My Baby ꫝ ✔️

24-🐣

Önceki bölüm için namjinluc dedim sonra vazgeçtim.

Uzun bölüm oldu.

165 yorum ' hak ettim bence !

Hızlı gelsin istiyorsanız yorum piliiz

Keyifli okumalar şekerparelerim 🌺

----------
| Jikook |
----------

Sabahın ilk ışıkları jungkook'un daha gözüne ulaşamadan kurduğu alarm çaldı. Tek gözünü açıp uzattığı eliyle hızlıca kapadı. Mızırdanarak yatakta bir kaç tur döndü ve sonunda hızlıca yataktan kalktı. Bugün çok önemli bir toplantısı vardı ve jimini uyanmadan seokjin hyunguna bırakmalıydı. Çünkü uyanırsa jiminden hem ayrılamaz hemde onu avutamazdı.

Bu yüzden hızlıca kalkarak beşiğe ilerledi. Erken saatlerde olduğu için bebeği hala uyuyordu. Jimin kendi yatağında yan dönmüş ağzında emziği ile çenesinin altına sıkıştırdığı su yeşili baba tavşanıyla(!) onların bir adı vardı. Uyuyordu. Göğsü usulca inip kalkıyor sürekli olarak şapırtıyla emziğini emiyordu.

Bir için uykusunda sevmek istesede bu isteğini batırıp hayali okşamayla devam etti. İnce battaniyesini beline kadar çekip lavaboya geçti.

İşlerini hallettiğinde bez çantasına 6 tane bez 3 zıbın, yedek tişört ve kapri, önlüğü, yedek emziğini koyduğunda üzerine giyinmek için dolabına yöneldi. Gri bir takım elbise çıkartıp hızlıca üzerine geçirdi. Takımına uyumlu bir spor saat seçip onu da taktı. Hazır olduğundan emin olduğunda odadaki bez çantasını alıp aşağı indi. Hızlıca mutfaktan iki biberonunu alıp kenarına yerleştirdi. Aklına sevdiği oyuncakları geldiğinde yeniden çantayla çıkıp odadanın çoğu yerinde duran tavşanlardan birini alıp içine koydu. Şimdi çanta hazırdı.

Yatağın yanındaki komidinin üzerindeki telefonunu alıp hyunguna geliyorum dediğinde dair mesaj atıp cebine yerleştirdi. Jimini uyanadırmadan kucağına almak beşiğin başına geçti. Huzurlu uyuyan bedeni uyandırmadan nasıl kucağına alacağını ölçmeye çalıştı.

Ses çıkarmadan beşiğin bariyerlerini indirdi. Çünkü onlar fazla ses çıkarıyordu. Üzerine doğru eğilip bebeğini kontrol etti.

Öncelikle battaniyesini düzeltip kollarını başından ve bacaklarından geçirerek göğsüne yasladı. Jimin uykusunda kıpırdansada jungkook'un kalçasını pat patlaması ve fısıltı gibi mırıldanmasıyla emziğini emmeye devam etmişti.

Jungkook başını kaldırıp yukarı doğru rahat bir soluk vererek yeniden sarsıcı adımlar atmamaya özen gösterek aşağıya inmeye yöneldi. Merdivenlerden inerken ekstra özen göstererek indiğinde duraksayıp yeniden mırıldanmış bahçe kapısına ilerlemişti. Tek eliyle kapıyı itip jimin'in yüzünün güneş görmemesi için battaniyesini yüzüne kadar çekip dışarıya çıktı.

Adımları doğruca diğer kapı olurken sabırla yavaş yavaş yürüyerek ordan da geçip doğruca onların önden eve giriş kapısına ilerledi. Cama ayağıyla vurduğunda kapıyı seokjin açıp eliyle içeri göstermişti.

"Nereye yatıracağım hyung?" Kucağındaki bedeni sallarken sessizce sordu.

"Lucas'ın odasına."

Jungkook yine merdiven çıkacağı için nefesi altında homurdansanda sessizce hyungunu takip etti. İkinci kata vardıklarında sola dönüp karşı odaya ilerlediler. Seokjin kapıyı onlar için açık tuttuğunda jungkook içeri girip cam kenarındaki beşiğe yürüdü. Hazır olan çarşafların içine uyuyan bedeni yatırıp beşiği salladı.