1.8

1.6K 191 124
                                    

"Reki! Bu harikaydı- bekle iyi misin?"

Reki kafasını ovuşturdu. Hem sonunda Back Tail* yapmanın mutluluğunu, hem de yere düşmenin acısını yaşıyordu.

"İyiyim... Sanırım."

Reki ve Langa evlerinin yakınındaki kaykay parkında yeni hareketler deniyorlardı. Biri düşünce diğeri gülüyor, gülen kişi de gülmekten düşüyor ve birbirlerine gülerken döngüde kalıyorlardı.

Langa, yara bandını Reki'nin parmağına nazikçe yapıştırdı. İkili çantalarından birbirleri için her zaman bandaj, yara bandı gibi şeyleri taşırlardı. Aslında son günlerde fazlaca yakınlaşmışlardı.

Reki bundan korkuyordu. Langa'yla yakınlaşmayı bir yandan çok istiyor, bir yandan da fazla bencilce geldiği için kendinden nefret etmesine sebep oluyordu.

"Ben bipolar falanım sanırım."

"Bipolar? Japonca çok karışık..."

Reki önemli bir şey olmadığını söyleyip geçiştirdi. Tekrar kaykayının üstüne çıkmıştı ki, Langa'nın telefonu çaldı. Ekrandaki numarayı görünce bir an gözleri parladı. Reki meraklı bir şekilde ona baktı. Langa'nın eli ayağına dolaşmıştı, ne yapacağını bilemeden telefonu açtı.

"Baba?"

Reki'nin gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Bu mümkün müydü?

Telefondaki adam İngilizce konuştuğu için Reki ne dediğini anlayamamıştı fakat Langa'nın solan yüzü ona her şeyi açıklamıştı. Langa cevap veremeden telefon kapanınca az önceki hava yok olmuştu.

"Reki."

Reki hızla Langa'ya döndü. Yüzünde hiçbir ifade olmaması onu biraz korkutmuştu.

"Babamın öldüğünü biliyordum. Neden yine de o aradı sandım?"

Reki ne yapacağını bilmiyordu. Nasıl tepki vermesi gerektiğini... Sahi, kendisi ölünce ne olacaktı peki? Langa yine böyle üzülür müydü? Onu üzmek istemiyordu. Ama başka seçeneği yoktu ki.

Hayır, aslında bir seçeneği vardı.

"Yapabilir miyim ki..."

"Reki?"

Reki sesli düşündüğünü fark edince, durumu toparlaması gerektiğini düşündü.

"Langa, babanın bir umut hala burada olduğunu düşünmen doğal bir şey. Evet, biliyordun ama içinden bir yerden 'ya oysa' diye düşünmeden edemedin. Çünkü onu seviyorsun."

"Numaranın babama ait olduğuna emindim."

"Belki ilk sayılar uyuşunca bilinç altın kalanını kafasına göre tamamladı, o kadar heyecanlıydın ki göremedin. Ya da babanın hattını almıştır..."

"Reki."

"Hm?"

"Snowboard'da eğlenmemin sebebi babamdı. Onu kaybedince bir daha eğlenememiştim. Seni kaybedip de kaykaydan soğumam değil mi?"

Reki öylece kaldı. Bir cevap veremedi. Langa'ysa bir cevap beklemedi. Sadece birbirlerine baktılar. Ama o an, Reki için önemliydi. Hayatını etkileyecek şeye karar veriyordu.

Yapabilirdi. Ameliyata girecekti.

*

Back Tail: alttaki videoda 6. dakika

Why'd You Only Ever Call Me When You're High / RengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin