part 6. [M]

1K 33 1
                                    


"Ara vermek ister misin?"

Yüksek sesle nefesini verdin.

Neon yeşili fosforlu kalemi kelimelerin üzerinde gezdirirken sesin sahibine baktın.

Jaehyun, özür dileyerek yanına oturdu.

"Neden CSAT için çalışmıyorsun?"

Birkaç ay oluyordu ve Jaehyun'un seks konusunda öğrettiği çok şey vardı, ancak basketbol eğitimi başladığından beri her hafta 2 veya 3 kez buluşuyordunuz.

Sana hoşuna giden bir hayli pozisyon öğretmişti ve tribünlerin altı ya da araba gibi farklı yerlerde nasıl seks yapılacağını öğretmişti. Şu anda ikiniz kütüphanenin gözlerden uzak bir köşesinde oturuyordunuz. Masanın üzerine eğilip sana baktı.

"Bugünlük işim bitti. Sen de ara vermelisin, biliyorsun." Eşyalarını senden uzaklaştırıyor, "Okulda ikincisin. CSAT için o kadar sıkı çalışmana gerek yok."

"Çalışmamı istediğin başka bir şey var mı?"

Burnuna hafifçe vurdu, "Akıllı kız. Şu ana kadar sana öğrettiğim tüm dersler neler?"

"Ön sevişme. Pozisyonlar. Mastürbasyon." Fısıldıyorsun; Bu hafta sonu herkes testi gözden geçirdiği için kütüphane doluydu. Birkaç hafta önce, onu düşünürken sana mastürbasyon yapman için "ev ödevi" verdi, ama neredeyse hiç mahremiyet olmadan kendine dokunmak bile tuhaf hissettirmişti, tüm hayatının ilk ödevinde başarısız olmuştun. Seni bacaklarının arasına oturtup porno izlemeni sağladı, ellerini kullanarak yardım bile etmişti.

Omuz silkerek, cevaplamayı bitirdin, "Ve yerler. Hâlâ bana öğretmen gereken bir şey var mı?"

"Bükülmeler" Jaehyun, dudaklarına bakarak dilinin ucunu yavaşça alt dudağına doğru sürükledi.

"Fetişler... gibi mi?" Gözlerden uzak alanınızın ilerisine baktın, "Fetişin mi var?"

"Çok sayıda." Diye mırıldandı, "Ama boşver. Herhangi bir bükülmen olup olmadığını göreceğiz."

"Pekala," Bunu yüksek sesle söylemekten utanıyordun, ama aslında bunları zaten araştırdın. Jaehyun'u bir şeyle şaşırtmak istedin, ama ne zaman olacağını asla bilemezdin, çünkü her zaman işlerin nasıl gideceğine hükmediyordu. "Birkaç şey okudum."

Sana sırıtıyor, "Ah? Okumaya devam mı?"

Gözlerini deviriyorsun, "Kapa çeneni."

"Tamam, tamam, pardon. Yani?"

"Ellerin."

"Ellerim?" Birini havaya kaldırdı.

Sadece onları görünce dikkatin dağılmıştı. "Uhm, bana onlarla dokunduğunda hoşuma gidiyor."

Dudaklarında büyüyen bir sırıtma var, "Nereye dokunacaksın?"

"Herhangi bir yer." Elini sana uzattıktan sonra yanağına dokundu.

"Her yer?" Tekrarladıktan sonra, elini boynuna doğru hareket ettirdi ve boğazına sardı. "Buraya bile?"

Nefes alıyorsun, kendi ellerin onun bileğini tutmak için havaya kalkıyor.

"Jaehyun..."

"Aslında seni incitmeyeceğim. Boğulmak ateşli gelebilir, seks sırasında zevki artırabilir. Yüzünde sevdiğim bu masum bakışı ortaya çıkarıyor."

Sırıttı.

"Ve sen suçlusun. Tanrım, aylardır seni beceriyorum ama hâlâ çok masumsun. Kirlenmiş bir melek gibi."

"Artık melek değilim."

"Oh, o zaman hemen bacaklarını aç."

"Şimdi mi? Ama--"

"Gördün mü? Tereddüt ediyorsun."

"Bunu seninle burada yapmıyorum çünkü kütüphanede her zamankinden daha fazla insan varken olmaz."

Bir çocuk gibi kollarını önünde kavuşturarak ve neredeyse somurtarak kaşlarını çattı. Etrafına baktı ve sandalyesini seninkinin yanına hızlıca hareket ettirdi.

Elini uyluğuna getirene kadar yaptıklarına kafan karışmış bir şekilde bakıyordun. "Ne yapıyorsun?"

"Kimse görmeyecek ve eğer sessiz kalırsan, asla bilemeyecekler.." Eteğinin altına parmaklarını soktu, dokunacak kadar yakındı ama onu durdurdun.

Halka açık alanda böyle riskli bir şey yapmanın seni heyecanlandırdığını inkar edemezsin, ancak kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Bu anlaşmayla ilgili de ağzını kapalı tuttuğuna memnun oldun, ama böyle yapması oldukça tuhaftı.

"Zaten çok ıslaksın bebeğim." Parmakları, değdiği anda inkar edilemez şekilde ıslak olan çamaşırının üzerinde daireler çizdi. Vücudunun sadece bu raddede bile onu istemesi, şimdi olduğu gibi dokunulmak için can atması, doğal bir tepkiydi.

Bebeğim. Sana böyle bir sözcükle hitap ediyordu. Tabii ki, sadece bu tür zamanlarda bunu yaptığı zaman oldu, ama bu, içini tuhaf bir hâle getiriyordu ve kalbinin titremesine neden oluyordu.

Yavaşça nefes verdin, gözlerini kocaman açtın ve ona baktın. Parmaklarının kayıp geçtiğini düşünerek sadece gülümsüyordu. Bu olası en kötü senaryoydu; CSAT -en önem verdiğin sınav- için önem gösterirken ilginin böyle bir çocuk tarafından alınması ve bir şeyler hissetmen.

Son aylarda ona karşı bu tür duyguları beslediğini fark ettin. Neden şimdi? Neden şimdi onunla uğraşmanın tam ortası? Tüm öğrenci hayatının en önemli tek sınavına hazırlanırken?

İçinde bir parmağını büküyor ve kolunu tutup dudağını dişledin.

"Bunu beğendin mi?" Kulağını öperek dalga geçiyor.

Sevdiğim tek şey bu değil, diye  düşüncelerinde çığlık atıyorsun.

Kulağının altındaki bir deri parçasını yumuşak bir şekilde emerken, titreyerek boşalman uzun sürmedi. Elini çekmeden ve parmaklarını temizlemeden önce çamaşırını bile düzeltti.

Hâlâ perişan olduğunu fark ediyor, iyi olmadığını düşünüp soruyor. "Sen iyi misin?"

Ona başını salladığında Jaehyun ayağa kalktı ve sandalyeyi yerine koydu. "Şimdi gideceğim. Bu hafta sonu iyi şanslar."

"Sana da." Mırıldanıyor, onun ayrılışını ve kalbinin erimesini izliyorsun. Ama aptal değilsin.

Onun seni sadece seks için kullandığını biliyorsun ve sen de bundan faydalandığın için bunu fazla düşünmüyorsun. Önceliğinin okul olduğunu açıkça belirtiyorsun kendi kendine.

Yapılması gereken tek şey ya söylemek ya da söylemek. Ona duygularını anlat ve sonuçlarıyla yüzleş, onunla aranda olan ilişkiye bir isim koy ya da bitir.   CSAT'tan sonra, kendine söz veriyorsun, bu hafta sonundan sonra bir karar vereceksin.

✺✺✺

⁸: burada ,"kinks" diye bir kelime kullanılmış, kelime anlamı bükülmeler ya da ağrı olan tutulmalar demek ama anladığım kadarıyla burada bahsettiği kinks-hassas noktalar gibi bir anlama çıkıyor

✺✺✺

The Truth About You [Çeviri] √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin