Momo:Merhaba Todoroki.
Shoto:Selam.
Momo odaya girince kapıyı kapattı ve yatakta yanıma oturdu.
Momo:Lafı dolandırmayacağım ve direk söyleyeceğim.Senden hoşlanıyorum.
Ben daha ne olduğunu anlamadan Momo beni öpüyordu.Ben tam onu itecekken olmasını istediğim en son şey oldu.İzuki elinde bir tepsiyle idaya girdi.
İzuki:Size atıştırmalık bir şeyl- A-Ah şey üzgünüm.
İzuki tepsiyi bırakarak hızlıca odadan çıktı.Momo'yu kendimden iterek elimin tesriyle dudaklarımı sildim.
Shoto:Ne yaptığını sanıyorsun sen!
Momo:Ö-Özür dilerim.Senin de beni sevdiğini düşünmüştüm.
Shoto:Sevmiyorum! Cevabını aldıysan git.
Momo hızlıca kalktı ve gitti.Kendimi yatağa bıraktım ve mırıldandım.
Shoto:Siktir ya.Ne dicem şimdi ben Izuki'ye.Ya Momo ile çıktığımı sanacak yada ondan hoşlandığımı anlayacak.
Derince bir nefes aldım ve yataktan kalkarak saçlarımı karıştırdım.Ne yapacağımı bilmediğimde hep böyle yapardım.Odadan çıktım ve Izuki'yi aramaya başladım.Mutfak tezgahında bir şeyler yapıyordu.Yanına giderek elimi omzuna koydum.
Izuki:Shoto? Bir sorun mu var.Solgun gibisin.
Shoto:Hayır iyiyim.Sadece söylemek istedim.Momo'dan hoşlanmıyorum.
İzuki elindekileri bıraktı.
İzuki:Ama odaya girdiğimde siz-
Shoto:Onu kendi isteğimle öpmedim...Benim öpmek istediğim başka biri var.
İzuki gülümsedi.Fakat gülümsemesi biraz zorlama gibiydi.
İzuki:Umarım sevdiğin kişiyle çıkarsın.
Shoto:Umarım.Bu arada biraz dışarı çıkmak istermisin.
İzuki:Tabi.Diğerlerinide çağırayım mı.
Shoto:Açıkcası iki kişi çıkmayı tercih ederim...Biliyorsun kalabalıkla aram iyi değil.
İzuki:Tamam.O halde hazırlanıp çıkalım.
Shoto:Peki.
Soğuk kanlılığımı korumaya çalışarak odama kadar gittim.Odaya girer girmez kapıyı kilitledim.Yere çökerek yüzümü kapattım.Resmen yanıyordum.Kabul edeceğini düşünmemiştim açıkcası.Hızlıca yerden kalkıp giyecek bir şeyler aramaya başladım.
Shoto:Neden giyecek bir şeyim yok ya.
En sonunda beyaz bir kot ve siyah bir gömlek seçerek giydim.Odadan çıkmamla kapımın önünde bekleyen İzuki'ye çarpmam bir oldu.Benden daha kısa olduğu için başı göğüsüme gelmişti.Ne kadar ona sarılmak istesemde bunun tuhaf olacağını düşündüğüm için yapmadım.
Shoto:Pardon.
İzuki:Önemli değil kapının önünde beklememeliydim.
İzuki'i konuşurken tek yaptığım kıyafetlerine bakmaktı.Kendisine bol gelen kırmızı bir swetshirt'le siyah bol bir eşofman giymişti.
İzuki:Gidelim mi.
Shoto:Olur.
Evden çıkarak sinemaya doğru yola çıktık.
~~~
İzuki:Film çoook güzeldi.
Shoto:Evet.Kesinlikle onun düşman olduğunu tahmin etmemiştim.Neyse şimdi bir şeyler yiyelim mi.
İzuki:Olur.Buraya gelirken bir pizzacı görmüştüm.Oraya gidelim mi.
Shoto:Tabi.
Izuki ile pizzacıya doğru yürürken yine havadan sudan konuşuyorduk.Geldiğimizde siparişlerimizi verdik ve bir masaya oturduk.Siparişi beklerken olmasını istediğim en son şey oldu.
Bakugo:Hey Deku.Bu yarı yarıya piç'le burada ne işin var.
Hafifçe sırıttı ve devam etti.
Bakugo:Randevuya mı çıktınız yoksa.
Ne kadar "evet bir randevudayız ve sen bunu bölüyosun" demek istesem de diyemezdim çünkü lanet olası korkaklığım yüzünden hâlâ Izuki'ye açılamamıştım.Izuki başını eğdi.Biraz titriyordu.
Bakugo:Hey sana bir soru sordum Deku!
Oturduğum yerden kalkarak sıktığım yumruğumu Bakugo'nun suratın geçirdim.Burnunu tuttu.
Bakugo:Ne yapıyom lan melez piç.
Shoto:Ondan uzak dur.
Bakugo'nun canının yandığını gizlemeye çalışsada çok belliydi.
Bakugo:Tch.
İzuki'ye döndü.
Bakugo:Seninle sonra görüşeceğiz.
Bakugo giderken tekrar yerime oturdum.
İzuki:Teşekkürler ama ya başın derde girerse.
Shoto:Sorun yok.Beni şikayet etmeyecek.
İzuki:Nereden biliyorsun.
Shoto:Bakugo olduğunu düşün.Benden yumruk yedin.Gidip şikayet edermisin.Hele o kadar gururun varken.
İzuki kıkırdadı.
İzuki:Haklısın.
