🥒TURŞU🥒

10.5K 805 282
                                    

Selamün Aleyküm Kardeşlerim

Bu bölümü geceyesevdali_ 'ya ithaf ediyorum. Umarım severek okursun🖤

Yorumlarda buluşalım :)

İyi okumalar...

Buyrun bölüme♡♡

🥒🥒

Birbirine kilitlediğim ellerimle onu bekliyordum. Oturma odasına geçmiştim. Gönül teyzeye onay verdikten sonra vaktin de geç olmadığını düşünerek, şimdi görüşme yapacaktık. Apartmanda Eymen ile evliliğe adım adım ilerleyen çifttik nasıl olsa. Bu durumun çözüme kavuşması için bu görüşme gerekliydi. Şimdi olması beni heyecanlandırsa da en doğru karar buydu galiba. Çok heyecanlıyım. Stres yapmam normal mi?

Kapının aralanması üzerine gözlerimi ellerime çevirdim. Utanıyorum...

Karşı koltuğa oturduğunu anladığımda konuşmasını bekledim. Umarım konuşma yapabiliriz...

"İpek..."

Heyecanlı gelen sesiyle kalp atışlarımı hissettim. Yanaklarım yanıyordu. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Evlilik görüşmesi yapıyorduk şurda...

Başımı yavaşça kaldırıp ona baktım. Mahcupça bana bakıyordu. Evlilik görüşmesi yaparken ona bakmam gerekti. Birbirimizi anlamamız için bunu yapmalıydık. Ona sorduğum her sorunun cevabını alırken sözlerinin doğruluğundan emin olmak için bakmalıydım. Ona ısınıp ısınmamam da buna bağlıydı. Düşüncelerimiz birbirine uyuşursa ve birbirimize ısınırsak evlilik görüşmesi beraberinde birbirini evlilik için tanıma evresine geçecekti. Devamında söz, nişan. Nasipse sonucunda evlilik olacaktı. Hayırlısı olsun...

Ona baktığımda gülümseme isteği geldi içimden. Ama gülümsemedim. Anlamadığım bir şekilde yakın geliyordu bana. Belki liseden arkadaş olduğumuz, o yıllarda birbirimizi gördüğümüz içindir. Fakat tarifini bilmiyorum...

"İpek, ben özür dilerim. Seninle mesajlaşmam... Hatta kim olduğumu söylemeden mesajlaşmam..."

Pişmanlığını sesinden anlayabiliyordum. Bu pişmanlık, sadece bana karşı hissettiği bir mahcubiyetlik değildi. O hâline gözleri beni görmüyorken gülümsedim.

"Ben seni anlıyorum. Hatamızın yanlışlığını kavradık. Helali olmadığımız birine mesaj atmanın yanlışlığını, bu yanlışlığın kötü sonuçlar doğuracağını bildik."

Bende mesajlaşmıştım onunla. Hiç konuşmayabilirdim.

Dolan gözleriyle bana baktığında kilitlemiş olduğum ellerimi daha çok bağladım birbirine. İçim acımıştı. Gözlerim neden yanıyordu?

"İpek, hakkını helal eder misin?"

Sözleri üzerine yutkundum.

"Helal olsun. Sende hakkını helal eder misin?"

Yüzünde gülümseme belirdiğinde gözlerimi kırpıştırıp kaçırdım. Allahım çok güzel gülümsüyor. Yani sen ona çok güzel gülümseme bahşetmişsin. Allahım ben ne diyorum?

"Helal olsun..."

Gözlerimi ona çevirdiğimde başı eğik olduğunu gördüm. Rahat nefes verip gülümsedim. Helal olsun...

Yanaklarım gitgide yanarken duygu yoğunluğundan bir nebze de olsa ayrılmak için konuşmaya başladım. O sırada başını kaldırmıştı. Aynı şeyi mi düşündük şimdi?

"Ben kendimi tanıtayım..."

"İstersen ilk ben başlayım tanıtmaya..."

Kelimeler birbirine karışırken yerime daha çok sindim. Şaşkın gözlerle ona bakarken yerinde dikleşip boğazını temizledi. Kendini tanıtmaya başladığında fark ettirmemeye çalışarak nefes verdim. Özgüvenli ve anlayışlı, teşekkür ederim...

Selametle/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin