{3.BÖLÜM}

21 5 8
                                    

SKZ-SUNSHİNE
SKZ-GROW UP(BU ŞARKI BENİM FAVORİM)
ATEEZ-AURORA
SKZ-LEVANTER
WAVY-LOVE TALK
Şarkıların bu bölümün konusu ile hiçbir alakası yok ama bölümü okurken bu şarkılar çok güzel oluyor bence yazarken bunları dinledim. Neyse bölüme geçelim😄😂

Hyunjin'in ağzıyla:
Daha sabah olmamıştı. Başım ve her yerim ağrıyordu. Kapıya yaklaşan adımlarla gözlerimi geri kapadım. Kapı o kadar sert bir şekilde açılmıştı ki Changbin Hyung bile uyanmıştı. Uzun boylu bir adam yemek getirmişti. Sanki çok tındı, yemiyceğim işte onların yaptığı bu kusmuk gibi olan yemeği yetmeyeceğim.
Yazarın ağzıyla:
Bir adam Hyunjin gilin olduğu odaya yemek götürürken, karşısına Park Seyong çıktı. Park" Bak şimdi bu yemeğin içine biraz tükürsek ne olur ki ? "dedi. Adam şokla birşey diyemedi o an Park yemeğin içine tükürdü. Sadece Hyunjin'in değil Changbin'in yemeğine de tükürdü. Adama artık gidebilirsin gibisinden yoldan çekildi. Hyunjin gilin odasına gelince kapıyı hızlı bir şekilde açtı. İkiside uyuyordu ki kapıyı açınca uykularından uyanmışlardı. Yemeği önlerine verdikten sonra odadan çıktı. Hyunjin yemeği yemek istemesede açlıktan karnı kazınıyordu. Changbin ise yemeği bir sokumda bitirdi. ( keşke yemeselerdi ama işte yemek zorundalardı ben bunlara kıyamam) İkiside önlerinde ki yemekleri bitirmişlerdi. Şimdi ise sıkılarak oturuyorlardı biraz eski anılarından bahsetmek istedi İkiside. " Hyung hatırlıyor musun? Bir keresinde dans edeceğim diye bileğimi burkmuştum. Sen de demiştin ki..." derken devreye Changbin girdi " Biliyordum böyle olucağını seni sakar gene çok çalıştın ve yoruldun çok sıkı çalışıyorsun." dedi İkiside gülmekten ağlamak üzerindeydi. Sıra Changbin'e gelmişti." Hyunjin hatırlıyor musun bilmiyorum ama okuldan sonra eve gelmiştik bende yorgundum. Sonra sen koltuğa oturdun üzerine ben yatmıştım." dedi. Hyunjin ise hatırlıyorum anlamında kafasını sağlamıştı. Böyle sıra sıra anıları hakkında konuşmaya devam ettiler.
Jeongin'in ağzıyla:
Hyunjin Hyung'un nasıl olduğunu bilmediğim için uyayamamıştım. Ne oluyordu bana sadece benim için o bir Hyung onu başka gözle görmemem gerekiyor. Ama ki kalbime söz geçiremiyorum Hyunjin Hyunga 4 senedir aşığım. Tabi ki beni hiçbir şekilde fark etmemişti. O kadar sinirliyim ki ona anlatamam gelsinler işte Hyunjin seni seviyor seninle çıkmak istiyor deseler bile kabul etmem hayır hayır ederdim kesin hatta o bana çıkma teklifi etmeden ben ona çıkma teklifi ederdim. Ne saçmalıyorum ben. O kadar özlemiştim ki onu, yokluğu çok belli oluyordu. Sakar yoktu, konuşan biri yoktu, dahası komik olan biri yoktu. Sadece birgün oldu ama bana asırlar geçmiş gibi hissediyorum. Biraz uyumaya çalıştım ama olmuyor ne yapsam ne etsem olmuyordu uyuyamıyordum acaba o uyuyabildi mi?( ahh jeongin'e acıdım yağğğ)
Felix'in ağzıyla:
Dün Hyunjin yüzünden Changbin Hyung da oraya gitmişti. Ne vardı yani yerinde dursan susan ne olurdu. Birkez bile başkasını düşünmeyen Hyunjin şimdi mi düşünecektı hı. İyice sinirlerim bozulmuştu. Changbin Hyung ortalıkta yokken bana cesaret veren beni mutlu eden kimse yoktu zaten şuan sadece üç kişiydik ben, Jeongin ve Seugmin'idi. Chan Hyung, Han ve Minho Hyung bir yere gitmişlerdi. Kimse onların nereye gittiğini bilmiyordu ben bile dahil Hyungların gelmelerini beklerken biraz uyuya kalmıştım. ( Sana iyi uykular Felixcim)
Chan'ın ağzıyla:
Sabahın köründe yola çıkmak zorunda kaldık niye mi? Çünkü Hyunjin ve Changbin'in o odadan çıkarmamız gerekiyordu. Ben de buyüzden sabah erken kalkıp Han ve Minho'yu uyandırıp Park Seyong'un yanına gitmek için hazırlandık. Hazırlığımızı bitirdikten sonra yolla çıktık yürüyerek gitmeyi tercih ettik sonuç olarak 10 dakikalık bir yoldu. Oraya varmamıza çok çok az kalmıştı ki bir adam kanatlı bir şekilde etrafta geziniyordu. İlk önce sahte zannettim ama adamı kimse göremiyor ve bu adamı daha önce görmüştüm dur bir dakika o olamaz değil mi? Beni kurtaran üstad mı yoksa o olduğundan emin olmadığım için yola devam ettim. Park Seyong'un yanına gelince bir daha böyle birşey olmayacağı için yemin ettik ve Hyunjin ile Changbin'in çıkarmasını istedik ilk önce kabul etmedi sonrada ikisini odadan çıkardı ben teşekkür edip sonra kaş güz işareti ile HYUNJİN'e özür diletirip oradan ayrılırken Park Seyong" Yarın buraya gelin ve işlerinizi dağıtayım" dedi, ben de kafamı salyıp " Peki efendim." dedim ve odadan çıktım. Çıkmam ile Jeongin'in beni araması bir oldu. "Hyung, Seugmin Hyung sizinle mi? " diye sordu " Hayır" dedim ve bir dakika nereye gitti ki şimdi bu hayır bir dakika o bana birşey demenden ortadan kaybolmazdı. Belki hava almaya çıkmıştır diye düşünüp çocuklar ile 10 dakikalık yolu yürüyordum ve yine o üstadı gördüm. Yanında tanıdığım biri "Bir dakika lan bu bizim Seugmin değil mi?"dedim çocuklara ona seslenmeme rağmen cevap gelmemişti.
Yazar'ın ağzıyla:
Seugmin Chan ile beraber yola çıkmıştı. Seugmin üstad onu çağırdığı için onun olduğu yere gidiyordu sessiz ve sakince Chan'dan yaklaşık bir iki  dakika sonra evden çıktı ve Üstadın yanına geldi. Üstad "Ahh Seugmin-shi seni o kadar özledim ki anlatamam senin o kıymetli Chan'ın iyleştirdiğim için şükret normalde onu ölü bulurdunda sana kıyamadığım için birşey yapmadım" dedi. Seugmin kuzenine birşey diyemedi sonuç olarak aralarında 2 yıl vardı ve aralarında yaşanmış olaylar vardı. Mesala Seugmin'ini taciz ettiği için ona bir şey diyemiyordu. Korkuyordu yine aynı şeyler olucağından Üstad Chan'dan çok ama çok nefret ediyordu. Niye mi? Çünkü Seugmin ile çok yakınlardı
Hatta bir zamanlar onları sevgili zannetmişti çok kararlıyıdı Chan'ın öldürecekti ama Seugmin buna izin vermedi yapamazsın hakkın yok dedi. O zamanda olanlar oldu. Üstad o zamanlar böyle davrandığı için pişmandı o da o kadar pişmandı ki bir daha bir başkasına gözünü dikmeyeceğine ve elini başkasına değirmeyeceğine yemin edip üstad olmaya karar kıldı. Seugmin'e de söz verdi. Bu olaydan sonra hiç biran beraber, sıkı fıkı olmadılar. Eskiden çok iyi anlaşan dost gibilerdi şimdide düşmanlar.
Chan'ın ağzıyla:
Orada gördüğüm kişi Seugmin'idi emindim oydu ama kanıtlayamazdım inandıramazdım. Seugmin'e seslensem bile beni duyuyordu sanki beni duymak istemiyormuş gibiydi ve yanındaki kişi beni sağlığımı kurtaran kişiydi ona teşekkür borcum vardı ama İkiside beni duymuyordu ve bu beni sinirlediriyordu. Eve varınca hala Seugmin gelmemişti.
Jeongin'in ağzıyla:
Kitap okuyordum ve Felix Hyung'un horultusu yüzünden okuyamıyordum ahsss. Kitabın son cümlesine geldim ve kapı çaldı. Kimin geldiğini biliyordum aslında delikten baktığımda bir adet Hyunjin Hyung ve bir adet Changbin Hyung görünce hemen kapıyı açtım açtığım anda Hyunjin Hyung'un kollarına atladım. Ona sarırmamla o da bana karşılık verdi " Hyung lütfen bir daha böyle yapma" dedim. Hyunjin ise benim yüzümü tutup "Bir daha asla ama asla yapmıyacağım." dedi o an o kadar mutluydum ki havalarda uçuyordum . Hyunjin Hyung'a sarıldıktan sonra Changbin Hyung'a sarıldım Felix Hyung da uyandığı için tam bir ekip olduk bir dakika Seugmin Hyung yoktu hala ortalıkta yok diyecektim ama biran "Beni unuttunuz ama" diyen bir sesle Seugmin Hyung'da geldi. Böylece sekizimizde tamamlanmıştık. Hepimiz otururken yine ve yine kapı çalmıştı Seugmin Hyung "Ben açarım." demişti açmasıyla "bam" diye ses geldi.

Yine yerinde bitiren ben hahaha
Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bir de şarkılarla dinleyin ki anlamlı olsun bütün okuyanlar için teşekkürler❤
Eğer ki merak ettiğiniz birşey olursa özelden yazabilrisiniz😉😉

Farklı Dünyalar: Lucanies(SKZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin