Sevgili arkadaşlar,
Kitabı hep Moon'dan okuyacaksınız. Yani olaylara hep 'Moon'dan' diye başlamak iatemiyorum. O yüzden artık sürekli 'Moon'dan;' diye yazmayacağım.
İyi okumalar...
---
Gece korkuyla uyandım. Kalbim küt küt atıyordu. Sanırım kâbus gördüm ama hatırlamıyorum diye düşündüm. Saat gece 3.57 idi.
Boğazım kurumuştu.
Terliklerimi ayağıma geçirip mutfağa indim. Ama sanki mutfakta birileri vardı.
Suyumu içtikten sonra merdivenlere doğru bir adım atmıştım ki biri beni kolumdan çekerek duvara yapıştırdı. Tam çığlık atacakken ağzımı kapattı.
Sanırım bir erkekti.
Çırpınmaya başladığımda kulağıma fısıldadı;
"Sakin ol moon, benim Hwang." dedi Hwang elini ağzımdan çekerek.
"Manyak mısın? Ödümü kopardın. Hem senin burada ne işin var, eve nasıl girdin." dedim sakinleşmeye çalışarak.
"Üst katta bir odanın balkonunun kapısı açık kalmış. Oradan girdim. Neden geldiğime gelirsek.. Okullar 1 ay ertelenmiş, yani bir ay sonra açılacakmış. Biz de eğlence amaçlı bizimkilerle bir yere gitmeye karar verdik. Bende seni çağırmaya geldim. Geliyor musun?" dedi Hwang. Gelebilirdim ama önce babama haber vermem lazım.
"Ne zaman gidiyoruz?" diye sordum.
"Şimdi." dedi diye sorumu cevapladı Hwang.
"Tamam. Ama önce babama haber vermem lazım ve eşyalarımı hazırlamam lazım." tam o sırada merdivenlerden ayak sesleri geldi.
"Saklan! Saklan!" dedim telaşla.
"Ne oldu!?" dedi oda telaşla.
"Biri geliyor. Saklan!" dedim yine aynı telaşla. Hwang'ı hemen salonda ki sehpanın altına yönlendirdim. O sırada biri aşağıya indi.
Babamdı.
Bizi Hwang'la gecenin bir yarısı mutfakta görse ne düşünürdü acaba.
"Sende bir ses duydun mu kızım?" dedi babam. Konuşmalarımızı duymuş olmalıydı. Ama net bir şekilde değil. Bazı fısıltılar duymuştur.
"Ben su içmeye kalkmıştım, sonra telefonum çalınca açtım. Okullar 1 ay sonra açılacakmış. Arkadaşlarımda eğlence amaçlı bir yere gitmeye karar verince beni aramışlar. Gidebilir miyim?" dedim.
"Gidebilirsin, bende zaten yarın sabah erkenden işe gidecektim. Ne zaman gidiyorsunuz?" dedi babam.
"Şimdi." dedim.
"Erken değil mi?" diye sordu babam.
"Gideceğiniz yer biraz uzak herhalde." dedim.
"Peki." dedi babam.
---
Telefonum çaldığında arayana baktım.
Kang min.
Açıp kulağıma götürdüm.
"Alo."
"Alo, Moon nerede kaldın?" dedi.
"Geldim geldim." dedim.
"Tamam, bekliyorum bye."
"Bye." dedim ve telefonu kapattım. Bavulumu elime alıp dışarı çıktım. Kocaman ve içi arkadaşlarımla dolu bir araba bebi bekliyordu.
Arka oldukça genişmiş. Karşılıklı 2 büyük çift kişilik koltuk vardı. Önde de şöför koltuğu ve 1 tane tekli koltuk vardı.
Şoför koltuğunda Hwang vardı. Ön koltuk boştu. Arkada çift kişilik koltukların birine Park yoo ve Eun wo, diğerine ise Kang min ve Kang chan oturuyordu. Öne geçsem iyi olacaktı.
Bavulumu koyup öne oturdum.
"Sonunda geldin." dedi Kang chan gülerek. O bunu deyince hepimiz güldük.
"N'apayım, gecenin bir yarısı haber verdiniz. Ayıkmam uzun sürdü." dedim gülerek.
"O zaman herkes hazırsa artık gidebilir miyiz?" dedi Hwang.
"Gidelim."
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
신비한 마글 (GİZEMLİ KASABA) ARA VERİLDİ!
VampireBana en çok destek çıkanların profilini aşağıya bırakacağım. Bana en çok destek çıkanlar; 1.@xgece_x 2.@hayaletimknks 3.@unuttumbile576 4.@Berfinztrk972 5.@insomniaa___ 6. 7. 8. 9. 10.