"Ya çocuğa boşuna ümit verme"
"Bak sende söyledin onun seni sevdiğini, buda bir başlangıç"
Ya deli edicen şimdi beni"Saat 1'di biraz lisayla sohbet ettikten sonra, ne giyeceğime karar veriyorduk. Lisa bi kıyafet seçti ve onu denedim, ama beğenmemiştim üzerime bol oluyordu o, zaten onu normaldede giymiyordum, kendim kıyafetimi seçtim, lisada bende beğenmiştik ve bunu giyeceğime karar vermiştik. Bileğimede bir bandana gibi kırmızı bişey takmıştım.
Çok hafif birde makyaj yaptı lisa bana, nede olsa tae'nin beni aldatıp aldatmadığını öğrenmeye gidiyordum, çok süslememe gerek yoktu aslında ama lisa işte durdurulmuyor bu kız.
"Heyecanlı mısın rose" dediğinde lisa.
"Yoo gayet iyiyim" dedim
"Hiç mi, seni gördüğünde o surat ifadesi için heyecanlanmıyorsun, tabi gerçekse"
"Ya biraz heyecan ve üzüntü var tabikide" dedim ve saate baktım, 13:39 du
"Saat kaç olmuş, hadi çıkalım, sen hazır mısın lisa"
"Hazırım hadi çıkalım" dedi ve kapının önüne indiğimizde, jungkooku gördük. Arabasıyla bizi almaya gelmişti.
Çok şaşırmıştım.
"Merhaba rose" dediğinde, bende
"Merhaba jungkook" dedim ve tekrardan jungkook;
"Merhaba lisa'ydı galiba" dediğinde, lisada;
"Merhaba, evet lisa" dedi.
Jungkook arabanın kapısını açmaya giderken lisa kulağıma fısıldarcasına;
"Ben daha ne diyeyim rose, Eniştem ay pardon jungkook evinin önüne gelmiş seni almaya" dediğinde;
"Yok artık olmadı kapımıda açsın" dedim ve, arabanın olduğu yere dogru ilerlemeye başladık. Jungkook benim kapımı açtığında, Lisada arkada sırık bir gülümseme eklemişti, donmuş kalmıştım bende, sanırım bir erkek arabaya binerken kapımı açıyordu, filmlerdeki gibi.Arabaya bindiğimizde, söze atladım;
"Sen burayı nerden biliyorsun jungkook" dediğimde
"Tae'yle buralara az gelmedik, hatırlıyor musun, Bikere buraya tae geldiğinde arabayla o arabanın içinde bende vardım birlikte gelmiştik, ve bende unutmamışım" dedi
"Ne gerek vardı, sanada zahmet oldu" dedim
"Yok canım zahmeti" dedi
"Eee daha daha ne yapıyoraun jungkook" dediğinde lisa
"Hiiç öyle aynı gidiyor, sen" dediğinde jungkook
"Bende aynı ne olsun, roseyle uğraşıp duruyoruz" dediğinde lisayla baktım ve jungkook tekrardan söze atladı
"Niye o kadar kederli söyledin yoruyormu sizi rose" dedi ve lisa gülerek yeniden konuşmaya başladı.
"Hemde nasıl, bi evlendirsekde gitse" dedi ve jungkookda güldü.
"Ya siz benle dalga mı geçiyorsunuz ikiniz bir olmuşsunuzda" dedim sırık bir gülümseyle.
İkisi aynı anda;
"Yoo" dediler ve jungkook yüzüme baktı ve dediki;
"Sinirlenince fazla güzel oluyorsun park Chaeyoung" dedi ve donup kalmıştım. arkadan lisa;
"Uyyyy o nasıl laftı enişte ay pardon jungkook" dedi ve lisaya baktım sinirli bir bakış ekledim. Ama jungkook gülüyordu.
"Sen niye gülüyorsun" dedim jungkook'a
"İlk defa biri bana enişte dedi de bi hoşuma gitti" dedi ve bişey diyemedim ama lisa durdurulmuyordu;
"Hoşuna gidiyorsa hep derim enişte ay pardon jungkook" dedi, jungkook hala gülüyordu, hiç bişey diyemiyordum artık. ama benimde yüzümde bi gülümseme oluşmuştu ne yalan söyleyeyim.BÖLÜM SONUĞĞ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For you.. |Rosekook|
FanfictionHem Park Chaeyoung'un eski sevgilisi hemde Jungkook'un en yakın arkadaşı Tae, Chaeyoung'u aldatıyor..