AK -5-

432 100 29
                                    

Multimedia; Kaan Uçar

''Duyamıyorum Kadir, bağır!''dedim kulağımı işaret ederek.

Güldü.

Niye güldü şimdi bu?

''Kaan..''diye düzeltti bay mükemmel.

Güldüm.

''Pardon!''diye bağırdım duymasını umut ederek

Kaan.. Kaan.. Burak'ın arabada bahsettiği çocuk olmalıydı.

''Burak'larla tanışıyorsun heralde.''dedim kulağına eğilerek.

''Kamelya'nın kuzeniyim, yani sayılırım aile bağlarımız biraz karışık.''dedi açıklama yapma gereği duyarak.

''Neden onların yanında değilsin?''dedim onları işaret ederek.

''Sen neden değilsen..''

Ben onlarla değildim, çünkü onlara hiç ayak bağı olmak istemiyordum. Etraflarında dolanıp kalabalık yapmak istemiyordum.

Yanıma yaklaşıp kulağıma eğildi, ''Dans etmek ister misin? Böyle fazla dikkat çekiyorsun.''dedi.

''Dans mı?'' etrafıma bakıp insanların nasıl dans ettiğini inceledim. Bence böyle dans etseydim Jennifer Lopez'den daha çok ilgi çekerdim.

''Ben sana gösteririm.''dedi ve beni kolumdan çekerek ortaya sürükledi, dans etmeye başladı.

Dans ederken çok tatlı görünüyordu, aynısını ben yapsam özürlü görmüş gibi bakarlardı.

''Rahat bırak kendini''dediğinde az da olsa ritim tutmaya başladım.

-

''Kemerimi bulamıyorum.''derken gülüyordum.

Artık nasıl dans etmişsem kemerimi düşürmüş olmalıydım.

Tam bir tane daha vodka aldımki Kaan vodkayı aniden elimden aldı.

''Şimdi bir oyun oynayacağız.''dedi Kaan.

''Ne oyunu?''diye sordum kaşlarımı çatarak.

''Sen bana birşey anlatacaksın, ben de anlattığın şeyin bu kadar içmene lağyık olup olmadığını bulucam. Eğer sebebini geçerli bulursam içeceklerinin hepsini ben ödeyeceğim.''dedi yanımdaki sandalyeye oturarak.

''Kabul.''dedim ve sıkması için elimi uzattım, elimi sıktı ve beklercesine suratıma baktı.

''Babam sinir hastası, ondan kaçıp İzmir'e geldim.''dedim kısa ve öz konuşarak.

Buyur dercesine vodkayı işaret etti. Aslında içki içen tiplerden değildim ama bugün iflas bayrağı çekmiştim. Vodkayı elinden aldım ve tek dikişte bitirdim. Zaten küçük bardaktalardı..

''Imm en yakın arkadaşlarımdan kazık yedim, dershane arkadaşım annesinin dikkatini çekebilmek için hocanın saatini çaldı, kayıp haberi duyulunca da kontrol yapıldı. O da panikle benim çantama atmış...'' derin bir nefes aldım.

'' En kötüsü de ne biliyor musun? Olayı bilen onca arkadaşımdan kimse onu ele vermedi. Peki neden? Ben onlardan değilim diye, ben bursluyum, ben varlıklı değilim, ben iyiyim diye..''

Sustu ve bir vodka daha almama izin verdi. Dinliyordu beni hem de dikkatle, belki hayatımı dinleyip kendisininkine şükrediyordu..

''Babamın sinir hastası olduğunu daha önce söyledim, yediğim iftira yüzünden öfkelenmişti zaten..'' hatırladıkça gözlerim doluyordu. Sesim titremeye başlayınca hıçkırıklarımı yutup devam ettim.

AŞK KadehiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin