"Sen bu hastanede doğdun sen bizim umudumuzdun herşeye en temizinden başlıyacaktık seninle. Seninle temizlenecektik." Dedi.
"Nasıl yani." Diye sordum.
"Babam pis işlere karışmıştı, her zaman arınmak istemişti. Duru doğmadan önce bitircekti. Ama işlerini toparlayamadı. Düşmanlarından kurtulamadı. Sonra annemin hamile olduğunu öğrendik. Ama nasıl mutluyduk. Sonra birde senin kız olduğunu öğrenince havalara uçmuştuk." Dedi heyecanlı bir sesle."Ee baban o işlerden arındı mı." Diye sordum.
"Arındı. Senin geleceğin güne kadar hep sana şansım derdi. Seninle birlikte tertemiz bir hayata başlıcaktık." Dedi.
"Sonra o gün hastanedeydik seni görmeyi bekliyorduk. Sonra senin ölüm haberin geldi. Babamın eski dostu yapmıştı. Anneme aşıktı. Hırs yaptı sonra babama düşman oldu. Biz yıkılmıştık." Diye devam etti."Bütün düşmanlarından arınmıştı?" Dedim sorarcasına.
"Babam dostunu çok severdi. Asla böyle birşey yapacağına inanmazdı." Dedi.
"Senin öldüğünü sandığımızda bartu abim 11 yaşındaydı. Abim aslında çok pozitif enerji yayan biriydi. Sonra senin öldüğünü öğrenince odasına kapandı. Yemek bile yemiyordu. Seni unutmak için sürekli ders çalışıyordu. Sonra böyle sert biri oldu." Dedi."Diğerleri üzülmedi mi." Diye sordum.
"Üzülmez mi. Efe 9 yaşındaydı. O çok aklı başında davrandı. Üzüntüsünü hep içine attı. Bizi eski hayatımıza döndürmeye çalıştı. ." Dedi.
"Duru 8 yaşındaydı. Her zaman şikayet ederdi. Benim niye kız kardeşim yok diye. Annemin sana hamile olduğunu duyduğunda sevinçten ağlamıştı bile. Hatta bize dönüp şey demişti. Siz şimdi göreceksiniz kardeşimle birlik olup sizi yıkacağız demişti." Dedi. Gözleri dolmuştu. Bir damla yaş firar etti ."Ben 7 yaşındaydım. Haberi duyduğumda direk hastaneden çıkıp korumaya beni parka götürmesini rica ettim. Sonra götürünce sanki sen gerçekten varmışsın gibi seninle oynadım. Ama olmamıştın aslında. Ben hergün dua ettim. Hergün mezarına geliyordum. Evin yakınındaydı. Geceleri seninle uyuyordum. Sana evin içindeki olup biteni anlatıyordum." Dedi ağlıyordu. Daha fazla dayanamayıp sarıldım. Oda bunu bekliyormuşcasına sarıldı bana. Bir süre öyle kaldık. Sonra ayrılıp kendini topladı br anlatmaya devam etti.
"Furkan 6 yaşındaydı. Hergün ağlardı. Geceleri uyumazdı. Hatta bazen sanki sen varmışsın gibi konuşurdu duvara karşı." Dedi.
"Doruk 3 yaşındaydı. Anlamamıştı ne olduğunu. Hatta annemin ağladığını görünce yanına gidip şey demişti. "Anne ağlama bebek üzülüyor." Demişti karnını tutarak" Dedi. Gözleri dolmuştu. Benimde gözlerim doldu.
"Yağız bile hissetmişti hiç susmuyordu. Annem odasından çıkmıyordu zaten. Süt annelerle bakıcılarla büyüdü." Dedi.
"Babam o zamanlar öyle mutluyduki. Nerdeyse halay çekecekti o derece. Sonra ölüm haberini aldık." Dedi. Zorla konuşuyordu. Daha demin aldığım suyu açıp ona verdim. İçti.
"Babam holding işlerinde çok iyiydi. Herkez yıkılmaz derdi. 3 ay boyunca eve gelmedi. Sanki Bizi unutmuş gibiydi. Sonra eve geldiğinde sanki savaştan çıkmıştı. Saçları dağınık kıyafetler değiştirilmemiş çok kötüydü.""Asya hanım?" Diye sordum.
"Annem yaşamıyordu sanki. Bizle ilgilenmiyordu. Yağıza bakmıyordu. Sürekli senin mezarının yanında buluyorduk onu." Dedi ve devam etti.
"Bir kere kalp krizi geçirdi. Ameliyata aldılar. O gün tam 3 kere kalbi durdu. Zor döndürdük hayata." Dedi gözlerimden yaşlar firar ediyordu.
Baktığımda onunda ağladığını gördüm."Sonra 11 ay boyunca hiç konuşmadı. Artık hastanede kalıyordu. Tedavi görüyordu. Sonra bir gün bir anda uyurken kalktı ve senin ismini sayıklamaya başladı. Sonra tedavi süreci bitince daha iyi oldu tedavi 3 yıl sürdü." Dedi. Artık dayanacak gücüm yoktu.
"Beni annemin yanına götürürmüsün." Dedim çatallaşmış sesimle. Hemen kafasını salladı. Arabaya bindik ve eve geldik.
Kapıyı yumruklarcasına vuruyordum. Sonra hizmetçi açtı. Onu es geçip salona geçtim. Annemi gördüm. Ağlıyordu.
"Anne." Dedim ve hemen ona koşarak sarıldım. Saçlarını öpmeye başladım.
"Çok özür dilerim seni üzdüm seni çok seviyorum." Dedim.
"Bende seni çok seviyorum kızım." Dedi annem. Sonra gözlerime çöken ağırlıkla annemin üstüne yığıldım....
Gözlerimi açtığımda başka bir odadaydım. Oda ağır grilikten oluşuyordu. Koluma takılan seruma baktım.
"Uyandı." Dedi annem heyecanlı bir sesle. Başımda ege vardı. Serumumla ilgileniyordu.
"İyi misin güzelim." Dedi bartu. Şuan umrumda bile değildi. Salak salak uğraşamayacaktım onunla. Onu görmezden gelerek egeye döndüm."Nolmuş abi." Dedim. Şaşkınlıkla bana baktı. Onu kabullenmiştim. Diğerleri pekte umrumda değildi.
"Ben dedim size adanın arkasından ben gidiyim diye sizin yüzünüzden oldu." Dedi sinirle.
"Uzun süredir açsın ve fazla stres oldun. Önemli birşey yok." Dedi. Hala sesinde şaşkınlık vardı."Ben kızıma çok güzel yemekler yaptım." Dedi annem. Ona gülümsedim.
"O zaman serum bitince yemek yiyoruz." Dedi annem. Hakan bey atılıp konuştu."Herhangibi istediğin bir şey varmı kızım." Dedi yumuşacık bir sesle. Vardı ve ben bunu söylemekten çekinmezdim.
"Çikolata." Dedim.
"Hayır." Dedi hemen ege. Kızgın bakışlarımı ona gönderdim.
"Hiç öyle bakma tatlı yemeyeceksin şekerin var." Dedi. Lanet olsun öğrenmişti.
"Sen nerden biliyorsun ya." Dedim.
"Ben bilirim fıstık anne sende artık yemekleri hazırlatirken konuşursun." Ofladım.
"Şimdi seni odana götüreceğim sen giyinip aşağı gelirsin." Dedi ege ve serumu çıkardı. Ege beni kucağına alacakken bartu aldı kucağına ve odadan çıkardı."Bırak beni." Dedim.
"Hastasın." Dedi sakin bir sesle.
"Daha demin vururken hiç öyle demiyordun bırak beni dedim sana. " dedim sert bir sesle.
"Ada cidden yanlışlıkla oldu. Çok özür dilerim güzelim." Dedi. Sesinde pişmanlık vardı. Ama bu beni alakadar eder miydi.
Hayır."Pişman olman hiç birşey değiştirmiyor." Dedim ve kucağından indim. Onu beklemeden bana verilen odaya gittim. Üzerime eşofman aramıştım. Yoktu en kısa sürede kıyafetlerimi almalıydım. Üzerime gri pijamaları giyip kapıyı açtım. Karşımda doruğu görmemle afalladım.
"Seni boş bırakmıyım dedim hemen kapıyorlar." Dedi bu dediğine güldüm.
"Aşağı inelim." Dedim kafasıyla onaylayıp aşağı indik. Birtek yağızla bartunun arası boşdu. Yağız beni hemen yanına çekti. Oturtu. Ege ve hakan bey tabağımı doldurmaya başladılar."Ben çocuk değilim." Dedim. Beni unursamadan devam ettiler. Yemeğimi yemeye başladım. Tam tabağıma ekler alacakken elimden çekildi.
"Tatlı yemiyorsun ada." Dedi bartu. Ona göz devirdim.
Hassiktir.
Ben alperle hiç konuşmadım.
"Telefonum nerde." Dedim telaşla. Komidinin üstünü gösterdi. Hemen telefonumu aldım.
Oha.
322 arama 700 mesaj.
Sıçtım.
Hemen alperi aradım anında açıldı.
"KIZIM NEDEN TELEFONLARA BAKMIYORSUN ÖLDÜM ÖLDÜM DİRİLDİM BURDA." Dedi bağırarak.
"Yakışıklım sakin olur musun." Dedim ve odadan çıktım. Suyuna gitmem gerekiyordu.
•Selam bebişlerim:')
•Napıyorsunuz, nasılsınız.
•Oy vermeyi unutmayalım☆
•Sizleri seviyorum♡
07.04.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem
Teen Fiction17 yıl boyunca gerçek sandığı ailesiyle yaşayan Ada. 17 yıl boyunca kızlarının acısını yaşayan Soydan ailesi. Peki 17 yıl sonra kavuşurlarsa Ada onları kabul edebilecek mi? Okuyalım görelim:')