Mission 2 / Hyunlix ✔

day off duty

"Biraz daha hızlı, Jeongin."

Jeongin elinde ki yumurtayı yavaş karıştırdığı için ona kızmıştım. Bu yüzden, oflayarak hızlı hızlı karıştırmaya başlamıştı.

"Felix! Arkadaşım birazdan burada olur, çabuk olun."

"Of Seungmin! Bunu bana dün söyleseydin, şimdi böyle olmazdı!"

"Diyecektim, ama senin şirketten gelmeni beklerken uyuyakalmıştım, her şey senin suçun."

Gözlerimi devirip elimde ki, bıçağı masaya koymuş ve meyveleri masaya götürmüştüm. Seungminin 'arkadaşı' bugün bizde kalmaya geliyordu. Annesi ile, kavga etmiş ve gidecek yeri yokmuş. Annesi'ne trip amaçlı evden kaçacağını söylemiş, annesi de inanmamış. Bu da kaçacağım demiş. Seungmin'de kıyamamış eve davet etmiş. Şimdi'de yemekler için uğraşıyorduk. Aslında daha saat öğlen 1:32'di, ve arkadaşı saat 3'de gelecekti. Ama Seungmin endişeleniyordu.

"Ulan, yatak hazırladınız mı?!"

"Seungmin, her şeyi bizden bekleme. Onu eve davet eden sensin."

"Sizin yüzünüzden Chan ile buluşmamı ektim, bir de bana hizmetçi gibi davranıyorsunuz. Karıştırmıyorum yumurta falan!"

Jeongin elinde'kileri kenara koyup cebinden telefonunu çıkarmıştı. Ben offlayıp göz devirmiştim, ama Seungmin Jeongin'in kolundan tutarak geri oraya getirmiş ve tehdit etmeye başlamıştı.

"Eğer şunu yapmazsan, üstü kaplan baskısı olan tişörtünü parçalarım!"

Jeongin ofladığında, Seungmin omzuna vurarak yap şunu demişti. Jeongin'de tehdit yüzünden yapmaya devam etmişti. Ben gülümseyerek onları izlerken aklıma fırında'ki kek gelmişti. Koşarak masanın yanından ayrılıp fırına doğru gitmiştim. Açıp baktığımda, yanmamıştı.

"Nolmuş, yanmış mı?"

"Yanmamış, yanmamış."

Elime bez alarak keki fırından çıkarmıştım. Buz dolabından süs mazemeleri alıp, kekin üstüne küçük küçük dağıtmıştım. Seungmin deli gibi bağırdığında ödüm kopmuştu.

"Geldi!"

"Seungmin, saat daha ik-"

"Hoşgeldin, Wonpil!"

Seungmin, eşşek gibi bağırıp gelen kişinin omzuna vurduğunda göz devirdim. Sanki eve başbakan gelmişti, öyle davranıyordu. Gelen kişinin yanına gidip tokalaşmıştım.