4.BÖLÜM

83 14 25
                                    

Duştan çıkarak ıslak saçlarımı kurulamaya başladım. Aradan tam iki hafta geçmişti ve bu süreç boyunca Elvin'i her görmek istediğimde sokağın başına gittim. Her gittiğimde yanıma gelmişti. Son zamanlarda kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissetmeme neden oluyordu.

Can yurt dışına gittiği gün bu ev bana zindan gibi gelir, sıkılırım diye düşünmüştüm. Fakat Can'ın işleri beklediğimizden uzun sürmüştü. Bu yüzden de hala geri dönemedi. Bu durumda Elvin'in yanımda olması bana ilaç gibi geliyordu.

Açıkçası onun bana bu kadar çabuk yakınlık duyacağını tahmin etmemiştim. Belki de onunla duygularımız karşılıklıdır.

Bana bu kadar yakın olmasına rağmen bir o kadarda ulaşılaması zor gibiydi. Sanki birden ortadan kaybolup yok olacakmış gibiydi. Ona  bu yüzden çok daha yakın olmalıyım. Bu gün buluşmamızda tüm hislerimden bahsedeceğim.

Giyinerek dışarı çıktım.İhsan her zamanki gibi beni kendi götürmek istesede reddedip arabaya tek bindim. Allah'tan beni Can'a şikayet etmiyordu. Yoksa Can'ın elinden kurtulamazdım. Hala benim için endişe ediyordu. Ama ben eskisi gibi olmadığımın farkındayım.

Her zamnki gibi Elvin'i almak için sokağın başına gidip beklemeye başladım. İlk günler gelmez diye endişelensemde artık endişelenmiyordum. Çünkü burada onu her beklediğimde birden çıkıp geliyordu.

Arkamda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Bana ışıldayan gözlerle bakan kadının yanağına bir öpücük kondurdum.

"Acaba ben seni ne zaman evinin önünden alacağım?"

"Sanki yanına gelmiyormuşum gibi konuşuyorsun."

"Evet geliyorsun ama evin nerede hala bilmiyorum. Sahi sen benim buraya geldiğimi nereden biliyorsun da hemen yanımda oluyorsun?"

Cevap vermeden gülümseyerek arabaya doğru ilerledi. Arkasından giderek ona kapıyı açtım.
Sürücü koltuğuna geçerek "Bu gün nereye gitmek istersin?" dedim yeşil gözlerine bakarak.

"Hep kapalı alanlarda oturuyoruz. Bence bu gün açık bir alanda oturup sohbet edebiliriz. Mesela park olabilir."
Başımla onu onaylayarak bildiğim en güzel parka doğru sürmeye başladım.

Az bir zaman sonra parkın yanına gelerek arabadan aşağıya indik. Parkın içine girerek güneş gören bir banka oturduk. Tam bu sırada çalan telefonuma kulak kabarttım. Telefonumu elime aldım. Arayan Can'dı. Açarak kulağıma götürdüm.

"Efendim Can."

"Nasılsın abi?"

"Gayet iyiyim. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. İşlerim uzadı biraz. Ama en kısa sürede yanında olacağım. Ben seni ilaçların için aradım. İçtin değil mi?"

Gözlerimi devirip "İçtim." diyerek yalan söyledim. Bir kaç konuşmanın ardından telefonu kapatarak Elvin'e döndüm.

"Cenk kısa bir sürede çok yakın olduk. Bu yüzden seninle ilgili şeyleri bilip yanında olmak, sana destek olmak istiyorum. Kardeşin neden seni sürekli ilaç için arıyor? Bir hastalığın mı var?"

Can bir kaç kere beni Elvin'in yanında iken ilaçlar için aramıştı. Elvin'de her zaman bana meraklı gözlerle bakmıştı. Artık ona her şeyi anlatmalıydım. Sonuçta bu gün ona açılmayı düşünüyordum ve benim hakkımdaki şeyleri bilmeli. Yeşil gözlerine bakarak biraz yanına yaklaştım.

"Bir sene önce görülmemesi, yaşanmaması şeyler yaşadım. O günden sonra bazı psikolojik sorunlarım açığa çıktı. Uyanık iken kabuslar, hayaller görmeye başladım. Beni hastaneye yatırıp tedavi etmek isteselerde son zamanlarda iyi olduğumu söyleyerek eve döndüm ve evde ilaç tedavisi görmeye başladım. Can'da bu yüzden beni arıyor. Fakat ben iyiyim. Deli falan da değilim. O haplara ihtiyacım yok."

TAHAYYÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin