home

13K 928 1.1K
                                    

Tabikii, Hyunjinin evine falan gitmeyecektim. Oturduğum yerden kalkarak üstümü düzeltip, hiçbir şey demeden kapıya doğru yürümeye başlamıştım. Hyunjin, kolumu tutarak gitmemi engellemişti.

"Kaçmaktan, bıkmadın mı?"

"Seninle, aynı evde kalmak istemiyorum."

Dedikten sonra geri kapıya yönelmiş ve çıkmıştım. Benim, yeniden kolumdan tutmamasına şaşırmıştım. Kapıyı açık bırakıp ve ya, kapatıp'mı gittim bilemiyordum. Çıkar çıkmaz zaten koşarak uzaklaşmıştım. Cebimi kontrol ederek telefonuma bakınmıştım. Cebimdeydi. Şimdi sırada ki, şey şirketten ayrılarak evime gitmek ve, dinlenmekti. Cebimden telefonumu çıkarıp bildirimleri kontrol ederek merdiven ile, en alt kata inmiştim. İndikten sonra telefonumu cebime geri koymuş ve, kapıya yönelmiştim. 'ki korumalar durdurmuştu.

"Gidemezsiniz."

"Ne? Neden?"

"Hwang Hyunjin beyin, emri."

Sıçayım böyle işe cidden. Tam peşimi bıraktı diyordum.. yine bir şey yapıyor. Ah cidden sinir bozucu. Ne yapacağım şimdi? Onun evinde mi kalacağım? Asla. Tabiki Asla.

"Ah, siktir.."

Napacağım.. napacağım.. çabuk düşünmeliyim.. korumayı "bak kuş" diye mi aldatacaktım? Yoksa pencereden mi kaçmalıydım?

"Küfür sana yakışmıyor, Felix."

"Açar mısınız kapıyı?"

Hyunjin arkadan gelmeye devam ederken, son defa bile olsa söylemiş şansımı denemiştim. Ama koruma ne kıpırdamıştı, ne de cevap vermişti. Yani boşuna kullanmıştım.

"Aç kapıyı, William."

Hyunjin, seslenir seslenmez koruma anında çekilmiş ve, kapıyı açık bırakmıştı. Ne diyeceğimi bilemeyerek ona dönmüştüm. Madem bırakacaktın, ne bu tavırlar.. cidden onu anlamıyorum.

"Gitmek istiyorsan, git. Gitmeyi istiyordun,şimdi yüzüme neden bakıyorsun?"

"Seni cidden, anlamıyorum."

Sadece bunu diyip çıkmıştım oradan. Ne kadar saçma birisiydi. Bana trip mi atıyordu bu? Hiçbir şey anlamıyordum. Şirketten çıktıktan sonra, birkaç adım attım ve, arkama dönüp bakmıştım. Hyunjin hala arkamdan bakıyordu. Neyi bekliyordu? Koşarak kucağına atlayıp ona yalvarmamı mı? "Bir yanlış yaptım, lütfen beni evine al." Demememi mi? Kafamı önüme çevirip cebimden telefonumu almıştım.

Köpiş'den 34 mesaj.

Yongbok
34 mesaj iyiymiş

1900 rekorunu geçmedin

Köpiş
Seni döverim

Rekor mekor deme bana

Jeongin zaten sevgilisinin yanına gitti

Evde yalnız kaldım

Yongbok
Merak etme geliyorum

Köpiş
Sen şirkette değil misin

Hyunjin kızar gerizekalı

Ay benim için mi geliceksiinn🥺🥺

Yongbok
Uzun konu gelince anlatırım

Köpiş
Ne olduğunu söle şimdi yoksa seni eve almam

Meraklı birisiyim ben biliyorsun

Yongbok
Hyunjin beni evine götürmek istedi

Ben de kaçtım

Köpiş
Oh may gad

Hyunjin daha fazla sinirlenmez mi

Yongbok
Öyle değil

Mesajlarda olmuyo ya

Eve gelince derim

Köpiş
Olmaz öyle

Eve almam seni

Şimdi söyle

Yongbok offline.

Köpiş
Offline oldu birde şerefsiz

Geri gel lan

Nereye gittin

Eve almicam

Görürsün sen

Hıh küstüm ki

Offline olmamın sebebi ona görüldü atıp kaçmak değildi. Adım seslerini duyup mesaj kutusundan çıkmamdı. Arkamdan geliyordu adım sesleri. İlk aklıma tabiki Hyunjin gelmişti. Tabikii Hyunjindi. Bunu düşünerek adımlarımı hızlandırmaya başlamıştım. Rahat bırakmıyor cidden.

"Şşt, adımlarını hızlandırma."

Arkamdan gelen yüksek ses ile daha fazla hızlandırmaya başlamıştım. Ama o kişide hızlandırmaya başlamıştı. Çok gergindim. Gergindik. Gecenin bir yarısı tutup beni evinde tecavüz edecek diye korkuyordum. Başka bir şey yoktu. Bana aşık değildi. Takıntılıydı. Ama işten ve, bundan kurtulmamın tek yolu zamandı. Beklemeliydim. 2 yıl. Sadece 2 yıl.. kolumda hissetiğim el ile gözlerimi sonuna kadar açmıştım, ve korkudan tuttuğum nefesimi bırakmıştım.

--

Ulan Huncin az şerro değilsin he

Mission 2 / Hyunlix ✔	Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin