"Esha, şu kağıtları panoya asar mısın?"
Bay Lee'nin uzattığı kağıtları elime aldığımda, inceledim. İkinci sınav tarihlerinin yazılı olduğu kağıtlar, gruplar için birkaç duyuru ve anlamdıramadığım birkaç sayfa daha...
Teneffüs zili çalmasına son 10 dakika kala, müdür tarafından çağrılmış ve panoya bu kağıtları asma görevi verilmişti.
Eğildikten sonra, odadan çıkmak için hareket ettiğimde Bay Lee sesiyle beni durdurdu.
"İki kişi daha sana yardıma gelecekler Esha, bu kadar kağıdı panolara asman zor olur."
Elimdeki kağıtlara baktım tekrardan,
Gerçekten fazlaydı.
"Teşekkür ederim Bay Lee."
Odadan çıktığımda, oflayarak elimdeki en üst kağıdı inceledim. Haftaya ikinci sınavlar başlayacaktı ve Yoongi'nin birinci sınavları berbattı.
İkinci sınavlar, onun son şansıydı.
Sürekli onu uyarmama rağmen, hiç umursamıyor, sanki onun için olan uğraşlarım, hoşuna gidiyordu.
Gülümsedim, saçma bir gülümsemeydi bu.
Alt kata indiğimde, eş zamanlı olarak da bizim sınıfın kapısı açıldı. Çıkan kişinin Yoongi olması, kaşlarımı çatmama neden olmuştu.
"Okuldan mı kaçıyorsun yine?" Arkasını döndüğünde yüz yüze geldik.
"Günahımı alıyorsun bak," güldü, sonra devam etti.
"Sana yardım için geliyorum ama dediğine bak."
Pekâlâ, bunu beklemiyordum.
"Gerçekten bana yardım mı edecektin?"
"Hmm aslında, nöbetçi öğrenci gelip 1 kişiye ihtiyaç olduğunu söyledi. Sana yardım etmek içinmiş falan, biliyorsun biyolojiden nefret ederim. Dersten bir an önce çıkmak için kabul ettim ben de."
"Asıl amacın, dersten bir an önce çıkmakmış yani?"
Göz kırptı, kalbimin neden hızlandığına anlam veremedim.
"Aynen öyle, ee ne yapacağız şimdi?"
"Şu kağıtları panolara asacağız. Yarısı bu kata, diğer yarısı da alt kata asacağız."
Elimdeki kağıtları alıp, inceledi.
"İkinci sınavlar mı başlıyor?"
"Evet, çok çalışmalısın, biliyorsun değil mi? Zaten önceki sınavların iyi değildi."
Mırıldanırken, bu sefer arka taraftan bir ses duyuldu.
"Esha?" Hyun Jin yanımıza geldiğinde tekrar konuştu.
"Sana yardıma geldim."
Tam teşekkür edecekken, Yoongi araya girdi.
"Ben yardım edeceğim, sana gerek yok."
"Müdür, yardım edecek biri için, nöbetçi öğrenci göndermiş ve ben gönüllü oldum. Bence asıl sana gerek yok."
İkisinin arasındaki gri bulutları dağıtmak amacıyla konuştum.
"Müdür iki kişinin bana yardım edeceğini söylemişti. Bu yüzden tartışmayı bırakın da başlayalım."
"Esha haklı, ne yapıyoruz şimdi?"
Yoongi'nin elindeki kağıtları işaret ederek konuştum.
"Kağıtları, bu kattaki ve alt kattaki panolara asacağız."
"Tamam o zaman, Esha ve ben bu kattaki panolara asalım, Hyun Jin de alt kattaki panolara assın. İşimiz bitince, sana yardıma geliriz."
Yoongi konuşunca, Hyun Jin güldü. Samimi bir gülüş değildi.
"Neden ben alt kata iniyorum. Sen in?"
Yoongi omuzlarını silkti.
"Çünkü ben öyle istiyorum."
"Her şey senin isteğine mi bağlı?"
Şu an neden tartışıyorlardı?
"Aynen öyle." Ikisi karşı karşıya gelince, el çırparak dikkati kendi üzerime verdim.
"İkiniz bu katta kalıyorsunuz, ben de alt kattaki panolarla ilgileneceğim. İşiniz biterse, ikiniz birlikte bana yardıma gelirsiniz. Tamam mı?"
"Ama Esha-" Yoongi itiraz edeceği sırada onu susturdum.
"Hadi başlayın."
Yoongi oflasa da, görmezden geldim ve alt kata indim.
Bunların derdi neydi böyle?
Yoongi'den aldığım kağıtları panolara asmaya başladığımda, teneffüs zili çaldı. Öğrenciler yavaş yavaş kalabalıklaşırken, biraz daha hızlandım.
...
Sonunda işim biterken, Yoongi ya da Hyun Jin'in hâlâ yanıma gelmeyişi aklıma takılmıştı. Teneffüsün bitimine az kalırken, Adımlarımı üst kata yönlendirdim.
Üst kata geldiğimde sadece Hyun Jin'i görmemle, endişe ile ona yaklaştım.
"Yoongi nerede?"
Yüzünde bir gülümseme yer edindi ve bu, canımın sıkılmasına neden olmuştu.
"Gitti, sanırım asıl amacı sana yardım etmek değil de, okuldan kaçmakmış."
"Ciddi misin?" dedim, büyük bir hayal kırıklığıyla.
"Aynen öyle. Benim de şimdi işim bitmiş, yanına geliyordum tam."
"Yardım ettiğin için teşekkür ederim Hyun Jin, sınıfa gitsem iyi olur."
"Rica ederim Esha, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Hyun Jin'in yanından ayrılırken, cebimdeki telefonu çıkarmak için elimi cebime attığımda orada olmadığını fark ettim.
Büyük ihtimalle, sınıfta unutmuş olmalıydım. Yoongi'ye olan kızgınlığımla, sınıfa girerken sırama doğru yürüdüm ve sıramın altında olan telefonumu çıkardım.
Esha:
Bana yardım edeceğini söylemiştin.Aradan 2 dakika geçtikten sonra cevap geldi.
Yoongi:
Senden beklemezdimEsha:
Ne?Neyi beklemezdim?
Yoongi:
Biliyor musunİnsanların düşünceleri sikimde değil
İnan bana
Başkası söylese bu kadar umursamazdım
Esha:
Ne oluyor Yoongi?Anlamıyorum cidden
Yoongi:
Eğlendin mi bari?Söylesene
Aile ilişkilerimi anlatırken eğlendin mi?
Esha:
YoongiNw diyorsuan
Cidssn anlamıroum
Yoongi:
Ağlıyorsun değil mi?İnan umurumda değil
Hakkımda dedikodu yaparken attığın kahkahalara sayarsın
(Görüldü.)
...
Yeis: Hyun Jin'e sövmeyin 😡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐚𝐟𝐮𝐧é「 MYG 」
FanfictionYoongi: Herkese böyle ayrı ayrı özelden mesaj atar mısın başkan? Esha: Sadece, okulu ekenlere, sınıfta kalma ihtimali yüksek olanlara, devamsızlıkları günden güne artan kişilere, ha bir de grupta sadece ismi olan ve mesajlara asla bakmayanlara mesaj...