10

140 12 2
                                    

siyeon

"Hey!"kantinde masada oturmuş teneke kutumdaki soğuk çayımı yudumlarken Mark gelmişti.

"Vay aslan parçası gelmiş!"yerimden kalkıp sarıldığımızda her zamanki gibi birkaç göz üzerimizdeydi.

Eh, ünlü olmak zor.

Mark tepkime göz devirmiş kısa sarı saçlarımı karıştırmıştı.

"Doblolu enişteler gibi konuşma be!"derken karşımdaki sandalyeye oturmuştu. 

"Ablan olduğumu unutma, alırım ayağımın altına."

Ellerini teslim olurcasına kaldırmış, sandalyesinde arkasına yaslanmıştı.

"Yardımına ihtiyacım var."

Tek kaşım havaya kalkarken yüzüme bir sırıtış yerleşmişti. Kardeşim kolay kolay benden yardım istemezdi. Bu, bir şeyi batırmak istemediğine işaretti.

"Baloya bir kızı davet edeceğim ama-"

"Kızı başka birisinin davet edip etmediğini merak ediyorsun."Mark'ın söylemek için kırk takla attığı şeyi ben bir çırpıda söylediğimde rahatlamış bir ifadeleyle kafasını sallamıştı.

"Şanslı kız. Kim peki?"

"Aeri."

"Uchinaga Aeri mi?"

"Yuh Siyeon. Nasıl herkesi soy adına kadar bilebilirsin?"

"Meslek sırrı."deyip göz kırptığımda Mark gülmüştü.

"Öğreneceksin değil mi?"

"Bende o iş."dediğimde sevinçle gülmüş oturduğu yerden kalkmıştı. Ben onun gitmesini beklerken tersine dönmüş, yanıma gelmiş ve yanağıma sesli bir öpücük kondurmuştu.

Ben yüzümü buruşturup onu itecekken, "Yoongi sürekli sana bakıyor. Söyle ona, dikkat etsin ağzıyla gözünün yerini değiştirmeyeyim."demişti.

Wrong Number, Blonde ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin