The Marauders Imagine

Everything That Is Beautiful

James Fleamont Potter

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - West Coast ~ Slowed

Uyarı: Bu bölüm haricinde oy sınırı geçilmeden başka bölüm atmayacağım. Bu bölümü atmamın sebebi de büyük bir çoğunluğun 'yakınlaşma' tarzı bölümleri okumaması ya da oylamak istememesi. Ayrıca yorum sınırı da fazlasıyla geçilmişti ve yeni bölüm isteyen çok fazla kişi vardı.. bunu da geçmeyeyim.

Bilgilendirme: Altıncı sınıf bir Hufflepuff 'sınız.

■■■■■■

Everything That Is Beautiful

"Hey!" Yukarıdan gelen ses ile başını kaldırdın ve gözlerin, burnunun ucuna kadar düşmüş gözlüğünün ardından sana bakan gök mavisi o mükemmel gözlerle buluştu. Saçları her zamanki gibi dağınıktı ve şampuanının kokusu burnuna kadar gelmişti. Muhtemelen yeni yıkanmıştı.

"Hey!" Elindeki kitabı kapatarak yan tarafa koydun ve gülümseyerek James 'e baktın.

James Fleament Potter, birinci sınıftan beri en yakın arkadaşın olan ayrıca deli gibi aşık olduğun o çocuk.

James biraz sinirli görünerek hemen konuya girdi. "Sirius bana Lucius 'un tekrardan sana bulaştığını söyledi. Eğer izin verirsen ona hemen cezasını veririz."

Ah, ayrıca da daimi kahramanın. Kimsenin sana laf atmasına ya da yaklaşmasına izin vermeyen o mükemmel kişi.

Lucius üçüncü sınıftan beri sana aşıktı ve asla peşini bırakmıyordu. Aslında sana kötü bir şey yaptığı da yoktu. Sadece iltifat ediyor ve bazen de saçlarına dokunmaya çalışıyordu. James 'in bu konuya neden bu kadar sinirlendiğini ve müdahale ettiğini anlamıyordun.

Sözlerine karşılık gülümsedin. "Hayır, Potter. Ona beni rahat bırakmasını söyledim. Sence de kendi başıma konuşabilecek yaşı geçmedim mi?" Tek kaşını kaldırarak sorduğun soru ile James, karnına kadar çektiğin bacaklarının önünde diz çökerek dramatik bir biçimde elini tuttu ve kalbinin üzerine koydu.

"Ben buradayken asla o mükemmel ağzınızı açıp konuşmanıza, hatta gözlerinizi açıp o muhteşem harikası göz kapaklarınızı yormanıza gerek yok saygı değer güzeller güzeli prensesim. Her zaman emrinizde olacağım." Dalga geçtiği her halinden belli olan konuşmasına karşılık kalbinin üzerinde duran elini çektin ve omzuna vurdun. Bir süre gülerek öylece birbirinize baktınız.

Bakışmanızın arasında James bir şey yapması gerekiyormuş fakat bir yandan da yapmak istemiyormuş gibi derin bir nefes alarak sırtını sana doğru döndü ve karnına kadar çektiğin bacaklarına yaslandı. Sen ise bacaklarını iki yana doğru açarak göğsüne yatmasına izin verdin.

Başını omzuna doğru koyarak yüzünü de boynuna doğru çevirdiğinde tenine çarpan nefesinden dolayı hızlanan kalp atışlarını garipsememesi için Merlin 'e dua etmeye başladın. Başını arkandaki ağaca doğru yaslayarak gözlerini kapadın ve derin bir nefes aldın.

James çimenlere koyduğun kitabının üzerinde duran elini avuçlarının arasına aldığında anlamayarak başını ona doğru çevirdin ve burunlarınız birbirine çarptı. Onun da yüzü sana doğru dönüktü.

"James-" James işaret parmağını dudağına bastırdığında susmak zorunda kaldın. Konuşmayacağını anladığında parmağını dudağından çekerek yanağına doğru çıkarttı ve yüzünün önüne düşmüş olan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.