Sevgilim Bir Sadist

Psikopat Ceyda ve Çetesi

Yeni oyuncağım mı ? Ne diyorsun sen gerizekalı?
Benimle düzgün konuş yoksa gebertirim seni.
Asıl sen düzgün konuş sen kimsin ki söylüyorsun bunları. Sana kim olduğumu söyliyim ben bu okulun en zengini en yakışıklısı en piçi en popüleri en playboyu ve de son olarak en PSİKOPATIYIM...

Yuuhhh kendini nasıl ifade ediyor. İnanamıyorum. Psikopatmış, hıh en fazla ne olabilir ki diye düşünürken birden ellerini saçımda hissettim.

Çekiştiriyordu pardon resmen
yerde sürüklüyordu. Bıraksana beni diye çığlık atarken karnıma atılan tekmeyle sesimi kesmek zorunda kaldım. Beni kaskaranlık bir odaya getirdi ve saçımdan tutup beni yere fırlattı. Sonra ışığı açtı. Etrafta acayip aletler falan vardı. Burası Demir in işkence odası mıydı acaba yoksa bana işkence mi yapacaktı.
Napcaz burda diye sorduğumda iğrenç bi kahkaha attı ve bacaklarıma doğru baktı. Ellerimle örtmeye çalıştım çünkü utanmıştım. Sen değil ben yapıcam, çok eğlenicez dedi sinsice.

Korkuyordum hemde fazlasıyla. Acaba babama haber mi verseydim. Saçmalama bişey olmaz . Saçma şeyler için onları telaşlandırmayayım. Birazdan elimi kolumu sallayarak çıkarım zaten burdan. Kendi kendime konuşmam bitince o o kadar kolay değil cici bakire kız diyen Demir e baktım. Sen nerden çıktın ?deyiverdim birden . Bana biraz baktı ve sen her sürttüğün erkeğe bu soruyu mu soruyorsun. Çok klişesin.
Ben soran gözlerle bakarken o ise hiçbişey olmamış gibi öylece yüzüme bakıyordu. Sonra ilerideki odaya doğru ilerledi. Gözüm ondaydı resmen. Az sonra ilerden elinde bir sopayla göründü.

Hadi başlıyoruz diye bağırdı.
Çok korkuyordum ama korkunun ecele faydası yok tabi.

Daha benim konuşmama bile izin vermeden sopayla sırtıma vurmaya başladı. Tüm kemiklerim kırılıyormuş gibi hissediyordum. Acı acı inlerken o pislik sadistin kahkahalarıyla bin kat daha sinirlenmiştim. Seni pislik Sadist .

Kes şunu dediğimde sopa çoktan kırılmıştı. Yerimden bile kıpırdayamıyordum. Çok acıyordu. O pisliğin beni dövmesine izin veremezdim. Hemen elimi cebime attım ama telefonum cebimde değildi.

Karşımda dikilen ve bana bakıp bunu mu arıyorsun ? diye soran Sadist çocuğa itici olduğunu düşündüğüm bakışımdan birini attım. Sanki korkacaktı. Pek sanmıyorum.

Telefonumu tam elinden alacaktım ki hızla geri çekildi ve ben küttt diye yere yapıştım. Gülüyordu . Bu çocuk gerçekten tam bir sadistti. Ve ben onunla tanışmak istediğim için resmen kendimden nefret ediyordum ama nerden bilebilirdim ki böyle olacağını .

Insanların acı çekmesinden zevk mi alınır nasıl zevk anlayışı vardı bu psikopatın. Telefonumu istercesine yüzüne baktım.

Bunu mu istiyorsun dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım.
Al o zaman dedi ve telefonu az ilerideki oturak tuvaletin içine atıp sifonu çekti. Naptın sen ben onsuz yaşayamam dediğimde ise yüzüme bakıp piç sırıtışlarından birini attı ve
Sende yaşama o zaman seni hemen burada gebertiyim nasıl fikir ? Diye iğrenç bi soru sordu.
Sen pisliğin tekisin, aşşağılık pislik diye bağırdığım zaman sinirle bana doğru geliyordu. Kaçmak istedim ama maalesef bu imkansızdı çünkü hala kemiklerim acıyordu . Sürünerek biraz geriye çıktım. Ama tabiki de beni yine her zamanki gibi saçımdan tuttu ve ayağa kaldırdı. Sonrada tekrar saçlarımdan tutup beni saçlarımdan resmen havaya kaldırmıştı. Resmen en değerlilerim saçlarım derisinden kopacaktı. O acıyla ağzıma geleni söylüyordum, iyi veya kötü.
Sonra beni bırakmadığı için yüzüne bi tokat attım.
Ağzından bi damla kanın yere düşmesiyle birlikte beni yere bırakmıştı artık dayanacak gücüm kalmamıştı ama burdan kaçmak zorundaydım. Zorla ayağa kalktım ve sendeleyerek kapıya doğru ilerledim tam sevinmiştim ki kapının kilitli olduğunu farkedince yüzüm yeniden düştü. Artık kesin sonum gelmişti burada can verecektim. Ölümüm bu psikopatın elinden olacaktı. Arkama dönmeye bile cesaretim yoktu ama birisi beni zorla kendine döndürdü o birisi tabiki de Sadist Demir di. Gözleri sinirden kan çanağına dönmüştü. Bende korkuyordum e haliyle . Yalvarırım bana zarar verme yemin ederim ki kimseye anlatmam yemin ederim dedim yalvaran gözlerle bakarken kusursuz yüzüne. Ama o beni dinlemiyordu tabiki. O sinirle cebinden bir jilet çıkardı ve eğer dediklerimi yapmassan sonun benim elimden olur dedi.
Tamam dinliyorum diyebildim sadece çünkü aralıksız akan gözyaşlarım konuşmama izin vermiyordu.
Ağlama diye bağırınca ister istemez sesimi kestim.
Beni iyi dinle!
O piç sevgilinden ayrılacaksın , benim yanıma taşınacaksın, benimle yatacaksın ve bende seni öldürmiycem.
Oldu başka... Ölürüm de bu dediklerini yapm.. Daha lafımı bitiremeden jileti boynuma (şahdamarıma )getirdi. Anında gebertirim seni hiç acımam deyince can havliyle tamam diyebildim. Tamam dediklerini yapıcam tek şartla deyince soran gözlerle bana baktığını anlamak pekte güç değildi.
Neymiş o diye sorunca bekaretimi unut diye bağırdım. Onu asla sana vermem. Ayrıca sen benim sevgilim bile değilsin bekaretimi neden sana veriyim ki gerizekalı. Benden asla böyle birşey bekleme. Asla seninle yatmayacağım, diye bağırmaya devam ettim.
Burada kuralları ben koyarım deyince cevap bile veremedim. Kendini ne sanıyordu bu gerizekalı . Nasıl karışıyordu benim hayatıma ailem bile bana karışmazken. Bu düşünceler beynimi tırmalarken onun boğuk sesiyle hadi gidiyoruz diye bağırmasıyla kendime geldim. Az da olsa sevinçliydim buradan çıkacağım için. O önden ben ise arkadan ezik gibi ilerliyordum. O odadan çıktığıma gerçekten çok sevinmiştim. Yan yana ilerliyorduk ta ki karşımıza 3 fıstık çıkana kadar . Dudağında kıpkırmızı ruju olan sarışın uzun ince ve çokkkk seksi kız bana ve Demir e bakıyordu . Demir dalgınlığıma getirerek elimi tutuverdi . Nolduğunu bile anlamamıştım elimi çekiyordum ama elimi öyle sıkıyordu ki bunu başaramıyordum. Kızlardan en seksi ve sürtük gibi görüneni yani çetenin başı gülerek
Yeni oyuncağını bulmuşsun hayırlı olsun dedi ve bana ters bir şekilde baktı. Doğrusunu söylemek gerekirse korkmuştum. Ama belli etmeyerek
Eski oyuncağı sen miydin dedim ve Demir in piç gülüşlerinden birine benzeyen bi gülüş yolladım ona .

Ohaa laf sokmuştum. İnanmıyorum bi ilkti bu.

Sonra Demir e döndüm ve bana şaşkınca baktığını farkettim.
Ne var a benzer bi bakış attım ona.
Bana bakmayı kesip o kıza döndü ve Ceyda siktir git burdan bana da bu kıza da bulaşma deyince göğsüm kabardı , beni korumuştu. Gerçekten böylesine bi meteor ile el ele tutuşmak büyük heyecan vericiydi. Ama kendisinin bana yaptıklarını düşününce o heyecan büyük bir öfkeye dönüşüyordu.

Kız sanırım eski sevgilisi. Bi dakika o zaman yenisi ben miydim ? Bu büyük şok üzerine biraz kendime gelememiştim ta ki Demir bana sen onu takma sevgilim diyene kadar...

Nee? Sevgilim? Derken? Ben? Miydim? Bu? Sevgili?
Hadi aşkım gidelim demesiyle tamam diyebildim sadece . Hala şok geçiriyordum. Karşımda dikilen Ceyda ya tebessüm ettim ve tam geçecekken önüme geçmesiyle duraksadım.
Sertçe ne var dedim.
Benden öyle kolay kurtulamazsın dedi kulağıma eğilip sessizce.
Bende onun kulağına eğilip sessizce beklerim canım dedim.
Uha ben resmen kendimi aşıyordum. Yani laf sokmada.
Neyse bunu dedikten sonra bana sertçe çarpıp yanımdan geçip gitti . Demir beni kendine çekmişti ama yine de çarpmıştı. Omzum acımıştı.
Demir bana döndü ve canın yandı mı diye sordu kolumu eliyle ovuştururken.
Beni şaşırtmıştı. Kısa süre sonra kendime gelip yok yani şimdi geçti dedim hafif tebessüm ederek..
Tamam hadi gidelim ben akşam onun hesabını keserim dedi.
Soran gözlerle ona bakıyordum. Cevap vermeye niyeti olmadığını anladığımda nasıl yani ? diye sordum.
Her akşam benim evime gelir ne olur beni becer diye. Bu akşam onu işkenceli bi becerme bekliyor.
Sen onunla yatıyor musun? dedim ama cevap alamadım. Gözlerim dolmuştu. Ağlayacak gibi oldum bir an , ne oluyordu bana . Belki de aşık olmuştum. Yok canım saçmalama. O kadar da değil dediğimde Demir in bana bişey söylemek için baktığını anladım. Efendim dedim sessizce.
Şey benim bi işim var buralarda ol ve uslu bir kız ol erkeklerden uzak dur. Hah unutmadan söyliyim eğer Ceyda veya o yanındaki orospulardan biri sana bişey yapmaya kalkarsa anında haberim olsun tamam ? Dedi . Biraz düşünüp tamam dedim .
Seni seviyorum.
Şaşkınlığım giderek artıyordu. Bana seni seviyorum demişti. Bende mağdur kalmaması için içimden gelmeyerek bende deyiverdim. Beni öptü ( yanaktan) ve okulun çıkışına doğru ilerledi. O gidince sınıfıma gidip en son dersimin son 30 dk sına yetişebilmek için adeta koşuşturuyordum. Birden önüme Ceyda çıktı.
Nereye gittiğini sanıyorsun sen deyince
Beni durdurmak için kullandığı o manikürlü ellerini ittirip sınıfıma dedim ukalaca.
Yaa demek öyle yok öyle bişey, konuşucaz.
Açık ve net dedim sinirli bir şekilde.
Bana öyle mi dercesine bakıp peki , beni iyi dinle ufak cici bakire.
Demir'den uzak dur yoksa seni doğduğuna pişman ederim anladın mı beni diye tehditler savuruyordu bana. Ben ise hiç onu takmadım ve ben onu değil o beni buldu ve ne yapacağımı senden öğrenecek değilim dedim. Vayy çok havalıydım. Neyse bunları söyledikten sonra tam ilerliyordum ki sürtüğün arkadaşlarından biri bana çelme taktı ve yere kapaklandım. Hızla ayağa kalkıp onun önüne dikildim ve gözlerinin içine büyük bir cesaretle baktım. Bana bulaşma sonu senin için iyi olmaz diyebildim Demir in bana verdiği yetkiyle. Bana baktı ve ateş fışkıran gözlerini gözlerime dikerek konuşmaya başladı. Bu daha başlangıç eğer ondan ayrılmassan başına geleceklerden ben sorumlu değilim dediğinde umursamadan ilerlemeye devam ettim. Arkamdan bağırıyordu. Son söylediği şey ise bana bulaştığına beni tanıdığına pişman olacaksın, pişman edicem seni demişti. İşte psikopat Ceyda ve çetesiyle de tanışmıştım . Artık ölsem de gam yemem...
( multimedya Ceyda)