-Yoongi gelmiyor mu?
-Mr. Min uzanacağını söyledi. Lisede geçirdiği bir kazadan söz etti.
Dediğimde, Aera-sshi'nin yüzünden geçen anlık korku ve hüzün canımı yakmıştı.
-Kazayı size sormamı söyledi.
Aera derin bir nefes aldığında, anlatmak istemeyeceğini düşündüm. Fakat anlatmaya başlamıştı. Kayıt cihazımın kaydet düğmesine basıp, ona yakınlaştırdım ve dinlemeye başladım.
****
-Yoongi'yi gördün mü okuldan sonra? Hyesung teyzen soruyor.
Annem telefonun ahizesini eli ile kapatıp bana sorusunu sorduğunda, kalbimde bir şeyler aşağı doğru çekiliyor gibi hissetmiştim. Yoongi'yi en son okul çıkışında motoruna biniyorken görmüştüm. Yine etten püften bir sebeple tartışmıştık ve aramız bozuktu. Yağan yağmurda daha fazla ıslanmamak için durağa koşarken, yanımdan o kadar hızlı geçmişti ki bacaklarım çamurlu yağmur suyu ile kaplanmıştı. Yaptığım şey ise, "Seni öldüreceğim Min Yoongi!" diye bağırmaktı. Elimdeki çatal tabağıma düştüğünde, biri kalbime daha çok asılmaya başlamıştı. Elim oraya gittiğinde, babam telaşlanıp kalkmıştı. Ona bir şey olduysa ne yapardım?
-Bir şey mi biliyorsun Aera?
-Ya başına bir şey geldiyse? Çok hızlı kullanıyordu motoru. Ya kaza yaptıysa?
Annem hızlıca bir şeyler deyip kapatmıştı telefonu. Hızlıca hazırlanıp, çıkmıştık evden. Yoongi'nin anne ve babası ile buluşup, nerede olabileceği hakkında istişare yaptık. Onlar hastane ve karakolları ararken, biz de Yoongi'nin gidebileceği yerleri arayacaktık. Önce haber alan ise çağrı cihazına mesaj bırakacaktı. Fakat ne biz mesaj atabildik, ne de bir mesaj geldi. Annemler, Hyesung teyzelerin evinde beklerken ben eve geçmiştim. Belki ararlar diye telefonun hemen dibine çömelmiş bir şekilde oturuyordum.
Yerde, başım dizlerime yaslı bir şekilde uyuya kaldığımı, çalan kapı ile fırladığımda fark etmiştim. Hızlıca kapıya koştuğumda, karşımda Yoongi'yi görünce rahatlama yaşasam da askıdaki kolunu, yüzünde ve ellerinde gördüğüm yaralarla gözyaşlarım sel olmuştu. Ona sımsıkı sarılmak istesem de incitmekten korkuyordum. Yorgun bir gülüşle baktı bana.
-Burda bekletecek misin?
Kenara çekildiğimde, o da içeri girdi ve sağ eli ile kapıyı kapattı.
-Sarılmayacak mısın?
Hala nasıl gülebiliyordu aklım almıyordu. Burnumu çekip bakmıştım ona. Ben bir şey demeden sağlam kolu ile benim kendine çektiğinde beline sarılmıştım.
-Sana bir şey oldu sandım.
-Oldu zaten aptal. Görmüyor musun?
Hıçkırarak ağlama başladığımda ayaklarımdaki gücün azaldığını hissedip, ondan ayrılıp yere çöktüm. Toplanmam kısa sürmüştü. Başımı kaldırıp, göz yaşlarımı silerken ona sordum.
-Nasıl oldu bu?
Yoongi, anlatmaya başlamadan annesini arayıp haber vermiştim. En fazla 10 dakikaya burada olurlardı. Yoongi de onlar gelmeden bana anlatmak için acele ediyordu.
-Annemlere okulun önündeki duvardan düştüğümü söyleyeceğim. Sakın ağzından kaçırma. Motorla kaza yaptım. Araba çarptı kavşaktan dönerken. Motoru tamire bıraktım. Anlamazlar kaza yaptığımı.
-Ben motorla gittiğini söyledim herkese.
Yoongi sessiz bir küfür etmişti.
-Neyse sen daha fazla bir şey söyleme ben uydurcam bir şeyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR TİME 🌟
Teen Fiction"Büyüyünce evlencez" Dediğimde belki 4 belki de 4 buçuk yaşındaydım. Yoongi ise: "Ben seninle evlenmem" Dediğinde, o da benimle aynı yaştaydı. Önce kafasına vurmuştum. O ağlarken kalkıp, yanından uzaklaşırken bir de tekme atmayı ihmal etmemiştim. Şi...