[9]

191 30 10
                                    

Selamlar. An itibari ile 25 Marttayız. Yani Stray kids'in 3. Yılı!! Yer yer kötü şeyler yaşadık ve hala yaşıyoruz malasef ama Stray Kids ve stay her seyi aşacak ve başaracak. Bana daha aydınlık bir dünya sunduğu için bu 8 adama çok teşekkür ediyor ve size de iyi okumalar diliyorum <3
.
.
.

Üçüncü kişi anlatımı ile :

Jisung'u sabah 6'da lanetler savurduğu alarmı uyandırmıştı.
Yatakta ayılmaya çalışırken telefonu titremeye başladı. Telefonu eline aldığında ekranda gördüğü isimle oflayarak açtı telefonu. "Ne var Chan?" Telefonun karşındaki Jisung'un aksine sevecen bir tavırla konuştu. "Uyanamama ihtimaline karşı arayayım dedim. Ayrıca ofisin hazır. 7'de evin önüne çık, Changbin seni alacak. Bugün çok önemli, unutma tek yapman gereken sana dün attığım mesajlara uymak." Jisung  Chan'in attığı mesajları görmemişti bile ama belli etmek istemedi.
"Tamam, kapıyorum şimdi. Malum artık bir psikoloğum, hastam beni bekler değil mi?" Karşı taraftaki Chan uyuz bir ses tonuyla "Öylesin Jisung." Dedi. Jisung telefonu Chan'in yüzüne kapattı ve yataktan kalktı.

Keşke onun tek başına lider olmasına izin vermeseydim diye düşündü banyoya ilerlerken ama şuan ona itaat etmekten başka bir seçeneğinin olmadığını ve bu "psikologluk" olayının uzamayacağını düşünerek kendini rahatlattı .

Ama nereden bilebilirdi ki bu psikologluk oyunun onun hayatını değiştireceğini...

-

O sırada Minho ise hala uyuyordu . En azından uyumayı deniyordu . Son günlerde rüyasında sürekli Seungmin'i gördüğünden saat başı uyanıyor ve ağlıyordu. Belki bu kadar etkilenmesi saçma gibi gelebilirdi ama öldüren kisi sevgilisi, öldürulenin sevgilisi yeni barıştığı bir dostu ve öldürülen de arkadaşı olduğu için bu süreç onu yeterince yıpratmıştı. Neyseki Chan iyi bir fikir sunmuştu ve psikoloğa gidecekti ancak aklını kurcalayan bir şey vardı. Bu yaşadıklarını tüm çıplaklığı ile bir psikoloğa anlatması çok riskliydi. Chan'in bunları düşünmüş olduğunu biliyordu. Bu yüzden Chan'e güvenmek zorundaydı.

"Sevgilim hadi kalk " Minho işittigi şeyler ile gözlerini araladı ve karşısında güzelce giyinmiş, kahverengi saçlarına hoş bir şekil vermiş Chan'i gördü. "Nereye gidiyorsun yine ?" Minho'nun sorduğu soruya karşılık Chan yatağa eğilmiş ve Minho'nun yanağını öpmüştü. "Bu sefer tek başıma gitmiyorum sen de geliyorsun." Minho hızlıca yatakta doğruldu ve Chan'in dediği şeye inanamamışçasına kaşları çatık bir şekilde Chan'e bakmaya başladı. "Dün bahsetmiştim ya sana psikolog buldum falan diye, işte bugüne bir seans ayarladım oraya gideceğiz seninle."

Minho duyduklarıyla daha da şaşırmıştı. Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemişti. "Ben daha hemen gitmeyiz diye düşünmüştüm." Bayık sesiyle kurduğu bu cümle üzerine Chan Minho'ya daha da yaklaşmış ve kafasını Minho'nun göğsüne koymuştu. Bir yandan da ellerini sevgilisinin karın kaslarında gezdiriyordu. "Ne kadar hızlı içini dökersen o kadar çabuk rahatlarsın ve düzelirsin. Böylelikle ben de eski Minho'ma o kadar çabuk kavuşurum" Sesinden gerçekten mutlu Minho'ya özlem duyduğu anlaşılıyordu. Ama Minho'yu bu hale getiren Chan'di. Chan bunun farkında olsa da gerçeklerden kaçmayı tercih ediyordu.

Never Stop |MİNSUNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin