Akşam Yemeği

32 4 0
                                    

Jenna, dağınık topuzumu ensemin hizasında düzenli bir şekilde yapmıştı.  Makyajımı da bitirdikten sonra  kıyafet seçimine gelmiştik. Jenna’nın söylediği gibi siyah balık kesimli, v şeklinde olan elbiseyi giymiştim. Kırmızı rugan topuklu ayakkabımı ayağıma geçirdikten sonra inci küpelerimi kulağıma, boynuma ise annemin özenle seçmiş olduğu inci kolyeyi takmıştım. Kapı çalıyordu. Jenna kapıyı açmak için aşağı indiğinde son bir kez kendime bakmak için aynamın karşısına geçtim. Dudağımdaki kırmızı ruju tazeledim, parfümümü sıktım ve kendime,’ her şey güzel olacak’ dedim. Sanki nabzım, midemde atıyordu. Sanki  Karnımda kelebekler uçuşuyordu. Sanki her şey berbat olacakmış gibi hissediyordum. Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes alarak  odamdan çıktım. Jenna, bay nefes kesicinin hemen arkasında merdivenlerin son basamaklarının olduğu yerde bana gülümseyerek bakıyordu.  O, siyah takım elbisesiyle her şeyden daha güzel gözüküyordu. Gözlerimi ondan alamıyordum.  Kendimi ilk kez böyle hissediyordum. Bacaklarım birbirine dolaşıyordu. Avuç içlerim terliyordu. Artık bir an önce ona ulaşmak ve konuşmak istiyordum. Ona doğru ağı ağır ilerlerken rüyamda gördüğüm gibi arkadan Beyonce- crazy in love şarkısı çalıyordu. Tanrım sanırım bayılacaktım. Elinde, bir demet kırmızı gül vardı. Yanına gittim. Göz göze geldik. Ortada sadece şarkıdan başka kimse konuşmuyordu.  Sonunda,’’ Geldiğine sevindim.’’ Dedim. ‘’Ben de seni tekrar gördüğüme sevindim.’’ Dedi. Parfümünün kokusu beni baştan çıkarıyordu. Jenna, ‘’ Alysse ben çıkıyorum. Az önce yurttan arkadaşım aradı. Onun yanına gitmem gerek.’’ Dedi. ‘’ Beni aramayı unutma’’ dedim. Gülümseyerek kapının kenarında,’’ Colby tanıştığımıza sevindim.’’ Dedi. ‘’ Ben de.’’ Dedi. Jenna,  askıdan polarını ve çantasını aldı, ayaklarına ayakkabısını gerçirdikten sonra,’’ ikinize de iyi eğlenceler. Ben kaçıyorum.’’ Dedi. Ben araya girerek, ‘’ Jenna, arkadaşına geç kalmıyor musun?’’ dedim. Gözlerimle kapıyı işaret ettim. Jenna evden çıktıktan sonra, ‘’Demek adın Colby. Adını sevdim.’’ Dedim. ‘’Biliyorum.’’ Dedi. ‘’Elimdeki çiçekleri alıp vazoya sen mi koyacaksın yoksa ben mi koyacağım?’’ dedi. Boğazımı temizleyerek, ‘’Ah, şey. Peki. Çiçekleri vazoya koyduktan sonra geliyorum.’’dedim. Elinden çiçekleri aldım ve vazoya koymak için mutfağa giderken omzumdan bir bakış attım. Evi inceliyordu. Mutfağın masasının üzerinden vazoya uzandım, içerisindeki suyu boşalttım, kuruladıktan sonra gülleri birer birer koymaya başladım. O sıra salondan bir ses, ‘’Evin çok hoş. Yalnız mı yaşıyorsun, yoksa ailenle mi?’’ dedi. Cevap vermedim. Vazoya telaşla çiçekleri yerleştirdim ve salona koşar adımlarla ilerledim. Ah... Tam salona gelmiştim ki Yemek masasının hemen yanında yerdeydim. Colby  arkasından bakarak,’’ Çok sakarsın.’’ Dedi. Gülüyordu. 

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin