Episode 6

1.9K 22 12
                                    

(Sınr 50 oy, 100 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra devam bölümleri gelecek)

Keyifli okumalar dilerim. ❤

6.Bölüm: Yakıcı Darbe.

Mutluluğun sadece kitaplarda, filmlerde ve dizilerde olduğunu zamanlardayız. Kimse mutlu olmuyor, elimdeki ufakcık şansı da elinin tersiyle itiyordu. Oysaki bilseydi küçük mutlulukların büyük mutluluk doğurduğunu yine elinin tersiyle yiter, buna cesaret eder miydi?

Benim elimde tutacağım, bağlanacağım küçük bir mutluluk yokken dâhi mutlu olmayı çalıyordum ya da elimdeki küçük umutları değerlendiriyordum müsaade edildiği müddetçe.

Yanağımda hissettiğim ikinci bir darbeyle dizlerim üzerine, avuç içim parkeye bakacak şekilde düştüm.

Dudaklarımdan kopup giden acı dolu inilti, iniltiye eşlik eden kesik hıçkırıklarımla başımı eğdim ve alnımı soğuk parkeye yaslayıp gözyaşlarımın gözümden intihar etmesine izin verdim.

İçimden kopup giden fırtınaların aksine dıştan yaptığım tek şey ağlamak, feryat eder, ağıt yakar gibi ağlamaktı.

Ağlayışım, kahramanım dediğim ağabeyime bile etki etmezken hıçkırıklarım şiddetini arttırdı lakin babamın kükreyişi andıran sesleri, benim çığlığını bile bastırıyordu.

"Seni k***e, hiç utanmıyor musun bizi elaleme rezil etmeye, bizi utanç verici duruma düşürmeye? Sen bizi yüz karamızsın. Senin gibi kızım olacağına, bir yığın borcum ve derdim olsaydı en azından yüzüm ak alnım açık yürüdüm. Yazıklar olsun sana, seni yetiştiren anana." Sonrada ayağıma doğru savurduğu tekme değil de, sözleri acıttı canımı.

Bir baba, canından kanında olan evladına hakaret eder, evladı doğduğu için pişmanlık duyar mıydı? Benimki duyuyordu hem de sırf kız olduğum için adımın ardında keşkeleri yağdırıp duruyordu.

Eğer doğmadan önce bizlere hangi cinsiyette doğmak istediğim sorulsaydı ben, hiç düşünmeden erkek olmayı seçerdim. Öyle rahatça dolaşmak, canımı istediğini yapmak, farklı şehirlere gidip okumak için değil, babam mutlu olsun beni de ağabeyim gibi sevsin diye erkek olmayı isterdim.

Babamın, ayak seslerinin uzaklaşması ile yanımdan çekip gittiğini anladım. Annemin ise zaten dünya umrunda... Pardon ben umrunda değilim. Öldüm mü, kaldı mı, bir yerim ağrıyor mu, bir şey istiyor muyum?.. Bunlar annem tarafında bana sorulan sorular değildi, bu sorular genellikle ağabeyime sorulur ilk ağabeyimin isteğine koşulurdu.

Ağlamam hıçkırıktan arınıp yerini hırıltılı soluk almaya bıraktığında ağabeymin hemen yanıma başımdan bittiğini, başımın altında konan el ve duyduğum yumuşacık sesle anladım.

𝕱𝖗𝖊𝖀𝖓𝖉(+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin