[7]

195 29 11
                                    

İyi okumalar. Oylamayi ve yorum atmayı unutmayın ♡
.
.
.

Minho'nun anlatımı ile:

Sınıfa vardığımda hoca henüz gelmemişti. Sırama doğru ilerlerken tüm gözler benim üzerimdeydi. Kimseye bakmadan başımı aşağıya doğru çevirdim ve gözlerimi kapadım.

"Minho iyi misin? Dün bir şey mi oldu ?" Changbin'in sesini duyduğuda gözlerimi araladım ve tedirgince başımı kaldırdım. Hemen kafamda bir olay kurguladım. "İyiyim Bin, merak etme. Dün Chan ile tartıştık biraz sinirlendim ondan dolayı sana cevap vermeden evden çıktım. Sonra da annem aradı acilen eve gitmem gerekti . C-cenazeye bu yüzden gelemedim." İnanmış gibi baktığı için rahatlamıştım. "Bugün ilk ders işlenmeyecekmiş. istersen Hyunjin'in yanına gidip başsağlığı dile." Dedigi mantıklıydı ama bende bunu yapabilecek cesaret var mıydı?

Bir şekilde cesaretimi topladım ve ayağa kalktım. "Tamam o halde ben gidiyorum gelirim birazdan." Dediklerime karşın başını sallayan Changbin'i gördüğümde sınıftan çıktım. Çıkmam gereken 3 kat vardı ve bu da diyeceğim şeyleri kafamda tasarlamam için bana yeterli süre yaratacaktı.

Sonunda Hyunjin'in sınıfına vardığımda derin bir nefes aldım ve kapıyı hızlıca açtım. Tüm herkes Hyunjin'in sırasında toplanmış, ona bir şeyler diyordu. Kendimi topladım ve herkesin bana bakmasını sağlayan cümleyi dudaklarımın arasından bıraktım. "Hey, Jin."

Ona önceden hep Jin derdim. Hyunjin ve ben eskiden iyi arkadaştık. Chan ile sevgili olduğumda (2 yıl önceden bahsediyor) arkadaşlığımızı bitirmeyi kendi istemişti. Benimle konuşmayı bırakmadan önce bana dediği son şey hala ara sıra aklıma geliyor ve bunu neden dediğini merak ediyordum. "Chan bir psikopat Minho bunu sakın unutma" Aslında son günlerde olan şeylerden sonra Hyunjin'in haklılık payı vardı. Chan tam anlamıyla bir psikopat gibi davranıyordu

Bana gözleri kızarmış şekilde bakan Hyunjin ile bir süre konuşmadan sadece birbirimize baktık. Sonrasında gözüm Hyunjin'in yanındaki, göğsündeki ve panodaki Seungmin'in fotoğraflarına kaydı ve zihnimde o korkunç anılar tekrar canlandı.

"Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?" Yanımdakinin kurduğu cümle ile herkes etrafından çekilmiş, hatta bazıları sınıftan çıkmıştı. Bu sınıfta Hyunjin'in sözü geçiyordu. Çünkü benimle yaşıttı. Sadece bir sene sınıfta kalmıştı.

Kendi içimde olan savaşı dışarı yansıtmamak için derin bir nefes aldım ve boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.
"Oturabilirim değil mi?" Burnunu çekti ve başını sallayarak yana kaydı. Çok tedirgin hissediyordum. Söylemeyi planladığım tüm cümleleri unutmuştum ve sadece anlamsızca ona bakıyordum.

Sonunda sessizliği bozdum. "Hyunjin, ben gerçekten çok üzgünüm. Seungmin için, dün yanında olamadığım için." Dediklerimi duyduğunda ağlamaya başlamış ve bana sarılmıştı. İlk başta karşılık vermesem de sonrasında ben de ona sarılmış ve gözümde ağırlaşan yaşların akmasına izin vermiştim.

Ayrıldığımızda ilk konuşan Hyunjin oldu. "Evet, olamadın ama önemli değil. Şimdi bana destek olman yeter. Şu an yanımda olmana ihtiyacım var." Duyduğum cümle beni gülümsetmişti.
"Söz veriyorum Jin, artık yanında olacağım. Tıpkı eskisinden olduğu gibi." O da buruk bir şekilde gülümsememe karşılık vermişti. Gözüm aniden Seungmin'in fotoğrafına kaymış ve yüzüm anında düşmüştü. Şu an karşımdakini kandırıyor gibi hissediyordum.

Hyunjin yüzümü farketmiş olacak ki konuşmaya başlamıştı.
"İyi misin Minho, Sorun ne?" Dediği şeyi zar zor duymuştum. Bir anda başım dönmeye başlamıştı ve etrafta Seungmin'in siluetini görüyordum. "Jin, r-revire gitmem ge-" Cümlemi bitiremeden yere düşmüştüm. Duyduğum son şey Hyunjin ve diğerlerinin bağırışlarıydı.

Gözlerimi açtığımda evdeydim. Uyandığımı gören Changbin, Hyunjin ve Chan hemen yanıma gelmişti. "Sevgilim iyi misin?"
Başım o kadar ağrıyordu ki Chan'e cevap verememiştim. Kafamı zor da olsa salladım ve ayaklanmaya çalıştım. "Hemen kalkmaya çalışma doktor 'ani hareketlerden kaçınsın. Başı dönebilir' demişti."

Kaşlarımı çatmıştım. Hangi ara doktora gitmiştik de eve gelmiştik? Chan resmen zihnimi okumuş gibi hafifçe sırıtmış, yanağımı okşamış ve konuşmaya başlamıştı. "Hastaneye götürmedik seni, tanıdığım bir doktor vardı hemen buraya çağırdım. Sevgilim bunlar düşüneceğin son şeyler şimdi sadece dinlenmeye bak." Chan 'sevgilim' dediğinde Hyunjin ile göz göze gelmiştik. Parmağını ağzına götürüp öğürürmüş gibi yaptı. İkimiz de birbirimize bakıp sırıttık.

"Min, son günlerdeki hallerin beni endişelendiriyor. İyi olduğundan eminsin, değil mi?" Bu sefer konuşan Changbin'di. "İyiyim Binnie. Vitamin eksikliğim var sanırım.
Madem beni bu kadar düşünüyorsun, eczaneye gidip bu tatlı tavşancık için biraz vitamin de alırsın değil mi?" Dediğim şeye herkes gülerken Changbin hemen söze girdi. "Hemen almaya gidiyorum efendim. Domşan Hizmetinizde." Ardından hızlıca odadan çıktı.

Birkaç dakika sonra da Hyunjin konuşmaya başlamıştı. "Ben de gitsem iyi olacak." Elinde tuttuğu kağıdı bana verdi. İçinde bir numara yazıyordu. "Numaramı değiştirmiştim de. Kaydedince mesaj at olur mu?" Hemen başımı salladım. "Tamam konuşuruz. Kusura bakma benim sana destek olmam gerekirken sen bu halinle yanımda kaldın. Çok saol Jin." Sorun olmadığını belli eden gözleri ile bana baktığında karşılıklı gülümsedik ve vedalaştık.

Chan ile yalnız kalmıştık. Yanıma uzanmış ve bana sarılmıştı. Çok güzel bir kokusu vardı. Kokusunun büyüsüne kapılmış, tam gözlerimi kapayıp uyuyacaktım ki Chan konuşmaya başladı. "Senin için bir psikolog ayarladım. Bu yaşadığın şeyler çok ağır geldi, biliyorum. Belki içini birine dökersen ve bazı ilaçlar kullanırsan çabucak atlatabilirsin bu durumu. Seni böyle görmeye dayanamıyorum Minho." Dediği şey ile hemen gözlerimi üstüne kilitlemiştim. Aslında iyi bir fikirdi ama ortada bir cinayet vardı. Bunu bir psikolog olsa bile nasıl başka birine anlatabilirdim böyle bir şeyi? "Chan, katil oluşunu nasıl anlatabilirim acaba?" Chan hemen elini dudağına götürüp sus işareti yapmıştı. "Sen bunları düşünme ve sadece anlat. Ben her şeyi hallettim."

Kabul etmekten başka çarem olmadığını anladığımda başımı sallamakla yetindim ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

.
.
.

hatalarım varsa affedin. Sizleri seviyorum.

Never Stop |MİNSUNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin