi gözleri inceledi kısaca. Louis hâlâ gözlerinde sarhoşluğunun emâresi arayan adama gülerken, "Bence ilk seçeneği denemeliydin, çünkü sarhoş olmam için epey uğraşman gerekecek," demişti keyifle.

Harry dudaklarını büzüp bir süre gözlerini onun suratında dolaştırdı. Louis durum değerlendirmesi yapar gibi gözüken Harry'yi izlerken, "Aslında bu benim daha çok işime gelir," demesiyle sağ kaşı yavaşça havalandı.

Harry ona bakıp, "Ne?" diye sordu. "Yoksa bunu isteyen sadece ben miyim?"

Louis açıkça kendilerini izleyen baristaya bardaklarını işaret ettiğinde, kadın beklemeden karşılarında bitti. Kadına, "Daha sert bir şeyler," dediğinde, mavi gözleri direkt olarak kahve gözlere odaklanmıştı. Harry de dönüp kadına baktığında, bu kez kahverengi gözler kendisine döndü ve standartların üzerinde bir uzunluğa sahip olan kumral kadın, "Siz?" diye sordu. Sesinde rahatsız edici bir cüretkârlık vardı.

Göz ucuyla Louis'ye baktıktan sonra kadına döndüğünde, "Sence ne içmeliyim?" diye sormuştu içindeki kışkırtma isteğine karşı gelme gereği bile duymadan. Belki de Louis'nin ağzından laf alabilmek için birçok yolu olabilirdi, fakat onun kesinlikle her şeyi bilmesine gerek yoktu.

𝐓𝐀𝐑𝐎𝐓: 𝐂𝐚𝐫𝐝 𝐌𝐚𝐬𝐭𝐞𝐫// 𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐡𝐨𝐫𝐭 𝐒𝐭𝐨𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin