"Yanın boş mu?" diyen ses ile hafifçe irkilmiş, kafamı ona doğru çevirmiştim. Ardından gördüğüm yüz alayla gülümsememi sağlamıştı.
"Dolu gibi mi duruyor?"
Göz devirmiş, yanıma oturmuştu. Bu şaşırmamı sağlarken o aldırmadan bana doğru dönmüştü. Yüzündeki yaralar anında dikkatimi çekmişti.
"Sınava çalıştın mı? Çok heyecanlıyım."
Gerçekten heyecanlı gözüküyordu. Elleri hafifçe titriyor, dudaklarını dişleyip duruyordu. Bu sınavın onun için önemini biliyordum, başarı sıralaması konusunda belirliyici bir sınavdı bu ama derse bu kadar kafayı takması ve beni geçmeyi bu kadar istemesi bıkkın bir nefesi dışarı vermeme neden olmuştu. Bu yüzden biraz sinirlendirmek istemiştim onu.
"Çalıştım işte biraz. Seni yine haklamaya yetecek kadar en azından."
Anında kaşlarını çatmıştı. Şaşırmamıştım. Beni şaşırtan her zaman yaptığı gibi bana laf sokmak yerine sessiz kalıp dudaklarını hafifçe büzerek gözlerimin içine bakmasıydı.
Dudaklarım şaşkınlığın verdiği etkiyle hafifçe aralanmıştı. Fakat hemen toparlamıştım kendimi.
Gözlerimi dudaklarından alamıyordum. İlk defa benim karşımda böyle bir şey yapıyordu ve ben gözlerimi çekemiyordum. O da bunu fark etmiş, sanki o da neden yaptığını anlamamış gibi hafif bir afallamayla yavaşça dudaklarını eski haline döndürmüştü. Ben de bu sayede gözlerimi çekebilmiştim üstünden.
Ardından boğazımı temizlemiş, konuşmak adına tekrar yüzüne bakmıştım.
"Yaraların acıyor mu?"
Kafasını iki yana sallarken, "Fazla değil." demişti.
Sessiz kalmıştım fakat artık sormam gereken bir soru vardı. Bu yüzden dikkatini çekmek adına boğazımı temizlemiş ve "Jungkook?" diyerek seslenmiştim.
Küçük bir "Hı?" sesi çıkararak dinlediğini belirtmişti.
"Yugyeom neden vurdu sana?"
Suratı düşerken bir süre sessiz kalmıştı. Ardından bakışlarını yüzüme çevirmiş, gözlerimin içine dikmişti gözlerini. Tam gözlerimin içine bakıyorken, gözlerinin doluşunu saklamamıştı benden. Sorduğuma pişman olsam da günlerdir merak ediyordum ve Yugyeom'un ilk defa Jungkook'a saldırması da ilgimi epeyce çekiyordu.
"Sevgilisi bana laf atıp duruyordu. Ben hiçbir şey yapmadım ama Yugyeom onun benimle konuştuğunu gördü ve benim ona laf attığımı düşündü."
Burnunu çekiyorken ağlamamak için kendini sıkıyor gibi duruyordu.
"Beklenilen bir şeydi ama o an boşluğuma geldi. Ona karşılık verebilirdim ama yapamadım çünkü artık çok geçti. Çoktan söylediklerine yenilmiştim bile. Yani sen gelip durdurmasaydın gerçekten beni öldürebilirdi."
Derince bir iç çekerken yavaşça bir elimi çenesine yerleştirmiş, baş parmağımı dudağının üstündeki yaraya götürerek acıtmayacak şekilde yavaşça okşamıştım.
O da şaşırsa da gülümsemiş ve elini giydiği siyah kapşonlunun eteklerine atarak karnının üstüne kadar yavaşça kaldırmıştı.
Gördüklerimle sessiz bir küfür savurmuştum. Kocaman olmuş gözlerimle dehşete düşmüş bir şekilde karnına bakıyordum şimdi.
O da açıklama yapmak adına "Yüzümdekiler hiçbir şey." demişti.
Gerçekten öyleydi. Karnının üstü beline kadar morluklarla doluydu. Öyle kötüydü ki, çoğunun rengi mordan çok yeşile dönmüştü artık.
Hâlâ dehşet içinde morluklara bakarken, istemsizce "Onu geberteceğim." demiştim. Sessiz bir mırıltı şeklinde olsa da Jungkook'un kulaklarına ulaşmıştı.
Kaşlarını çatarken, neden böyle söylediğimi anlamak istiyor gibi bana bakıyordu. Sonuçta o kadar da yakın değildik. Fakat yine de gerçekten öfkeli hissediyordum. Neden böyle hissediyordum? Sonuçta o Jungkook'tu. Onu korumak istemem normal miydi?
Boşvermeyi seçmiştim. Bunun hakkında düşünmekten kaçmak istiyordum.
"Su alıp geleceğim."
Başıyla onaylamıştı fakat son anda aklına bir şey gelmiş gibi kolumdan tutmuş, durdurmuştu beni.
"Bana da alır mısın?"
Ben de baş salladıktan sonra kantine doğru ilerlemeye başlamıştım.
Suları aldıktan sonra Jungkook'un yanına gidiyordum ki önümü kesen Yugyeom adımlarımı sertçe durdurmama neden olmuştu.
Bana öfke dolu bakışlar atıyordu. Gözünün altı mosmor olmuştu ve ben yarattığım görüntüyle gurur duyuyordum. Bu yüzden asla pişman olmadığımı göstermek adına gözlerinin içine alayla bakarken, piçimsi gülümsememin dudaklarıma yayılmasına izin vermiştim.
Kaşlarını çatmıştı sinirlendiğini belirtircesine. Bir şey söyleyeceği belliydi ama onu dinlemeye hiç niyetim yoktu. Zamanı geldiğinde ona gerekeni yapacaktım zaten.
Onu takmadan yanından geçecekken, tekrar yolumu kesmesiyle göz devirmeden edememiştim. Gerçekten boş herifin tekiydi.
Tekrar yanından geçmek adına hareketlenirken bu sefer yolumu kesmesine izin vermeden hızlıca Jungkook'un yanına ilerlemiştim. Neyseki arkası dönüktü ve az önce olanları görmemişti.
Elimdeki sulardan birini ona uzatırken, az önce kalktığım sandalyeye tekrar oturmuştum.
***
Sınav bir buçuk saat önce başlamıştı. Jungkook ve ben aynı sınıfa düşmüştük, hatta çaprazımda oturuyordu. Arada bakışlarım kayıyordu ona ve o gerçekten çok gergin gözüküyordu. Ben çoktan bir saat önceden bitirmiştim. Sınav bitimine daha yarım saat vardı. Fakat o bir soruda takılmış gibi duruyordu.
Aşırı gergin ve sinirliydi. Sürekli sessizce ofluyor, elini saçlarına atıp duruyordu.
Göz devirmiş ve nöbetçi öğretmene bir göz attıktan sonra hafifçe doğrulmuştum. Dikkatini çekmek adına boğazımı temizlerken, öyle odaklanmıştı ki bunu fark etmemişti bile. İkinci defa göz devirmiş, daha sesli bir şekilde boğazımı temizlemiş, hatta öksürmüştüm. Bu sefer fark ederek 'Ne var?' dercesine bakmıştı.
Nöbetçi öğretmeni tekrar kontrol edip fark etmeyeceğine emin olduktan sonra bir kağıt alarak üstüne takıldığı sorunun cevabını yazmış ve ona uzatmıştım. Kaşlarını çatarken kağıdı elimden almış ve açmıştı. Beklediğim tepkiyi vererek kocaman olan gözlerini gözlerime diktiğinde ise gülmemek adına dudaklarımı dişlemiştim. Anlam vermeye çalışıyor, bunu neden yaptığımı merak ediyordu haklı olarak.
Omuz silkerek ona cevabını verirken kafamla önünü işaret ederek devam etmesini söylemiştim.
Sınav bitiminde ise bana teşekkür ettiğini belirtircesine gülümsemiş ve sınıfına gitmek adına ayrılmıştı.
***
Bu bölüm yazımı hiç beğenmedim belki güncellerim bir ara
Özellikle son kısımları hiç sevmedim kötüyse özür dilerim gözlerinizden :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue & Grey | TaeKook ✔
FanficOkul birincisi Taehyung ve okul ikincisi Jungkook'un arasında geçen rekabetin aşka dönüşünün hikayesi. -Tamamlandı (düzenleniyor) ₁₂₀₄₂₁