Koluma saplanan bıçağın acısıyla elimi koluma götürüp acıyla bağırdım
Emilia: AAAĞH!
Stain: Kendini çok akıllı zannediyorsun küçük kız
Emilia: Kes sesini ığh!
Todoroki önüme geçip beni koruyarak Stain'e saldırmaya devam ediyordu
Todoroki: Senpai bi daha dene!
Emilia: Kolumun acısı ağh! Odaklanamıyorum!
Todoroki: Kolunuzun acısını unutmaya çalışın senpai!
Emilia: Kolay sanki AAAAĞH!
Kolum gerçekten çok açıyordu şuan acıdan ölebilirdim neredeyse. Bi an bıçağı çıkartmak geçti içimden ama kan kaybından geberebilirdim... Onları burada tek başlarına bırakamazsın Emilia! Acıya dayan!
~
Odaklanmaya çalışırken kenara bi baktım Midoriya ve İida Stain'in üzerine gidiyo ağman tanrım dedim... deeermişiiiiim (ay ciddi bir yere komiklik katmasam olmuyo :D)
~Todoroki'nin arkasında odaklanmaya çalışırken sağ tarafımdan ĞAAAAAA diye bağırma duymamla kafamı o tarafa çevirdim. İida ayaklanmış Midoriya ile uçarak Stain'e bir tekme attılar ve ağzından kan geldi. Annemle babamı öldüren katilin böyle bir hale düşmesi nedensizce içime enerji vermişti. Tüm gücümü toplayıp bayıltıcı polen salgıladım
Emilia: BURNUNUZ!
Bunu dememle herkes ne demek istediğimi anladı ve burunlarını kapatarak arkama doğru hızlı adımlarla polenlerimin ulaşamayacağı yere gittiler. Polenleri salgılamam bitince ellerimi indirdim ve Stain'in bayılışını izledim
"Emilia!"
Arkamdan gelen o ses ile geriye döndüm. Geldiler... Sonunda... Tamaki'yi görmemle gözümün kırmızılığı ve vücudumdaki kırmızı kiçük sarmaşıkların yok olduğunu hissettim ki öyle de olmuştu. Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım ama ağlamamıştım da. Tamakiye doğru yavaş yavaş adım atmaya başladım. Yüzünde korku ve endişe vardı hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı. Bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve dizlerimin üstüne düştüm
Tamaki: EMİLİA!
Tamaki koşarak yanıma geldi ve dizlerinin üstüne çöküp bana sarılarak kanlar içindeki kafamı omuzuna gömdü
Emilia: Tamaki...
Tamaki sarılmayı bırakıp yüzümü avuçlarının içine alarak bana baktı. Sulu gözlerimle yüzüme bir gülümseme yerleştirerek bitkin bir şekilde konuştum
Emilia: Başardım...
Tamaki: Başardın...
Emilia: Onları yalnız bırakmadım... Yendim onu... Onları korudum...
Tamaki: Evet...
Tamaki'nin gözleri Stain'e kaydığında yüzü sinirli bir hal aldı
Yavaş yavaş gözlerim kararmaya başlamıştı yüzümdeki gülümseme soluyordu ve kendimi Tamaki'nin kollarına bıraktım. Son duyduğum şey Tamaki'nin adımı bağırmasıydı...Tamaki
Emilia bayılıp kucağıma düştü yüzünü ellerimin arasına alıp adını bağırmaya başladım
Tamaki: EMİLİA! EMİLİA!
Sağlık ekipleri yanımıza geldi ve Emilia'yı benden alıp sedyeye koydular merakım ile korkumu gidermek için bana "Özgünlüğünün sınırını aşmış" dedi ve Emilia'yı ambulansa koyup gittiler. Polisler Stain'i alıp götürmüşlerdi kenarda hiçbirşey yapamamasından yakınan Pro hero ve İida Emilia hakkında birşeyler anlatıyorlardı. Dayanamayıp yanlarına gittim ve onları dinledim
Pro hero: İlk bizim durumumuza baktı ilk bizi önemsedi git dedim ama gitmedi! Kendini düşünüp gitseydi! Kötü bir durumda olduğumuza rağmen yüzünde bir gülümseme vardı! Bana iyi misin diye sordu!
Burda olan Mirio'nun bile gözü sulanmıştı ve burdan biraz uzaklaştı
Midoriya: Bizim için kendini tehlikeye attı bizim güvenliğimiz için kendini ölüme sürükledi! Hiç pes etmedi! Kendinden ziyade hep bizi düşündü ve bizim için savaştı!
Daha fazla dediklerini dinlemeden oradan uzaklaştım. Polisler Midoriya ve diğerlerinin ifadelerini alıyordu. Kenarda gözü dolmuş kendini sakinleştirmeye çalışan Mirio'nun yanına gittim
Mirio: Duydun değil mi? O zaman da bile gülümsüyormuş...
Tamaki: O hep gülümserdi... Yüzü kanlar içindeyken bile bana gülümsedi ve "başardım onları yalnız bırakmadım yendim onu onları korudum" dedi
Mirio'nun yüzüne bir tebessüm gelmişti
Mirio: Hastaneye gidelim
Kafa salladım ve diğerlerine haber verip hastanenin yolunu tuttuk, diğer yaralıları da hastaneye götürdüler. Hastaneye vardığımızda Emilia'yı ameliyata almışlardı. Fat Gum, Mirio, Kirishima, ben... ameliyathane kapısında stresli bir şekilde bekliyorduk. Bir süre sonra içerden doktor çıktı
Fat: Durumu ne?
Dr: Ameliyat şükür ki iyi geçti şimdi hastayı yoğun bakıma alacağız önümüzdeki 24 saat çok kritik
Kritik... Kritik... Kritik...
Ameliyathane kapısı tekrar açıldı ve içerden kolu alçıda olan yüzü pansumanlı Emilia çıktı. Beti benzi atmış kız bembeyazdı. Yoğun bakım ünitesine götürdüler
2 saat sonra
Daha fazla dayanamayıp doktorun yanına gittim
Tamaki: Ne zaman görebiliriz?
Dr: Camdan bakarak her zaman görebilirsiniz
Tamaki: Yanına girmek istiyorum
Dr: Özel kıyafetleri giyip girebilirsiniz
Tamaki: Peki
Doktorun peşinden gittim ve bana verdiği özel kıyafeti giyip maske bone ve eldiven takıp içeri girdim. Yavaş adımlarla yanına gidip yanındaki mavi sandalyeye oturdum
Tamaki: Bi kere de kendini düşünsen ne iyi olurdu Emilia... Hep başkalarının güvenliğini sağlığını huzurunu düşündün... Peki seninki? Senin mutluluğun huzurun güvenliğin sağlığın, hiç mi önemi yok?
Bunları dedikten sonra bir kaç dakika hiç bir şey demeden yanında öylece ona bakıp durdum. Makineden garip garip sesler gelmeye başlayınca panikledim ve hemen doktora çağırdım. Hemen odaya gelip değerleri kontrol etti ve hemşireleri çağırdı. O galiba ölüyorudu...
Kalp masajı yapmaya başladılar. Kalp masajı yetmeyince şok cihazıyla yapmaya başladılar
Dr: OLAMAZ HASTAYI KAYBEDİYORUZ!!
Doktor şok cihazını bırakıp Emilia'ya iğne yaptı son çare olarak kabine vurdu... O da işe yaramayınca
Dr: Ölüm saati... 22.10
Doktorun o dediği ile şok olmuştum beynim çalışmayı durdurmuştu. Şuan sadece hüngür hüngür ağlamak istiyorum. Yere dizlerimin üstüne çöküp Emilia'nın elini tuttum ve göz yaşlarımın akmasına izin vererek başımı yatağa dayadım...
Linçlerinize hazırım evet buyurun lütfen
Ağlayanlar el kaldırsın :D
Yaw bölüm kısa olmuş olabilir kusura bakmayın yazım yanlışı varsa da görmeyin amq
İyi geceler