Yazım yanlışı olduysa özür dilerim.
Keyifli okumalar :)
Savaş devam ediyordu.
İki taraf da çok yorulmuş, kayıplar vermişti ama kimse de savaşmayı bırakmıyordu. Taehyung tek başına kalmaktan her ne kadar korksa da şu an için yapabilecek bir şeyleri yoktu. Durumu zaman ilerledikçe daha da iyi oluyordu. Bu değişimi fark ettiğindeyse kurt formuna geçmişti daha hızlı kendine gelebilmesi için.
Bakışları bir saniye olsun kızından ayrılmıyordu. Her bir saniye onun için normalde de çok önemliyken bu zamanlar, son zamanları olabilir düşüncesiyle daha fazla ilgiliydi kızına.
Savaş alanındaysa herkesi tek tek anlatmak gerekirse Seok Jin ve Hoseok büyük bir güç sarf ediyorlardı sürülerine kuvvet verebilmek için. Aynı zamanda onları korumaya çalışıyor, kendilerine saldıranlara karşılık veriyorlardı. Karşı tarafın büyücülerine yaptıkları büyüyü saymıyorum bile. Ciddi anlamda ten tene bir savaş vermeseler de çok fazla katkıları oluyordu bu savaşa fakat her şeye rağmen iyi gidiyorlardı.
In Ha ciddi anlamda savaşın kahramanlarından biriydi. Kendisi bir çok kişiyle aynı anlamda savaşa biliyordu ve aynı zamanda da fazlasıyla dinçti. Onun için de işler gayet tıkırında işliyordu.
Chanyeol her ne k adar karşısındaki vampirin hızına yetişmekte zorlansa da en sonunda sinirlenmiş ve bir anda yaptığı atak ile düşmanının kafasını dişleri arasına almış, kafasını sağa sola sallayarak koparmıştı. Ağzındaki kafatasını bir kenara fırlattıktan sonra kısaca etrafına bakındı ve sürüsünden birine yardım etmek amacıyla o tarafa koştu.
Yoongi ve Jimin ikisi de birbirlerini koruyorlardı. Jimin'in yetişemediği yere Yoongi; Yoongi'nin yetişemediği yere de Jimin koşuyordu. İkisi birden çok iyi bir takım çalışması sergiliyordu. Bu sayede de ikisinin başarısı da çok yüksekti.
Sung Jae kendi türündekilere saldırmaktan her seferinde kaçınıyordu çünkü onların kendilerine ihanet ettiğini yediremiyor, bu yüzden onlara yapacağı her atağı ihanet gibi görüyordu. Savaştığı kurdun tam boğazını kolları arasına almış, boğarken arkasında olan hareketlilik yüzünden öldüğünü anladığı kurdu bırakıp oraya dönmüştü. Arkasında gördüğü Irene'nin kurt formunu, ağzındaki kafatasını atarken gördüğünde kısa bir an duraksamıştı. İşte şimdi kaçındığı gerçekle yüzleşmişti. Irene ona kısa bir kafa selamı verdiği an başka bir yöne koşmuş, Sung Jae ise hissettiği hayal kırıklığı ile daha çok sinirlenerek savaşa geri dönmüştü.
Genç beta her ne kadar eğitimini tamamlamamış olsa da bu birkaç gün içerisinde ona hiç görmediği sürü desteğini sev sevgisini gösteren sürü için savaş meydanına çıkıp savaşacak kadar cesaretliydi. Fakat saklandığı yerden çıkar çıkmaz biriyle göz göze gelmişti ki bu kişi görmek istediği son kişiydi. Eski alfası onu gördüğü gibi diliyle dişlerini sıyırmış ve ona bakarken hırlamış ve kona ilerlemeye başlamıştı. Genç beta geçmişte yaşadığı şeyleri hatırlarken geri geri adım atmaya başlamıştı ama kendine doğru koşmaya başlayan alfayı görünce gözlerini fal taşı gibi açarak olduğu yerde kala kalmış ve bir nevi ölümünü beklemişti . Tam alfa onun üzerine sıçrarken kafasını yana çevirmiş ve gözlerini kapamıştı sıkıca refleksle ama bir kaç saniye geçmesine rağmen hala bir şey olmadığını fark edince gözlerini açarak etrafa bakmıştı.
Jungkook alfanın üzerine çıkmış, altındaki alfayı tuttuğunu görmüştü. Alfa altta debelendikçe yüzüne doğru kükrüyordu ama bu durum Jungkook'un göz bebeklerini daha da kırmızı yapmıştı. İçindeki alfa uyanarak hakimiyeti eline geçirmişti ve altındaki alfaya baskınlık kurmaya başlamıştı. Alfalar arasında sıklıkla karşılaşılan bir şeydi bu. Altındaki alfa her ne kadar hissettiği baskınlığa direnmeye çalışarak arada hırlasa da farkındaydı Jungkook'un ondan daha güçlü olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different(TaeKook)
Viễn tưởngYıllardan beri birlikte yaşayan 4 tür vardı: Insanlar, büyücüler, vampirler ve kurtlar. Sonra bir antlaşma yapıldı ve herkes huzurlu bir hayata kollarını açtı. Ama yıllar sonra gerçekleşecek şeyleri kimse bilmiyordu.
