Özel Bölüm

2.1K 79 38
                                    

Merhaba!

Özlediğinizi düşünerek yeni bir özel bölüm yazmaya karar verdim.

Diğer özel bölümlerden bağımsızdır.

Keyifli okumalar🥳💕

"Beyninin olmadığına yemin ediyorum ama kanıtlayamıyorum işte."

Emre Deniz'in yaptığı salak esprilere söylenirken ofladım. Bahar ve Selim de hala gelmemişti. Alt tarafı markete gidip su alacaklardı.

Emre'nin yanındaki Çakır'a göz ucuyla baktım. Gözlerimiz kesişirken kafamı hızlıca çevirip yerdeki çimenleri incelemeye başladım.

Bu sabah tartışmıştık. Benimle yaşıt olan bir erkek kuzenim başka bir şehirden buraya bir cezane için gelmişti, sonra da bizim eve uğramıştı. Gitmeden önce ona son kez sarılmıştım. Çakır da o sıralarda gelmiş ve beni beklerken görmüştü.

"Tamamdır görüşürüz Ali. Kendine dikkat et tamam mı?"

"Ederim. Annemlerle gelince daha fazla vaktimiz olacak."

Başımla onaylayıp sarıldım. "Öğretmenin için üzgünüm."

Ali sessizliğini koruduğunda yanaklarını sıktım. "Hala bizimle kalabilirsin."

"Başka bir zaman, söz balım."

Aliyle vedalaştıktan sonra gözden kaybolduğu sırada Çakır'ın arkadaki bir binadan çıkmasıyla şaşkınca ona bakakalmıştım.

O... Sinirli miydi?

"Bu kadar basit miydi?"

Çakır'ın benden bir metre geride durup sinirli ve kırgın çıkan sesine karşılık donmuş bir şekilde bakıyordum.

"Hem telefonumu açmıyorsun. Burada başka birine sarılıyorsun. Ve o sana yavşıyor!"

Derin bir nefes alıp histerik bir şekilde güldü. "Aslında yavşamıyor. Sanırım aldatıldım."

Çakır'a bunları beklemediğim için şok içinde bakarken o çoktan arkasını dönüp ilerlemeye başlamıştı.

Kendime geldiğimde sinirle bağırdım. "Seni aldattım mı!? Sen aptal mısın?"

Sonlara doğru sesim kısılırken Çakır yerinde durmuş ama bana dönmemişti.

"Kimdi o zaman?"

Sert çıkan sesine karşılık sinirden ağlamak istiyordum.

"Kuzenimdi aptal!"

Kapının önüne oturduğumda yeri inceliyordum.

Karşımda duran bir çift ayakkabı görünce kafamı kaldırıp sinirle yüzüne baktım. Önümde eğildiğinde şaşkın ve mahçup bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Duru ben... Özü-"

Kırgınlıkla sözünü kestim. "Sakın özür dilemeye kalkma Çakır. Bunun özür ile bir alakası yok. Resmen aldattığımı düşündün. Düzgünce sorup cevap vermemi bile beklemedin sen. Bu... Güvensizlik..."

Sonlara doğru titreyen sesimle kendime lanetler gönderirken hışımla ayağa kalktım. Adım atacağım sırada Çakır hızla ayağa kalkıp bileğimden tuttu.

Kolumu kurtarmaya çalışıp hala yüzümü ona dönmezken bileğimi bırakıp ellerini yanaklarıma koyup gözlerimizi birleştirdiğinde yutkundum.

ERKEK LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin