Her şeyin bittiği yer

338 34 71
                                    

O sustu, bana baktı.
Ben sustum, ona baktım...

Ve bana başını salladı, dur ne?! ANLATACAK MIYDIK?!
Söze başladı, benim şaşkınlığımı anlamış olmalıydı belki benim istemediğimi de biliyordu bilmiyorum.

"Biz çıkıyoruz. Sevgiliyiz yani"
Sesleri çıkmıyordu yüzlerine utancımdan bakamayıp kafam yere doğru baksa da onların şaşkınlığını hissedebiliyordum. En sonunda cesaretimi topladım, kafamı yukarı kaldırdım, o an vark ettim. Dudağımı ısırıyordum ısırmak değil resmen dişliyordum gözlerim dolmustu, midoriya ile göz göze geldik. Evet en korktuğum şey buydu. Onun üzülmesini istemiyordum. Kimsenin üzülmesini istemiyordum...

Midoriya'nın yüzündeki o ifadeyi görünce çok kötü oldum... gözleri dolmuştu, şaşkınlık içerisindeydi ve sanki hayatı kararmış gibi bakıyordu. İçim ürperdi, arkama bile bakmadım. Koştum, nereye gittiğinin farkında bile değildim. Recep söylememizden mutlu olmuştu ama onların yüzündeki o ifade, arkadaşlarımın yüzlerindeki o ifade, sanki benden nefret ettiklerini, nasıl böyle bir şey yaptığımı sorguluyorlardı.

Odama çıktım. Akamdan kimler seslendi, kaç kere seslendi, umrumda olmadan gözyaşlarım ile çıktım, neden ağlıyorum neden Midoriya'nın o ifadesini görünce kötü oldum, hiç bir fikrim yok ama ağlıyorum...

Kendimi yatağa attım. Sabaha kadar uyumadım. Başım çatlıyor acıdan ölüyordum. En son içtiğim bira şişesinin yere düşmesini ve diğerlerini de devirmesini hatırlıyorum...

Rüyadayım. Midoriya ile sevgiliyiz.  Çok mutluyum. Ama sonra biri beni itiliyor ve yere düşüyorum. Kafamı kaldırıyorum Recep. Beni nasıl unutursun diyor ve beni dövüyor. En son vuruşun verdiği korku ve acı ile yatağımdan sıçradım. Karşımda Recep vardı. Meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Şey bugün gidiyorsunuz. Veda etmek istedim. Bir daha yanlız kalmayız diye..."

onu ittirdim.

" Istemiyorum seni de vedanı da siktir git odamdan!"

Şaşkınlıkla yüzüme baktı,

" tamam öyle olsun. Ama buraya tekrar geleceksin ve gelmezsen ben seni getirttireceğim. Görüşücez."

Bu cümle neydi şimdi? "Ben seni getirttireceğim"

Bütün gün odamdaydım kimse gelmedi, bende çıkmadım. Dün son günümüzdü, bugün saat 1 de yola çıkıyorduk. Saat 11'di. Kalktım, duş aldım. Kapıyı açmaya çalıştım. Kapı? Açılmıyor? Kapıya defalarca vurdum hala basim ağrıyordu ve yerdeki şişeler kırılmış paramparçaydı. Ayaklarıma batan şişleri umursamayıp camdan dışarı baktım.  Otobüse biniyorlardı. Olamaz!
Kapı kilitli ve mahsur kaldım öyle mi? Kimin işi bu acaba? (!)

Pencereyi açtım ve bağırdım,
"Hey hayırdım edin kapım kilitlendi ve dışarıya çıkamıyorum !"

Kimse bakmadı.
Sesim onlara gitmiyor.
Mahsur kaldım.

Pencereden onları izliyordum ve bağırıyordum. En sonunda midoriya döndü ama bir gariplik varmış gibi. Yokluğumu fark etmiş olmalılardı.

Beni gördü! Elim ile yardim cagirmaya calistim ve anlamis olacak ki diger kisilere seslendi ve kosmaya basladilar. Bes dakika gecmeden kapim calindi.

- Todoroki? Orda misin? Hadi gidiyoruz herkes seni bekliyor.

Kirishima kibar davranmaya calisiyor gibiydi. Sesi oldukca nazikti.

- Yardim edin! Kapim kilitli ve burada mahsur kaldım!

-Tamam güvenlik görevlisini çağırıyorum.

Todoroki ve reçelin mükemmel uyumu 😌✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin