The Truth About You [Çeviri] √

part 2.

Sınavlarda sınıfa hep özgüvenle girerdin, sınıfın geri kalanının aksine. Çünkü onlar sürekli bir şeylere tekrar bakarlardı. Seninse endişen olmazdı.

Ama bugün biraz farklıydı.

Midende ağır, üzücü bir his vardı çünkü Jaehyun ve senin arandaki bahis zihnini rahatsız ediyordu.

Jungwoo'nun ailesinin sahip olduğu markette yarı zamanlı çalışırken bile, notlarını gözden geçirmiştin.

Jungwoo'dan bahsetmişken, senden çok daha kendinden emin görünüyordu. Kalemiyle oynuyordu ve kendi kendine mırıldanıyordu, muhtemelen sınav için gereken terimleri tekrar ediyordu.

Öğretmen içeri girdi ve tüm sınıf sessizce oturdu. Son sınıfta olduğunuz için, Bay Cho, iyi çalıştıkları için herkese güven duyar ve bu sınavın endişelenecek bir şey olmadığı konusunda küçük bir konuşma yapmayı kendine görev edinmişti. Elbette bunu size gülümserken söyledi ve sınav kağıdı önündeyken emeğini boşa çıkarmayacak kadar çok çalıştığın için yapmaya başladın.

Zaman dolana kadar cevaplarını üç kez bile gözden geçirebilirdin. Süre devam ederken endişelerin azalmaya başladı ve son soruyu yapana kadar nihayet omuzlarının üzerindeki ağırlığın kalktığını hissettin.

"Bu çok yorucuydu." Jungwoo, çantasını gelişigüzel omzundan sarkarken masana doğru yürüdüğünde şikayet etmişti. "Sınav zamanı neden bu kadar zor geçiyor?"

"Ama en azından bitti. Kimya nasıldı?" diye sordun eşyalarını toplarken.

Yüzünü avuçlarının içine saklayarak homurdanıyor, "Dengeleyici kimyasal denklemlerden birkaçını mahvettim, ama sanırım gayet iyi yaptım. Demek istediğim, harika öğretmenim ancak bana bir B verebilir."

"Teyzem ara sınavlarımızı bitirdiğimiz zaman bizim için yakgwa² yapacağını söyledi. Bana biraz ayırabilir misin?"

Öğrenciler sınıftan dışarı çıkıyor, koridorlarda arkadaşlarıyla buluşup sınavlar bittiği için sevinç ve rahatlıklarını ifade ediyor ve cevaplarını tartışıyorlardı. Sen ve Jungwoo, dışarı çıkmadan önce kalabalığın azalmasını beklediniz.

"Tabii. Nereye gidiyorsun?"

Dolabına ulaştıktan sonra bir kitap aldın ve çantana koydun. Bunu görünce Jungwoo sana çok üzülüyor.

"Ara sınavları yeni bitirdik ve sen şimdiden çalışmaya mı başlayacaksın?"

"Kasım ayındaki bir sonraki sınavımız olan CSAT³ var. Sadece lise boyunca öğrendiklerimiz olduğu için kendimi yenilemeye başlamak istiyorum." Dolabını kapatıyorsun ve omuzundaki çanta askısını ayarlıyorsun. "Bana katılmak ister misin?"

Yüzünü sana çevirip uzaklaştı, "Hayır, annem yakgwa yaptı ve en kısa zamanda onları yemek istiyorum. Sana tek parça bırakacağım, tamam mı?"

El salladıktan sonra 5 parça ayıracağına söz vererek gitti. Bununla birlikte, koridorda yürüyerek aşağıdaki yola indin ve kütüphaneye doğru yola çıktın.

Kütüphanenin otomatik kayar kapılarından geçerken sessizlik hoş geliyordu. Birinci kattaki masalara dağılmış birkaç kişi vardı, belki zaman geçiriyor ya da senin gibi CSAT için hazırlanıyorlardı - muhtemelen bunu düşünen tek kişi sen olamazdın. Bir değişiklik için ikinci kata çıkıyorsun ve periyodik bölümün yükselen raflarının arasına sıkışmış güzel bir köşe masası buluyorsun.

Eşyalarını masaya yerleştirdikten sonra, oturuyorsun. İlk bölümün ilk sayfasına açtığında, daha önce altını çizdiğin kelimelere bakıyorsun, her birini kendi kendine mırıldanırken hatırlatıyorsun.