9-🐣

6.2K 297 152
                                    


Helööö nabersizniz gerçi benim için zor geçiyor karantinada olmak çok sıkıcı 😒

70 vote ve 125 yorum

Şimdiden vote ve yorum verenlerin aklı sınavda çok çalışsın teşekkürler 🙏

Keyifli okumalar 📌

.
.
.

Birkaç gün sonra ...

"Küçük bebeğim "

Dikkatini izlediği TV'den ayırarak bana baktığında gülümseyerek yanağını sevdim. Ona böyle seslenmemi seviyordu sanrım.Durmadan okşadığım karının üzerindeki elimi yanağın çıkardım. Bebeksi  bir tene sahipti ve hiç bıkmadan parmaklarımı yanaklarından ayırmayabilirdim. Ayrıca sürekli şimdiden tombullaşmaya başlayan yanaklarını ısırma dürtüsüyle dolup taşıyordum kesinlikle ilerde ısıracağımı biliyordum. İşaret parmağımla dolgun dudaklarının kenarını hafifçe okşadım emdiği meme ucumun ardından dudakları gerildi. (Gülümsedi )

"Hadi itiraf et küçük bebeğim bunu seviyorsun?? "

Gülen gözleri aniden küçüldü, gözlerini sıkıca kapadığında dudakları beni emmeyi bıraktı. Telaşla elim yüzünden hemen karınına geçtiğinde hızlı hızlı ovmaya devam ettim. Yeni dozdaki ilaçlarını çoktan vermiştim ama bugün fazla sıkıntılı geçiyordu bebeğim için anlaşılan. Neyi vardı bilmiyordum, konuşamıyor oluşuna bir kez daha lanet ettim. Daha yolun çok başındaydık oysaki...

"Bebeğim bana bak babacık  burda aşkım.. ağlama küçük bebeğim. "

Ağlayışı dinmek yerine arttığında koltuktan kalkıp ara ara izlediği balıklarımızı göstermek için akvaryuma yaklaştım. Bir elimle kalçasından tutuyor diğer elimle sırtını destekliyordum. Elimle parmağımın etrafına dolaşan balıkları jimin'e göstermek için kucağımda zıplattım.

"Bak bebeğim hepsi sana geldi huh? Bakmayacak mısın?"dediğimde; Yeni yeni hareket ettirebildiği başını geriye atmaya çalıştığında ensesindeki elimle refleks ile kavrayarak omzuma yatırdım. Hızlı hızlı odada volta atarkende dikkatini dağıtacak bir şeyler düşünmeye çalışıyordum.

"Tamam aşkım bakmayalım şşş ağlama küçük prensim. Beni de korkutuyorsun. Halbuki o kadar da dikkat ediyorum sana..."

Evin içinde kucağımda adeta çırlayan jimin'le ne yapacağımı bilemediğimden dolayı saçlarımı yolmak istiyordum. Ona gösterdiğim oyuncak, çıngırak vs. dikkatini dağıtmamıştı aksine sinir bile olduğunu söyleyebilirim. Ağlayışı içini çekerek şiddetlendiğinde endişeyle hemen telefonuma bakındım. Hyungumu aramalıydım.

Kısa sürede evi dağıtmama rağmen telefonumu bulamamıştım ki  evde olduğu aklıma gelince yerden jimin'in battaniyesini kabaca üzerine örtüp hemen evden çıktım. Jimin ağlamaya devam ederken  koşarcasına adımlarımla jin hyungumun evinin  kapısını çaldım. Çalmaktan çok kırar gibiydi ellerim kapıyı. Hyungum sonunda açtığında konuşmasına izin vermeden içeri daldım. İçerde konuşabilirdik.

"Jung-"

"Hyung y-yardım et! Jimin susmuyor bir şey oldu ve ben b-bilmiyorum hıck"

"Tanrım kook ne oldu ,önce sakin ol ve ağlama.. tanrım şuna bak çocuk gibi.."

Söylenmesine kulak asmadan koltuğa oturtmasına izin verdim. Kollarımdaki bebeğim gittiğinde boş kalan kollarım koltuğa külçe gibi düştü. Hyungumun demesiyle yeni yeni farkına vardım ağladığımın.

My Baby ꫝ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin