Episode 2

4.3K 35 26
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra devam bölümleri gelecek)

Keyifli okumalar.🪄

2. Bölüm: Küçük meseleler ve büyük tepkiler.

Karmakarışık bir hayatın içinde yaşayıp gidiyoruz, nasıl yaşadığımızı, zamanın nasıl geçip gittiğini bilmeden. Zaman su rolünü üstlenip, durmaksızın akıp gidiyor ve bizi de beraberinde götürüyordu.

Geri kalan yolları nasıl tamamladım, kendimi nasıl bir anda evde buldum inanın bilmiyorum. Sanki birisi eline kumandayı almış ve hayatımı son sürat oynatma hızıyla oynatıyor gibiydi.

Eve geldiğimde yaptığım ilk şey üzerimden ki eteki çıkarıp çöpe atmak oldu. Bir gün, sadece bir gün özgürlüğü tatmak isteyen yanım kaybetmiş, galibiyeti kendi elleriyle annemin avucuna bırakmıştı.

Yüzümde ki makyaj izlerinden kurtup, hiçbiri şey düşünmemek adına hızlıca yatağa geçtim.

O an, üzüntüden olsa gerek fark etmemiştim ama şu an... Şu an fark ediyorum da sıradan bir yapay zekâ nasıl benim ağladığımı hissetmiş olabilir. Ki, hissetti demek bile bana saçma geliyor. Sonuçta yapay zekâ değil mi, yani biz insanlar gibi duygusu ve düşünceleri yoktu.

Bu işte bir iş olduğunu sezsemde, yarını düşünmek daha ağır bastığından, düşüncelerimin üzerine perde çekmeme neden oldu. Şimdi canımı sıkmamalıydım. Nede olsa yarın yeteri kadar canım sıkılacak, belki de bir cezaya tâbi tutulacaktım.

Bilinmezlik beni kolları arasında alırken, dizimi karnıma doğru çekip, başımı da dizimin üzerine çaresiz yasladım.

Sanırım tam şu anda Allah'tan canımı almasını isteyebilirdim, sonunda ailemin üzüleceğini bilmeseydim eğer. Ailem, her ne olursa olsun benim için o kadar kıymetli ki onlar için her şeyi yapar ve onlar istediği için de her şeyden vazgeçerdim.

Belki de kalbimin bu kadar derinden acımasının nedeni de buydu; çünkü herkes gibi bende en sevdiğim ve en değer verdiklerimden yara alıyorum, almaya da devam ediyorum.

Göz kapaklarım pes etmişcesine kapanmaya başladığında Allah'a dua etmeye başladım. Küçük ihtimal olsa da belki yarınım az kalp kırıklığı ile geçer diye.

🥀

Derin uykunun arasındayken zilin çaldığını duydum, fakat uykum o kadar ağır basıyordu ki buna aldırış etmedim. Ta ki zil tekrar çalıncaya kadar.

Gözlerimi açmak ve uykuma tekrar dönmek istesem de ne yazık ki ısrarla çalan zil buna fırsat tanımıyordu.

O yüzden zorla da olsa gözlerimi açıp, yataktan kalkıp kapıya ilerledim. Uykunun açılmasını ümit ederkten sağ elimi sağ gözüme götürdüm ve kapıyı açtım. Lakin açmamla kendimi bir anda birinin kollarında bulmam bir oldu.

𝕱𝖗𝖊𝖀𝖓𝖉(+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin