Tabikii, Hyunjinin evine falan gitmeyecektim. Oturduğum yerden kalkarak üstümü düzeltip, hiçbir şey demeden kapıya doğru yürümeye başlamıştım. Hyunjin, kolumu tutarak gitmemi engellemişti.
"Kaçmaktan, bıkmadın mı?"
"Seninle, aynı evde kalmak istemiyorum."
Dedikten sonra geri kapıya yönelmiş ve çıkmıştım. Benim, yeniden kolumdan tutmamasına şaşırmıştım. Kapıyı açık bırakıp ve ya, kapatıp'mı gittim bilemiyordum. Çıkar çıkmaz zaten koşarak uzaklaşmıştım. Cebimi kontrol ederek telefonuma bakınmıştım. Cebimdeydi. Şimdi sırada ki, şey şirketten ayrılarak evime gitmek ve, dinlenmekti. Cebimden telefonumu çıkarıp bildirimleri kontrol ederek merdiven ile, en alt kata inmiştim. İndikten sonra telefonumu cebime geri koymuş ve, kapıya yönelmiştim. 'ki korumalar durdurmuştu.
"Gidemezsiniz."
"Ne? Neden?"
"Hwang Hyunjin beyin, emri."
Sıçayım böyle işe cidden. Tam peşimi bıraktı diyordum.. yine bir şey yapıyor. Ah cidden sinir bozucu. Ne yapacağım şimdi? Onun evinde mi kalacağım? Asla. Tabiki Asla.
"Ah, siktir.."
Napacağım.. napacağım.. çabuk düşünmeliyim.. korumayı "bak kuş" diye mi aldatacaktım? Yoksa pencereden mi kaçmalıydım?
"Küfür sana yakışmıyor, Felix."
"Açar mısınız kapıyı?"
Hyunjin arkadan gelmeye devam ederken, son defa bile olsa söylemiş şansımı denemiştim. Ama koruma ne kıpırdamıştı, ne de cevap vermişti. Yani boşuna kullanmıştım.
"Aç kapıyı, William."
Hyunjin, seslenir seslenmez koruma anında çekilmiş ve, kapıyı açık bırakmıştı. Ne diyeceğimi bilemeyerek ona dönmüştüm. Madem bırakacaktın, ne bu tavırlar.. cidden onu anlamıyorum.
"Gitmek istiyorsan, git. Gitmeyi istiyordun,şimdi yüzüme neden bakıyorsun?"
"Seni cidden, anlamıyorum."
Sadece bunu diyip çıkmıştım oradan. Ne kadar saçma birisiydi. Bana trip mi atıyordu bu? Hiçbir şey anlamıyordum. Şirketten çıktıktan sonra, birkaç adım attım ve, arkama dönüp bakmıştım. Hyunjin hala arkamdan bakıyordu. Neyi bekliyordu? Koşarak kucağına atlayıp ona yalvarmamı mı? "Bir yanlış yaptım, lütfen beni evine al." Demememi mi? Kafamı önüme çevirip cebimden telefonumu almıştım.
Köpiş'den 34 mesaj.
Yongbok
34 mesaj iyiymiş1900 rekorunu geçmedin
Köpiş
Seni döverimRekor mekor deme bana
Jeongin zaten sevgilisinin yanına gitti
Evde yalnız kaldım
Yongbok
Merak etme geliyorumKöpiş
Sen şirkette değil misinHyunjin kızar gerizekalı
Ay benim için mi geliceksiinn🥺🥺
Yongbok
Uzun konu gelince anlatırımKöpiş
Ne olduğunu söle şimdi yoksa seni eve almamMeraklı birisiyim ben biliyorsun
Yongbok
Hyunjin beni evine götürmek istediBen de kaçtım
Köpiş
Oh may gadHyunjin daha fazla sinirlenmez mi
Yongbok
Öyle değilMesajlarda olmuyo ya
Eve gelince derim
Köpiş
Olmaz öyleEve almam seni
Şimdi söyle
Yongbok offline.
Köpiş
Offline oldu birde şerefsizGeri gel lan
Nereye gittin
Eve almicam
Görürsün sen
Hıh küstüm ki
Offline olmamın sebebi ona görüldü atıp kaçmak değildi. Adım seslerini duyup mesaj kutusundan çıkmamdı. Arkamdan geliyordu adım sesleri. İlk aklıma tabiki Hyunjin gelmişti. Tabikii Hyunjindi. Bunu düşünerek adımlarımı hızlandırmaya başlamıştım. Rahat bırakmıyor cidden.
"Şşt, adımlarını hızlandırma."
Arkamdan gelen yüksek ses ile daha fazla hızlandırmaya başlamıştım. Ama o kişide hızlandırmaya başlamıştı. Çok gergindim. Gergindik. Gecenin bir yarısı tutup beni evinde tecavüz edecek diye korkuyordum. Başka bir şey yoktu. Bana aşık değildi. Takıntılıydı. Ama işten ve, bundan kurtulmamın tek yolu zamandı. Beklemeliydim. 2 yıl. Sadece 2 yıl.. kolumda hissetiğim el ile gözlerimi sonuna kadar açmıştım, ve korkudan tuttuğum nefesimi bırakmıştım.
--
Ulan Huncin az şerro değilsin he
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mission 2 / Hyunlix ✔
Fanfiction"Bana aşık olman için elimden geleni yapacağım." "Yapamayacaksın, Hwang Hyunjin." ➪➪ ➮Düz yazı ➮Küçük texting ➮Tamamlanmış hikaye ➮Yetişkin içerik