ten

2.8K 360 128
                                    

jeongin:

"Jeongin bu çok saçma vazgeçelim"

"Hayır sus"

"Ya Ryujin'i takip etmek nedir? Bak işte Minho'yla beraber yok Yeji falan"

"Hyunjin ağzına şu taşı sokarım bak"

"Tamam ya"

Okul çıkışı Hyunjin'i kolundan tuttuğum gibi çekip Ryujin'in peşine sürüklemiştim. Dün dediğim şeyi cidden yapıyorduk ve açıkçası biraz sıkıcıydı. Ryujin ve Minho sahilde oturup dondurma yiyordu,hiç bir hareketlenme de olmuyordu.

"Hyunjin"

"Ne var baş belası"

"Kalk Minho'yu al git"

"Nereye"

"Bilmiyorum götür bir yere işte, ben de Ryujin'i takip edeceğim"

"Haber ver"

"Tamam git hadi"

Hyunjin beni onaylayıp ayağa kalkmış ve üstünü düzelttikten sonra ikilinin yanına gitmişti. Sanki tesadüfen karşılaşmışlar gibi yapıp Minho'yu alacaktı. Hyunjin'in artı yönlerinden biride, iyi rol yapıyor olmasıydı.

Dediğim gibi,cidden iyi bir oyuncuydu. Yanlarına gidip konuşmaya başladığında sırıttım. Yaklaşık 5 dakika sonra Minho ile beraber Ryujin'in yanından ayrılmıştı. İçimden sonunda diye geçirerek beklemeye başladım. Ryujin telefon görüşmesi yapmış, bir kaç dakika sonrada Yeji gelmişti.

Zaferle gülümseyip telefonumu çıkardım ve video kaydını başlattım. Bunu Minho'dan hoşlandığım için değil, iyiliğini istediğim için yapıyordum. Dün iyice düşünüp, hislerimin kesinleşmesini sağlamıştım. Yalnızca bir akıl oyunuydu benim için, duygu yoktu.

Çoğu kişi öyle sansa da, yoktu işte. Hissedemiyordum, ya da korkuyordum.

Dikkatimi Yeji ve Ryujin'e verdiğimde iyice yakınlaştıklarını görmüştüm. Yarım ağız gülümseyip telefonu tuttuğum elimi değiştirdim,kolum ağrımıştı. Saniyeler içinde ise, dudaktan öpüşmeleri ile hem sevinmiş hem de sinirlenmiştim.

Bunun yeterli bir kanıt olduğuna karar verip kaydı bitirdim ve telefonu cebime atıp eve yürümeye başladım. Aklıma Hyunjin geldiğinde, cebimde ki telefonu çıkarıp haber verdim ve telefonu kapattım.

Bu videoyu Minho'ya gönderdiğimde, tam olarak rahatlamış olacaktım. Hızla eve gidip, ayakkabılarımı çıkardım ve Hyunjin'in odasına girdim. Ancak beklenmedik olarak Minho'yu burada gördüğümde yutkundum.

"Minho?"

"Jeongin?"

"Napıyorsun?"

"Oturuyorum,sen?"

"Bilmiyorum"

"Bu ne biçim konuşma"

Hyunjin yüzünü buruşturarak tuvaletten çıktığında göz devirip Minho'nun yanına oturdum. Şu an hiç bir şey söyleyememem, onun yanında gerilmemi sağlıyordu. Hyunjin bu gerginliği fark ettiğinde konuşma başlatmıştı. Ona minnet dolu bakışlarımı gönderip, üstümü değiştireceğim bahanesi ile odadan kaçmıştım.

Kendi odama girdiğimde telefonu şarja takıp üstümü değiştirdim. Banyoya girip işleri halletikten sonra yatağa geçip şarjda ki telefonumu aldım ve videoyu izlemeye başladım. Videoyu izlerken birden kapı açılmış ve irkilmemi sağlamıştı. Neyse ki gelen Hyunjin'di.

"Çektin mi videoyu?"

"Şimdi konuşmanın sırası mı gerizekalı"

"Gitti Minho"

"Ha, evet çektim"

"Bakayım"

Kapattığım telefonu açıp, videoyu Hyunjin'e izlettim. İğrendiğini belli eden yüzü kahkaha atmamı sağlarken, cebinden kendi telefonunu çıkarıp videoyu ona atmamı istemişti. Videoyu anonim numaradan Minho'ya göndermenin daha sağlıklı olacağını da söylemiş ve göndermişti.

??

bunu görmek isteyeceğini düşündüm.

video✅

i am you, jeongho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin