deux

466 50 8
                                    

Rosé; Jisoo sonunda geldin.

Lisa; Kahvaltını yaptın mı?

"Evet yaptım."

Lisa; Güzel, bu aralar çok zayıfladın senin için endişeleniyorum, ayrıca kilonun belli olmaması için bol giyindiğinin de farkındayım. Bizden hiçbir şey saklayamazsın.

Evet saklayamam..

Bol giyinmeyi bende sevmiyorum,
ama beni saklayan tek şey bu kıyafetler.

Acılarım, korkularım, darbelerim hepsi bu bedenimden iki kat büyük giysinin içinde saklanıyor, saklıyorum..

"Sınıfa geçelim mi?"

Rosé; Siz geçin benim birisi ile konuşmam gerekiyor.

Lisa; Rosé yoksa düşündüğüm kişi mi?

"Nee Rosé ciddi misin? Ne zaman oldu bu?"

Rosé; Gece evimin önüne gelmiş..

Dün gece..
Bahçe de otururken arkamdan yediğim darbe ile sars- Hayır düşünmemeliyim, şuan değil.

Lisa; Tamam o zaman biz sınıfa gidiyoruz sende çok geç kalma herşeyi anlatacaksın bize! Tamam mı?

Rosé; Tamam Lisa hem yapma şöyle utanıyorum.

Yanakları kızardı, o tonton yanakları..

Minnoş bir kalbi vardı Rosé nin herkesi alabilirdi o kalbine, herkese güvenebilirdi, çok duygusaldı sokakta gördüğü her hayvan için binlerce göz yaşı dökebilirdi.. Ama çok asildi isminin hakkını veriyordu bir gül kadar narin ama dikenleri kadar keskindi Rosé.

(Gülün İngilizcesinin Rose olduğunu biliyorum, ama ne önemi var bizim gülümüzün İngilizcesi Rosé 😌 sincabım benim)

Bende isterdim, sokakta ki hayvanlar için ağlamayı ama benim daha acı duygularım vardı..
Benim daha ağır yüklerim vardı..

Dedim ya ben babamı terk eden anneme benziyorum onun yüzünü taşıyorum.

Ben..

Anneme çok benziyorum, ve o benzerlikler her gece yüzüme vuruluyor..

Anneme çok benziyorum, ve o benzerlikler her gece yüzüme vuruluyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----^-^----
İyi geceler ✨

"Tower Of Tears" / VSOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin