My Baby ꫝ ✔️

11-🐣

Bölüm sonuna yazdığım bilgilendirmeyi okuyun lütfen 🙏

Uzun bölüm oldu devamı diğer bölüm...

105 vote 140 yorum

Şimdiden üşenmeyip vote verip yorum yapan parmaklarınız bal tutsun beyaz çikolatalarım🐰☺️💜

Keyifli okumalar 🐰
.
.
.

Bir ay sonra...

"Tanrım biri alarmı kapatsın!"

"A-appa! "

Yanımdaki yüksek sesle gözlerim açılırken kolumu göğsümde yatan bedeni biraz daha sarmaya çalıştım diğeriyle arkama doğru uzanıp sinirle çalar saati yere çarptım. Sesi kesildiğinde bacaklarına doğru uzanıp kendi bacağımın üstüne atarak uykuma dönmeye çalıştım. Ancak yüzümle uğraşan küçük parmaklar buna izin vermeyeceğinin bir göstergesi gibiydi.

"Bebeğim birazcık daha.."

"Ihh A-app-.."

Gözlerimi kırpıştırıp sonunda açabildiğimde bana bakan gözleriyle karşı karşıya geldim. Elimle yüzümü sıkıştırıp duran küçük elleri tutup öptüm. Diğer elim hala sırtı ile bezli poposunda mekik dokurken yorgunca gülümsedim.

"Günaydın frezyam."

Huysuzca emziği ardından anlamsız sesler yükseldiğinde yavaşa iç çektim. Dün geceden beri nerdeyse hiç uyumamış beni de uyutmamıştı. Oysaki dün sakindi. Bir ihtimal bugün kontrole gideceğimiz için mi böyle davranmıştı bilmiyordum. Gözlerinden uykular dolanıyorken hala uyumaya direniyordu.

"Küçüğümün soru ne? Anlat ki seni uyutayım böyle olmaz ki?"

Cevap vermeden ağzındaki emziğini somurmuş ellerini ellerimden kaçırarak göğsünde yumruk haline getirerek gözlerini ellerine dikmişti.

"Bu küçük oğlan acaba bir tık namjoonie amcayı ziyaret edeceği için korkuyor olabilir mi? "

Yüksek sesli bir çığlıkla yüzünü yastığa bastırmış yatakta dönmeye çalışmıştı ama hala belden altı hareket edemediği için tam dönememiş olmasından ötürü yeniden göğsüme yaslanmak zorunda kalmıştı. Tanrı'ya şükür ki ilk halinden eser kalmayarak çok yol katetmiş koca bir buçuk ayı geride bırakmıştık. Davranışları artık kendini belli ediyor anlatmaya çalışıyordu bu yönden çok mutluydum ki hareketlenmeye başladığı içinde ara ara hırçın davranışlar sergiliyordu. Huysuz ve hırçın günlerinde beni oldukça üzüyordu. Bir türlü rahatça dengeyi kuramıyorduk. Bu öfke durumlarında ilerisinde beni terk etmesinden ufak bir anımdan faydalanıp kaçacağını düşünüyor içimde korku, endişe tohumları birer birer ekiliyordu. İlaçların yan etkisidir diye düşünerek içimi birazcık rahatlatmaya çalışıyordum. Umarım ilerde benden gitmek istemezdi.

"Jimin.. hadi bak bana sabah öpücüğü istiyorum."

Tekrardan kendime çevirdiğimde kıkırdayarak eğilip nokta kadar olan küçük burnunu ısırıp öptüğümde elleriyle yüzümü ittirmişti. Bundan hoşlanmıyordu ancak verdiği tepkiye değerdi. Her sabah ufacık ısırdığımda hamster gibi  burunu kırıştırıyor tiz sesiyle bağırıyordu. Hah sesi de bir hayli yükselmişti. Yine de kalp spazmı geçirtecek kadar güzeldi işte...

Kırdığım saate dudak büküp telefonumdan saate baktım. 9;23 kırık saatin parçalarını sonra toplayabilirdim. Aceleyle yorganı üsütümüzden atıp jiminle doğruca banyoya yürüdüm. İlk olarak jimin'i geniş lavabo kenarına oturttum. Kendi yüzümü ve dişimi fırçalayıp ellerimle bebeğimin yüzünü yıkadım. Dişlerini fırçalamak için onun fırçasına uzanmıştım ki elleriyle pijamamı çekiştirdiğinde istemediğini belli ederek başını hızlı hızlı sallamaya başlamıştı.