535 52 24
                                    

James hızlıca kapıya doğru koşmaya başladı, o sırada kızın upuzun, simsiyah karışık saçlarına takılıp düşecek gibi oldu ama hemen toparlanıp koşmaya devam etti, geldiği yönden yola çıktı.

Var gücüyle koşarken arkasından kim olduğunu bilmediği o kızın gelmemesi için dua ediyordu. Kızın onu bu kadar korkutmasını sebebi hastalıklı teniydi, bembeyaz değil masmavi duruyordu, resmen bir zombiyi andırıyordu ve James eğer kızın uyuduğu bir ana denk gelseydi onun 2 haftadan uzun bir süre önce ölmüş, zavallı bir kız olduğunu düşünürdü.

Kalbi küt küt atarken nereden geldiğini bilmediği bir enerjiyle 10 dakika boyunca koştu, nefes nefese kalmıştı ve kalbi delicesine çarparken artık yavaşlaması gerektiğinin farkındaydı. Zaten patikanın çıkışı görülüyordu, sendeleye sendeleye oraya ulaşmışken Sirius'u gördüğünü fark etti ama hayır, Sirius'un orada ne işi olsundu ki?

Sirius olduğunu düşündüğü kişi arkasını dönünce James'i fark etti.

"James?!"

Hızla nefes nefese kalmış arkadaşının yanında bitti, ne olduğunu anlamaya çalışarak patikanın olduğu tarafa baktı ama James anlatmaya çalışıyordu.

"Bir, bir kız gördüm. Şu eski kulenin orada. Ve..."

Takıldığı saçları hatırladı James.

"Upuzun saçları vardı Sirius. Simsiyahtılar, ama kız tıpkı yaşayan bir ölüye benziyordu!"

"Eski kulede mi?"

Orion ve birkaç güvenlik daha saklandıkları yerden çıkınca James nedeni i bilmediği bir şekilde çok kötü hissetti.

"Ş-şey, evet..."

"Kulenin oraya gidiyoruz. Hadi!"

Fleamont de yanlarına gelip James'in omzundan tuttu.

"Seninle sonra konuşacağız genç adam. Tüm mahalleyi ayağa kaldırdığının farkındasındır umarım?"

James bunu pek umursamıyordu ama umursamış gibi yaptı.

"Özür dilerim..."

"Anneni ve beni çok korkuttun James! Her neyse, şimdi üçümüz eve gidiyoruz, hadi marş marş."

James'in aklında eve gitmekten çok soluk tenli kız vardı. Acaba hızlı mı karar vermişti ondan korkmak için?

Mademoiselle Noir | James Potter Fanfict•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin