Psikopatla Tanışma

627 9 0
                                    

( 2 sene önce)
Sabahın ilk ışıklarıyla erkenden kalktım. Bugün okula gidecektim . Ben yeni yerlere gitmeyi, yeni insanlarla tanışmayı seven bi insandım. Her genç kız gibi kendime bakım yapmayı severdim ama doğruyu söylemek gerekirse bazıları gerçekten çok abartıyordu. Ben onlardan değildim. Neyse kalktım ve kalkar kalkmaz şeker pembesi yatağımı topladım. Yine pembe olan pofuduklarımı ayağıma geçirdim. Ve dolabıma doğru ilerledim. Dolabın kapağını açtım ve içinden siyah şifon gömleğimi aldım üzerime hızla geçirdim. Aslında etek giyecektim ama sonra karar değiştirip dar kot pantolonumu giyiverdim. Kot babetlerimi ve siyah çantamı taktım . Saçlarımı düzleştirdim. Siyah rimel eyeliner ve pudra rengi ruj, evet hazırdım. Artık çıkabilirdim. Hızlıca dışarıya çıktım ve neşeyle bağırarak aşağıya indim. "GÜNAYDIIINNN"
Annem kahvaltı hazırlıyordu. Babam ise kesin hala uyuyordu. Hızla annemin yanına gidip yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurdum.
'Ooo yine döktürmüşsün annecim.' deyip kahvaltı sofrasından bir dilim salamı ağzıma attım. Hızla merdivenlerden yukarı çıktım. Babamın odasının önüne geldim. Kapıyı tıklattım. İçerden babamın boğuk sesi geldi . Uykulu olduğu her halinden belliydi.
" Efendim Doğa "
Her sabah bu saatlerde babamı rahatsız ettiğim için artık alışmıştı.
" içeri geliyorum "
Biraz durduktan sonra sessizce gel bitanem dedi. Zor duymama rağmen anlamıştım ve anında içeriye daldım. Koştum ve yatağın üzerine atladım. Babama sarılıp öptüm. Günaydın dedi gülerek. Tabi ben de . Biz böyle baba kız yatakta eğlenirken annem yanımıza geldi.
" hadi kahvaltı hazır"
Tamam anne geliyoruz dedim istemeyerek. Kahvaltı etmeyi kitap okumayı film izlemeyi ailemle vakit geçirmeyi çok severim ve tabiki mahalledeki çocuklarla saklambaç oynamak benim vazgeçilmezim. Çocuklarla olunca sanki onların neşesi bana geçiyor ve çok mutlu oluyorum. 17 yaşımdayım keşke hep 5-6 yaşlarında bi çocuk olarak kalsaydım. Ama olsun bu şekilde de çocuk kalırım yani sanırım. Neyse babam benden giyinmek için izin isteyince hızla dışarı çıktım ve merdivenlerden aşağıya indim. Kahvaltı masasında her zamaki yerime oturdum. Masada en çok sevdiğim şey olan salamla doldurdum tabağımı. Yanına biraz da salatalık ve omlet koydum tabiki de en çok sevdiğim içecek taze portakal suyu...
Az sonra babamda gelmişti. Hep birlikte güzelce kahvaltı yaptık ve ben ikisini de öpüp artık çıkmam gerektiğini belirttim. Onlarda tamam dercesine tebessüm ettiler. Artık okul zamanıydı. Hızla siyah kısa ceketimi üzerime geçirdim ve dışarıya çıktım. Kulaklığımı taktım ve onerepublic counting stars açtım son ses . Mırıldanarak ilerliyordum. Taksi durağına varmıştım. İlerden gelen taksinin boş olduğundan emin olunca el işaretiyle taksiyi durdurdum. Sonra taksinin kapısını açıp içine oturdum ve " Darkness High School"a gidebilir miyiz diye sordum. Şoför tamam anlamında kafasını aşağı yukarı salladı. Yola çıktık. Ben de kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Ta ki şoförün geldik hanımefendi demesine kadar. Şoföre 70 tl uzattım ve hızlıca çantamı alıp taksiden indim.
Hemen okulun bahçesine daldım. Ilk günden derse 5 dk geç kalmıştım. Hemen amfiyi buldum . Ders matematikti yani programda öyle yazıyordu. Kapıyı yavaşça çaldım ve içerden gelen gir sesini duyunca hemen içeri girdim. Yoklama listesi yeni yeni dolaşıyordu. Sadece bi kişinin yanı boştu. Kafasındaki kapşonuyla kulağındaki kulaklığıyla ve giyim tarzıyla tam bir serseri gibiydi. Zaten dersi falan da dinlemiyordu. Aslında yanına hiç ama hiç oturmak istemiyordum ama yapacak başka bişey yoktu. Çaresizce yanına oturdum ve elimi uzattım.
Merhaba ben Doğa.
Beni duymazlıktan geldi. Ve telefonuyla oynamaya başladı. O sırada yoklama listesi geldi ve ben onca ismin arasından kendi ismimi aramaya başladım. Allahtan alfabeye göre sıralanmıştı . D harfine gelince kendi ismimi buldum ve imza attım. Sonra yanımdaki cool(!) çocuğa uzattım yoklama listesini. Elimden resmen çekip aldı.
Öküz işte nolcak diye söylendim kendi kendime. Bana ters bir bakış attı. Hiç aldırmadan önüme döndüm. Göz ucuyla imzaladığı yere baktım . Yanlış anlamayın sadece ismini öğrenmeye çalışıyordum. Ismi Demir'miş. Zaten ismini çağrıştıran bir yapısı var. Soğuk . Kesin zengin piçidir diye geçirdim içimden . Aslında kapşonu olmasına rağmen yüzü çok seksi duruyordu. Kesinlikle bu çocuk çok taştı ama umrumda değil çünkü benim bir sevgilim vardı . Yani umarım . Hala sevgiliysek. Aslında benim güzel bi ilişkim vardı ama son kavgamız çok kötüydü ve konuşmuyorduk bayadır. Ama ben yinede onu sevgilim olarak görüyordum. Ismi, bi dakika onun isminin bu yoklama listesinde ne işi vardı ? Evet ismi Ömer Ateşoğlu . Nasıl ya bi yanlışlık mı var yoksa gördüklerim gerçek mi . Belki de isim benzerliği. Neyse daha fazla düşünmedim . Zaten dersi de dinlememiştim. Matematiği severdim ama bu salak çocuk yüzünden dinleyemedim. Yani sanırım off kimi kandırıyorum nerdeyse çocuğun içine düşecektim ama o beni bi kere bile takmamıştı. Hocanın ders biti demesiyle kimseye bakmadan çantamı aldım ve çıkıyordum . Arkamdan biri bana seslendi . Arkamı döndüğümde Ömer bana bakıp gülüyordu. Aşkım seni çok özledim deyip boynuma sarıldı. Şok olmuştum . Kısa süre sonra bende şoktan çıkıp ona sarıldım. Bende seni diyebildim sadece. Biraz sarıldıktan sonra kollarımızı birbirimizden ayırıp el ele tutuştuk ve göz göze bakmaya başladık. Tabiki ben bu romantizmi bozana kadar.
Nerden çıktın sen ? dedim kuşkulu bi şekilde. O da bu soru karşısında suratını biraz düşürdü ve bana soran gözlerle baktı. Sevinmedin mi? Yoksa başkası mı var? Artık ayrıldık mı? Beni istemiyor musun? Resmen soruları sıralamıştı. Sakin ol sadece şaşırdım en son yüzümü bile görmek istemiyordun da(!)
Düşündüm ve böyle saçma şeyler yüzünden ayrılmanın saçma olacağına karar verdim. Ve senin okuluna , senin sınıfına geldim artık hep birlikteyiz .
Bunları söylerken gözlerinin içi gülüyordu. Onu üzmek istemiyordum ama ben sanırım Demir'den etkilenmiştim . Yani bilmiyorum değişik biriydi. Ama duygularımdan emin olmadan ona bunu söyleyemezdim. Bikere önce sevgilisi var mı yok mu onu öğrenmeliydim. Sonunda rezil olmak da vardı. Şimdilik Ömer le takılacaktım. Ömer in yüzüne baktığımda sanki öpüşmek istiyordu. Ona olmaz der gibi baksam da işe yaramadı ve anında dudaklarıma yapıştı . Bi an neye uğradığımı şaşırdım . Sonra ben de karşılık verdim sonuçta sevgilimdi. Sonra gözlerim Demir'e gitti. Bize sinirli gözlerle bakıyordu . Sonra bi anda sinirle yerinden kalkıp yanımıza geldi ve Ömer'e çarptı. Ömer resmen yeri öpmüştü . Sonra bana doğru döndü
İsmim Demir seni sürtük . Şimdi beni rahat bırak yoksa seni sevgilinin önünde sikerim diye bağırdı. Ne olduğunu bile anlamamıştım daha. Ömer sinirle yerden kalkıp Demir'e bi tane yumruk geçirdi . Demir 'e hiçbişey olmadı çocuk gerçekten demir gibiydi. Ömer'in yumruğu ona işlemedi ama o Ömer i altına alıp ağzını burnunu kırdı. Bikaç yumruktan sonra Ömer yerde kanlar içinde boylu boyuna uzanıyordu. Sonra onun işini bitirdim sıra sende der gibi baktı yüzüme . Korkmuştum hemde fazlasıyla. Şimdi kesin bana da geçirir bi tane diye düşünürken yanımdan geçip gitti. Olanları hazm etmeye çalışırken Ömer geldi aklıma onu yerden kaldırdım. Çok sinirliydi. Siktiğimin evladı. O seni nerden tanıyor. Bu soruyu bana sorduğunu anladığımda ona döndüm ve gerizekalı mısın acaba ? Nerden tanıyim o manyağı? Dedim bağırarak , sonra herkesin bize baktığını farkedince sesimi kestim . Ağlayarak, hızla amfiden çıktım. Ömer'i öylece bırakmamalıydım ama napiyim bana onları demeyecekti. Aslında o çocuk hiçbişey dememişti. Asıl hepsini o salak Demir yapmıştı. Bana sürtük dedi . İnanamıyorum. Ben hala bakireyim ve bu kelimeyi haketmiyordum. Hemen onu bulup ona bu söylediklerinin hesabını sormalıydım. Ama nerde acaba ?
Kantine inmeye karar verdim belki bi kahve herşeyi unuttururdu. Hemen karamelli bi kahve aldim ve masanın birine oturup içmeye karar verdim. Etrafa bakınırken uzaktan bikaç kızın hatta bizim sınıftan bikaç kızın geldiğini farkettim . Eyvah şimdi olayı falan soracaklar hiç uğraşamam diye kendi kendime konuşurken kızlar birden yanımda beliriverdi. Kızlardan biri elini uzattı merhaba ben Deniz.
Ben soru sormalarını beklerken onlar benimle tanışıyordu . Daha fazla beklemeden elimi uzatıp bende Doğa dedim. Aralarında en uzun olan ben de Damla, sarışın olan da bende Derin dedi tebessüm ederek . Bende tebessüm ettim ve soran gözlerle bakmaya başladım. Dayanamayıp sordum. Sormayacak mısınız?
Neyi ! Dedi üçü birden . Bende şaşkında üçününde yüzüne bakıyordum. Olayı deyiverdim birden . Kızların rengi attı. Biz onunla ilgili hiçbirşeyi merak da etmeyiz sormayız da bence sende uzak dur o tam bi psikopat demeleri üzerine hafif tebessüm ederek olur teşekkürler dedim ve yanlarından hızla ayrıldım. Demir'i arıyordum. Onu bulup konuşacaktım. Koridorlarda dolaşırken onu köşedeki çiçeklerle dolu alanda çift kişilik siyah deri koltukta otururken buldum . Dışarıya bakıyordu ve her zamanki gibi kafasında kapşonu kulağında kulaklığı. Sanki onlarla bütünleşmişti. Neyse kendimi toparlayıp yanına gittim ve sessizce oturdum. Bana döndü ve
Yine mi sen dedi oldukça soğuk bir şekilde.
Evet ben. Tanışmak istiyorum. Ayrıca bana neden sürtük dedin bunun cevabını da merak ediyorum doğrusu diyebildim sadece. Sonuçta ben hala bakireyim. Bunu duyunca yüzüme tersçe baktı .
Bunu bana niye söylüyorsun seni becerip bekaretini benim almamı mı istiyorsun dedi bağırarak.
Yuhhh . Ne diyorsun sen. Sadece normal bir insan gibi tanışmak istemiştim . Hata etmişim o kızları dinleyip senin gibi bir psikopatla tanışmamalıydım dedim ve arkamı döndüm tam gidiyordum ki bir el kolumu sıkıca tutup kendine çekti bu Demir di. Sonra kolumu büktü ve beni duvara yasladı. Arkama geçti ve kendini bana bastırdı . Bu durum çok rahatsız ediciydi. Kolum çok acıyordu ve o acıyla ağzımdan biraz inleme çıktı. Bu hoşuna gitmiş olacakki biraz daha büktü kolumu. Canım çok yanıyor bırak benı desemde bırakmıyordu. Sonra kulağıma eğilip , o kızlar haklı benimle tanışmamalıydın ama çoktan tanıştın artık çok geç. Sana yapacaklarımdan sonra artık yaşamak bile istemeyeceksin. Yeni oyuncağım sensin....

Sevgilim Bir SadistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin