Yıllardan beri birlikte yaşayan 4 tür vardı: Insanlar, büyücüler, vampirler ve kurtlar.
Sonra bir antlaşma yapıldı ve herkes huzurlu bir hayata kollarını açtı.
Ama yıllar sonra gerçekleşecek şeyleri kimse bilmiyordu.
Vampirler, kurtlar, büyücüler ve insanların bir arada yaşadığı bu dünyada birçok kural vardı... Uzun yıllar önce alınan birçok kural.
Bu kurallar, vampirler ve kurtlar ebedi düşman; insalar, vampirlerin ağız sulandıran yiyeceği; büyücüler, kendi çıkarlarını düşündüğünden birçok türe yaşattığı sıkıntılar sebebiyle alınmıştı. O zamanlar tek masum olan ırk insanlardı, fakat sonrasında insanlar da bu türlerin zayıf noktalarını bulmaya başladı... büyücüler dışında. Insanlar dışında her tür ölümüzdü normalde ama insanlar bunu başarmanın bir yolunu bulmuşlardı.
Vampirleri, ilkel yöntem olan kazıklarla öldürüyorlardı. Kurtları da oklarla ama öyle sıradan oklarla değil, zehirli oklarla öldürüyorlardı.
Baş büyücü bu durumdan şikayetçi değildi tabii, fakat onun ölümünden sonra başa geçen büyücü, eski baş büyücüye göre daha insaflıydı.
Bütün türlerden bir temsilci bir araya gelerek antlaşma yapmaya karar verdiler. Bu antlaşma ise yıllarca süre gelmişti.
Maddeler şu şekildeydi:
Insanların yaşadıkları bölgelerde hiçbir ırk bulunmayacak.
Insanların canını hiçbir ırk tehlikeye atmayacak.
Vampirler ve kurtlar birbirini öldürmeyecek.
Vampirler zorunda kalmadıkça hiçbir insanı dönüştürmeyecek. Eğer vampirler, bir insan ölüm döşeğindeyse ve bir insanla evleneceklerse dönüştürebilirler. Tabii insanın da rızası olmak zorunda.
Çocukları dönüştürmek kesinlikle yasak.
Vampirler ve kurtlar birbirlerine alışamaları için aynı bölgede yaşayacaklar.
Büyücüler hiçbir ırka zarar vermeyecek büyüler yapmalılar.
Büyücüler geri kalan üç ırk arasındaki adaletten sorumlu tutulacak.
!!! Iki tür arası evililik yasak. Insanlar harici. !!!
Bu maddeler değiştirilemeyecek ancak her türün kabul edeceği şartıyla yeni kurallar eklenebilir.
Bu kurallara yıllar içinde sadece küçük bir kaç madde eklenmişti ancak ana madde olan bu maddeleri değiştirmemişlerdi.
Her ırkda kendi türlerine ait yasaları vardı. Insanların anayasaları vardı.
Vampirlerin de kendilerine göre yeminleri vardı:
Hiç kimse başkasının eşine, sevgilisine göz dikmeyecekti.
Zorunda olmadıkça birbirlerini öldürmeyeceklerdi.
Hayvan kanıyla besleneceklerdi.
Gibi maddeleri vardı. Vampirlerin göz renkleri hayvan kanıyla beslendiklerinden açık renk bir kırmızıydı.
Bir rivayete göre eskiden, çok eskiden, çok güçlü vampirler yaşarmış. Bu vampirlerin ise kendilerine göre birden fazla güçleri varmış. Zamanla bu türler azalmış ve şu anda yok denecek kadar azmış. Tabii bu bir rivayet olduğundan artık kimse inanmıyor.
Kurtlar ise kendileri aralarında sürü olarak ayrılırlar. Her sürüde kast sistemi şeklinde türler vardır ama kast sistemi kadar da katı değildir. Alfa, beta ve omega olmak üzere güçlere göre ayrılırlar.
En güçlü olana alfa denir. Bunlar sürü liderleridir. Güçlü oldukları için bu durum feramonlarına yansır ve bu sayede diğer türlere istediklerini yaptırırlar. Göz renkleri kırmızıdır.
Betalar orta seviye olanlardır. Ne alfalar kadar güçlü ne de omegalar kadar narinlerdir. Hamile kalamazlar, daha çok alfaların yardımcıları olurlar ve çok zekidirler. Göz renkleri mavidir.
Omegalar en zayıf görünenlerdir ama sadece görünürler çünkü onlar da güçlüdürler. Erkek-kız ayırtmaksızın hamile kalabildiklerinden vücut yapıları daha kıvrımlı ve keskindir. Çok güzellerdir. Göz renkleri sarıdır.
Her kurdun da uymak zorunda olduğu kurallar vardır. Bunlara sonradan konanlar da vardır ama daha çok yaradılıştan gelen kurallardır. Bunlar sürü kurallarıdır:
Eğer bir kişi birine mühürlemişse, mühürlenen kişiye sürü dışındaki kurtlar da dâhil kimse zarar veremez.
Ruh eşi sadece evlenmek demek değildir. Eğer ruh eşiniz size o şekilde yaklaşmak istemiyorsa arkadaşı olursunuz, mühürlenmek şart değildir.
Sürüdeki her kurt birbirine koşulsuz yardım edecektir.
Her sürü birbirine koşulsuz yardım edecektir.
Büyücülerin göz renkleri farklı değildir. Onlarda doğuştan gelen bir iz bulunur. Bu izin sebebi ilk büyücünün kardeşi tarafından yediği kazık yüzünden gerçekleşmiştir. Kardeşi, ilk büyücüyü öldürerek onun da güçlerini almayı ve daha da güçlü olmayı hedeflemiştir. Sonunda ise gözünü hırs bürüyen küçük kardeş, abisini öldürmüştür.
Bu kazığı attıktan sonra başa geçen ikinci kardeş elbette güçlü olmuştur. Ama aynı zamanda fark etmeden de lanetlenmiştir. Kalbindeki hırs ve abisinin yaşadığı hazin son yüzünden kalbine ağırlık düşmüştür.
Kazandığı güce kavuşan ama uzun yıllar keyfini süremeyen ikinci kardeşin kalbine düşen ağırlık yüzünden saçında bir tutam beyaz saç oluşmuştur. Ölmeden önce neslini devam ettiren ikinci kardeşin çocuklarında, torunlarında, ve soyunun geri kalanında da bu beyaz tutam görülmüştür.
Büyücüler de kendi aralarında kurallara sahiptirler:
Birbirlerine karşı kara büyü kullanmayacaklardır.
Doğaya her şekilde yardım edeceklerdir.
Merhametli olacaklardır.
Her sene bir kez bir araya gelip geleceği görecekleri bir ayin yapacaklardır.
Gibi kuralları vardır.
Dediğim gibi bu kurallar yıllardır uygulanmıştır.
Bölüm sonu.
Umarım beğenmişsinizdir :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
