KY-2

289 20 2
                                    

YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUZ

 ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİZ  

 LÜTFEN YORUM YAPIN ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ

 MULTİMEDYA- UZAY BOZKURT

Yetimheneye gidince Anıl la Elmas'ı bulup kafeteryada beklemelerini söyledim. Hızlı adımlarla odama çıkıp kapıyı açtım ve dolabın üstündeki valizi aldım. yanıma alacağım eşyaları içine koyduktan sonra  en üst raftaki kutuyu aldım ve tozlarını sildim. Bu kutuyu elime almayalı uzun zaman olmuştu. Tüm geçmişim hakkında bildiklerim bu kututnun içindeydi.Kutuyu sıkıca  kavrayıp yatağa oturdum ve kutunun kapağını kaldırdım.

Anne babamla bir bebeklik resmi ve yine onlarla çekinmiş olduğum iki yaşındaki  son fotoğraf vardı. onlar hakkındaki bilgilerim ise bu kutunun içindekiler kadar sınırlıydı.

Babam zenginmiş ama dolandırıcı biriyle ortak olunca iflas etmiş. Bu durumda bunalıma girip kendine yedirememiş ve intihar etmiş.

Bazen düşünüyorum da annemle beni hiç mi düşünmedi? O gidince biz napıcaktık? Bu sorunun cevabı da ortada. Annem de acısına dayanamayıp geçmişinden kurtulmak için beni de yetimhaneye bırakıyor.Şimdi hangi şehirde, yaşıyor mu, öldü mü biliyorum. Açıkçası umrumda değil, bilmek de istemiyorum. Ah tamam düşünmüyorum diyemem ama bu hayatı yaşamayı da ben seçmedim.

Gözlerimin dolmasını ve bir damla yaşın yanağımdan süzülmesini engelleyemesemde nefret ile gözyaşını sildim.Derin bi nefes aldım ve kalan eşyalarımın az bi kısmını daha aldım. Kalanları Elmas'a bıraktım.

Valizimi alıp odadan çıktım ve müdür Mehmet Bey'in odasına girdim. Çıkmak için hazırlandığımı söyledim ve o da çıkış  belgesini verdi. Teşekkür edip odadan çıktım ve valizimi de alarak kafeteryaya doğru gittim.

Anıl ve Elması bir masada otururken gördüm. İkisininde suratını asık olarak görünce benimde suratim asıldı. Kalbimde bir yük hissettim. Aldırmamaya çalışarak ilerlemeye devam ettim.

Yanlarına gelince beni fark ettiler ve ikiside ayağa kalktı. Önce Anıl sarıldı ama kendine yakışmayacak şekiilde susuyordu. En üzgün zamanlarımda bile beni güldüren oydu. Tamam öyle eğlenmesini ayrılmamıza sevinmesini falan istemiyordum ama  Elmas zaten çok duygusal bence o hepimizede yeter.

O ayrılınca Elmas da sarıldı ama ağladığını gördüm.Canım duygusal arkadaşım, cano'm benim. Güçlü olmak için ağlamadım. Sonuçta kalıcı mi ayrılıyoruz buluşacağız yani.Anıl'a baktığımda hüzünlü bi şekilde bakıyordu ve gözleri hafifçe parlamıştı. Anıl çok güçlü ve soğukkanlıdır ama konu biz olunca akan sular durur. Hadi ama bu kadar duygusallık fazla bence. Bu yüzden Anıl'a dödüm ve;

-"Erkekler ağlamaz cancan! kendine gel ve bu iki güzelliği memnun et bakalım." deyip gülümsedim. O da bana sırıttı ve;

-"Emret yeter güzellik. Şimdi memnun mu olmmak istiyorsunuz? O zaman rezervasyon yaptırdığım masaya geçelim. Bayanlar önden." deyince masaya oturduk.

Biraz eskilerden konuşup güldük ve hafta sonu buluşmak üzere kararlaştırdık. Kafeteryadan çıktım ve diğer arkadaşlarımla da vedalaştım. artık geri dönmemek üzere buradan çıkıyordum. 

Taksi gelince bindim ve düşüncelerime kaldığım yerden devam ettim. Ben 18 yaşındayım ama  Elmas ve Anıl 17. Anıl'ın 18 olmasına 2 ayı, Elmas'ın ise 5 ayı vardı. Hele bi 18 lerine girsinler o zaman onları da yanıma alacaktım. Taksinin geldiğini görünce parayı ödeyip indim.

KÜÇÜK YALANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin