35.Bölüm

91K 3K 4.1K
                                    

Keyifli okumalar...

        Şuan son dersteydik ve benim kafam şişmek üzereydi. Derslerim bugün çok yoğundu. Ders bittiği gibi eve gidip uyuyacaktım. Çok yorulmuş ve bitkin hissediyordum kendimi. Zaten sabah erkenden kalkıp, okula gelmiştim. Erken uyandığım yetmezmiş gibi birde derslerimin oldukça yoğun olması, bir sürü araştırma ödevinin verilmesi, üstelik hamile olmamında yorgun olmamda büyük rolü vardı.

Gözlerim yorgunluktan kapanıyordu. Masamın üzerinde duran su şişesini elime alıp, ağzıma yaslayıp bir kaç yudum aldım. Kuruyan boğazım birazda olsa ıslanmıştı.

Ben erken kalkmıştım sabahleyin. Uyandığımda Asaf yoktu. Adem erkenden şirkete gittiğini söylemişti. Dün gece en son bana sarılarak uyumuştuk.

Asaf'la dün Arya'yı bir Anaokuluna yazdırabileceğimiz hakkında konuşmuştuk. Ve ben kesinlikle onu Anaokuluna yazdırmak istiyordum. Evde çok yalnızdı. Arkadaş edinmeye ihtiyacı vardı. Sürekli evdeydi. Sıkıldığının farkındaydım. Önceleri      -Asaf'la evlenmeden önce- onu parka götürüyordum. Orada çocuklarla kaynaşıyordu. Ama şimdi tek başına Asaf'ın yeni yaptırdığı evin arka bahçesinde ki parkta oynuyordu. Sürekli tek başına olduğu için içine kapanık bir çocuk halie geliyordu. Onun sisyalleşmesini istiyordum. Ki zaten o da okula gitmek istiyordu. Yaşıda küçüktü onu bir Anaokuluna yazdıracaktık.

Dersin bitmesiyle, Bekir kitaplarımı eline alırken bende çantamı omzuma astım. Can'ların yanına ilerleyip, birlikte sınıftan çıktık. Onlarla vedalaştıktan sonra arabaya bindim. Gözlerimi camdan dışarıya çevirdim. Eve gidip uyumak için sabırsızlanıyordum. Bekir sürücü koltuğun geçip arabayı çalıştırdı.

Arya evde ne yapıyordu acaba? Sabah onu görmeden çıkmıştım evden. Beni sormuş mudur acaba?  O silahlı çatışmadan sonra her sabah mutlaka ben onu uyandırıyordum. Ama bu sabah çok erken olduğu için onu uyandırmamıştım. Bu yüzden beni evde göremeyince ağlamasından korkuyordum.

Geçen sayılı dakikaların ardından sonunda evin devasa büyüklükte ki bahçesine giriş yapmıştık. Arabanın durmasıyla korumaların kapımı açmasına izin vermeden, kendim açıp arabadan inip evin kapısına yöneldim. Kapıyı çalıp açılmasını bekledim.

Kapı Arya tarafından açıldı. Arya beni görünce çığlık atarak bacaklarıma sarıldı. "Abla!" Dedi. Yere çömelip aynı boya gelmemizi sağladım. Ona sıkıca sarılıp, konuştum. "Canım benim. Çok mu özledin beni?" Dedim ona sıkıca sarılırken.

Arya başını sallayıp benden ayrıldı. Az önce ki sevinci gitmiş yerini hüzün almıştı. "Ben seni çok özledim. Sabah uyandığımda yoktun sen?" Dedi.

Üzüleceğini biliyordum. İçimde ki burukluğu sesime yansıtmamaya özen göstererek konuştum. "Bende seni çok özledim birtanem. Dersim sabah erkenden olduğu için seni uyandırmak istemedim." Dedim. Yerden kalkıp, kapıyı kapattım. Arya'nın elinden tutup birlikte merdivenlere yöneldik. "Kahvaltını yaptın mı?" Dedim.

"Merve ablayla yaptık. Merve abla beni çok güldürdü. Komik şeylerden bahsetti bana." Dedi heveslice. Gülümseyerek birlikte odama girdik. "Sen burada otur ben üzerimi değiştireceğim. Sonrada birlikte uyumaya ne dersin?"
Dedim Arya'yı yatağa oturturken.

"Oleyy..." Diye bağıran Arya'nın sevinç bağırışları eşliğinde giyinme odasına girdim. Dolaptan siyah bir tayt ve beyaz bir sweet-tshort alıp pufun üzerine koydum. Üzerimde ki kıyafetleri çıkarıp, pufun üzerine bıraktıklarımı üzerime geçirdim.

Arya'ya kahvaltı yaptı mı diye sormuştum. Ben kahvaltı yapmamışken ona sormam ne kadar doğruydu hiç bilmiyordum. Sabah evden çıkmadan önce kahvaltı masası hazır olmasına rağmen kahvaltı yapmadan evden çıkmıştım. Okulda Bekir'in getirdiği meyve ve yemekleri midem almadığı için yememiştim. Kendimi aç hissetmiyordumda. Tek korkum Asaf'ın kahvaltı yapmadığımı öğrenmemesiydi. Şuan aşağıya inip yemek yemekten üşeniyordum. En iyisi şimdi uyumaktı ve Asaf gelmeden uyanıp yemek yemekti tek temennim.

AKREP (YERALTI KRALI) TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin