2

213 34 3
                                    

  Bu sabah biraz erken kalktım beslediğim 2 sokak kedisi için. Evde de 3 kedim var. Soonie, Doongie ve Dori evden çıkmadan önce Doriyle biraz oynamıştım. Su kaplarını yenilemiştim.

  Aceleyle Seugmin'nin yanından ayrılmamdan 2 gün geçmişti. Dün sabahta Chan gülümseyerek bana selam vermişti. Vermek istediğim mesajı anlamamış mıydı yani? "Daha fazla konuşmayalım uzak dur lütfen."

  Seugmin, Chan'in benim dans yeteneğimi merak ettiğini ve daha fazla konuşmak istediğini söyledi. Pek güvenmedim aslında Chanle daha fazla konuşmak için söylediği bir bahanedir diye düşündüm. Zaten geçen sefer Changbin'in üstüne atlamasından dolayı pek konuşamamışlardı.

  ~~~

  Okula her sabahki gibi yürüyerek gitmiştim. Okul binasının önünde Chan bir çocuk ile konuşuyordu. Başımı yere eğerek hızlıca yürümeye başladığımda, "Minho! Gelsene biraz." diye seslendi Chan.

  İsmimi herkesin içinde seslenmesi beni yeterince strese sokmuştu. Sonuçta bilmiyordu beni, suçlayamazdım onu.

  "Özür dilerim Minho. Biraz yüksek sesle konuştum sanırım."

  Seugmin söylemiş olamazdı, değil mi? Söz vermesi için bir kafes dövüşü yapmışlığımız bile vardı çünkü? Acele etmemeliyim. Sakin kal yeter.

  "Ha? Yok önemli değil. Niye çağırdın?" Sesim ilk başta sessiz çıkmıştı. Kekelemediğim için şükredebilirim.

  "Geçen gün sorucaktım ama- Biz bir şarkı üzerinde çalışıyorduk da. Hala yeterli kişi yok üstelik bir kareografi de lazım... O yüzden-" derken bir öğretmen sözünü kesti.

  "Chan 1-2 dakikalığına gelebilir misin?"

  Chan bir şey söylemeden öğretmene yardıma gittiğinde yüzümü inceleyen diğer çocuğa baktım. Dikkatimi şimdi çekmişti. Tuhaf bir şekilde beni izliyordu. Aramızda 1-2 metre vardı. Ona bakmayı bıraktım ama ortamda çok gergin bir hava vardı hemen şimdi bir şey demeliydim. İnsanların beni izlemesi gerçekten sinirimi bozuyordu.

  "Merhaba?" dedim biraz geri çekilerek "Merhaba...?" dedi biraz utangaçlaşmıştı sanki.

  Devam ederek "Şey kaba olmak istemedim," biraz başını eğerek "ismim Han Jisung. Müzik takımında söz yazarlığı yapıyorum."

  "Ben dans takımındayım." dedim. Ortamda az kişi olması biraz rahatlamamı sağlamıştı.

  "Öyle mi? Bizde danstan anlayan birini arıyorduk," deyip içtenlikle gülümsedi "istersen grup için bize yardım edersin, ne dersin?".

  Fazlasıyla gerilmiştim. Sorun kareografi hazırlamakta değildi. Sorun, daha yeni tanıştığım bir kaç kişi küçük bir gruba katılmamı ve gelip müzikleri için dans kareografisi hazırlamamı istemesiydi. Dans takımında bile diğer insanlardan uzak durmak için farklı saatlerde çalışmaya gidiyordum. İnsanlarla iletişimi daha sağlıklı hale getirmeyi de hiç denememiştim. Muhtemelen beceremezdim. Kendime pek güvenim yoktu bu konuyla ilgili.
Kabul edersem çok zorlanacağımı ve onlara faydam olamayacağını düşünmeye başladım. Arkamda Seugmin belirdi, neden bu kadar geç kalmıştı ki.

  "Minho, Jisung ile tanıştın mı?" Seugmin konuya girdi. "O zaman grup meselesini de söylemiştir sana." dediğinden sonra okul zili çalmıştı.

  "Ben sınıfa gidiyorum." diyerek oradan ayrıldım. Daha fazla bu meselenin uzamasını istememiştim.

Social Phobia • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin