The Marauders Imagine

Bet²

Sirius Orion Black

Bölüm Şarkısı: Calvin Harris ft. Disciples - How Deep Is Your Love.

Uyarı: Yaaanii herkes çok istediği için hikayede (:yarım:) s'mutlu bir sahne var;)

Bilgilendirme: Bu bir önceki bölümün devamıdır ayrıca hangi yılda olduğunuzu diğer bölüm yazmamışım. Beşinci senenizdesiniz.

■■■■■■■

Bet²

Cuma, 18.30

"Arkadaşların nerede?" Kitaplarını Sirius 'un seni yönlendirdiği yatağın üzerine koyarken meraklı bir ses tonuyla sordun.

"Onlar varken ders çalışmamız inkansız olduğundan dolayı ortak salonda oturmalarını söyledim." Sirius da kitaplarının hemen önüne oturarak duvara yaslanırken cevapladı. Sende onun yanına oturarak defterini kucağına aldın ve en son işlediğiniz konunun notlarını açmak için defterini kurcalamaya başladın.

"Buraya gelirken girmem yasak olmasına rağmen kimse bir şey demedi. Sanırım üzerime formam dışında bir şey giydiğimde görünmezim." Diyerek kıkırdadın. İşleyeceğiniz konunun olduğu sayfayı da bulmuştun.

"Bu imkansız." Sirius sana daha çok yaklaşıp defterini görebilecek bir pozisyona geçerken söylediği şeyi anlamayarak "Nedenmiş o?" Diye sordun.

"Erkekler yatakhanesine bir kız, senin gibi bir kız, girdiğinde farkedilmemesi imkansızdır." Sirius kendi defterini de açarken basit bir şey söylüyormuş gibi konuştu. Sende bu konuyu daha fazla uzatmak istemeyerek bacaklarını karnına kadar çektin ve rahat olduğun bir pozisyona geçtin. Daha sonra da konuyu anlayacağı bir şekilde anlatmaya başladın. En son işlediğiniz ve sınavda çıkacak en önemli konuydu.

Aslında Sirius 'un sihir tarihi dersi oldukça iyiydi. Hatta çok fazla çalışmamasına rağmen tüm dersleri iyiydi. Sende zaten bunu biliyordun fakat iddia karşılığında daha kötü ve saçma bir sey istememesi için dile getirmemiştin. Sonuçta Sirius Black 'in ne isteyeceği belli olmazdı..

•••

"İşte bu kadar." Defterini kapatırken mırıldandın. Sınavda çıkacak tüm konuları en iyi şekilde anlatmıştın ve düşündüğünün aksine Sirius Black ile ders çalışmak oldukça eğlenceli geçmişti.

"Sanırım gerçekten bu kadardı." Sirius 'un isteksiz mırıldanmasına karşılık anlamayarak ona döndün.

"İki saattir çalışıyoruz. Sorun nedir? Anlayamadığın bir nokta varsa tekrar üzerinden geçebiliriz." Daha önceki tavırlarının aksine oldukça nazik ve sempatik konuşmana karşı ikiniz de şaşırdınız. Oysaki buraya ilk geldiğinde ya da soyunma odasındaki konuşmalarınızdan öncesinde de hep kaba ve uzak davranırdın.

"Aslında sen oldukça iyiydin. Çok iyi anlattın ve her şey kafamda olması gereken yerlere oturdu." Sen yataktan kalkarak kitaplarını alacakken Sirius yatağın ucuna kayarak seni de kolundan tuttu ve bacaklarının arasına çekti. Sen ona şaşkınca yukarıdan bakarken kafasını yana yatırarak gülümsedi.

"Biliyorsun, en başından beri biliyordun." Sirius 'un söylediğini tam idrak edememiştin fakat bunun sebebi anlaşılmaz olması değil bacaklarının iki yanında duran ve kalça sınırını okşayan parmak uçlarıydı.

Nefesin ağırlaşırken Sirius kendini daha iyi ifade etmek adına konuşmaya devam etti. "Seni buraya çağırmamın sebebi ders çalışmak değildi.. gerçi dünyanın en saçma konuşmasını yapıyor olsaydın bile sırf sesini duymak için seni saatlerce dinlerdim." Sonlara doğru başını eğerek daha alçak sesle konuşmuştu fakat sen duymuştun.